HAYATI TIRPANLANANLAR!
Merhaba Dostlar! Bugün sizlere yine bir 
Fakir Baykurt romanı olan 
Tırpan'ı anlatacağım.
Fakir Baykurt bu romanı ile;
1970 TRT Sanat Ödülleri (Tırpan),
1971 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü (Tırpan), 1980 Avni Dilligil Tiyatro Ödülünü (Tırpan)
olmak üzere üç tane ödül almıştır. Komik olan ise, Fakir Baykurt bu romanını ilköğretim müfettişliği görevinden
Âlimlere muhabbet beslemenin mükâfatı
el-Minhâc adlı eserde geçtiğine göre, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Allah Teâlâ (kıyamet günü) bir kulu hesaba çekecek ve o kulun kötülükleri iyilikleri üzerine ağır gelecek. Sonra Allah onun ateşe atılmasını emredecek. Tam ateşe götürecekleri vakit Hak Teâlâ Cebrâil'e (a.s),
- Kuluma yetiş ve sor bakalım, dünyada herhangi bir evde hiç âlimlerle birlikte oturmuş mu, onu mağfiret edeyim, buyuracak. Cebrâil de o kula soracak, o da,
- Hayır, cevabını verecek. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak tekrar Cebrâil'e,
- Sor bakalım dünyada hiçbir âlimi sevmiş mi, buyuracak. Cebrâil de (a.s) ona soracak, kul yine,
- Hayır, cevabını verecek. Bu defa Allah Azze ve Celle Cebrâil'e,
- Sor bakalım âlimleri seven bir arkadaşı var mı, onu bağışlayayım, buyuracak. Cebrâil tekrar ona soracak, o bu defa,
- Evet, var falan kimse benim arkadaşımdır, o âlimlerle birlikte oturur ve onları severdi, diyecek. Bunun üzerine Allah Teâlâ,
- Bu sebeple seni affettim, buyuracak.
Hayvanların Dilini Öğrenen Adam
Bir gün meraklı bir genç Hz. Musa'dan hayvanların dilini öğrenmek istemiş. Hz. Musa bunun kendisine zarar verebileceğini ne kadar anlatmaya çalıştıysa da genç adamı fikrinden vazgeçirememiş.
Genç adam, "Ya Musa! Beni geri çevirmek, senin büyüklüğüne uygun düşmez. Hiç olmazsa, kapımın önünde yatan köpekle, kümes hayvanlarımın dilini
el-Minhâc adlı eserde geçtiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Allah Teâlâ (kıyamet günü) bir kulu hesaba çekecek ve o kulun kötülükleri iyilikleri üzerine ağır gelecek. Sonra Allah onun ateşe atılmasını emredecek. Tam ateşe götürecekleri vakit Hak Teâlâ Cebrâil'e (a.s.),
– Kuluma yetiş ve sor bakalım, dünyada herhangi bir evde hiç âlimlerle birlikte oturmuş mu, onu mağfiret edeyim, buyuracak. Cebrâil de o kula soracak, o da,
– Hayır, cevabını verecek. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak tekrar Cebrâil'e,
– Sor bakalım dünyada hiçbir âlimi sevmiş mi, buyuracak. Cebrâil de (a.s.) ona soracak, kul yine,
– Hayır, cevabını verecek. Bu defa Allah Azze ve Celle Cebrâil'e,
– Sor bakalım âlimleri seven bir arkadaşı var mı, onu bağışlayayım, buyuracak. Cebrâil tekrar ona soracak, o bu defa,
– Evet, var falan kimse benim arkadaşımdır, o âlimlerle birlikte oturur ve onları severdi, diyecek. Bunun üzerine Allah Teâlâ,
– Bu sebeple seni affettim, buyuracak."
Sayfa 44Kitabı okudu
Bakalım Eylül’ü görebilecek miyiz?
Babamın konuyu değiştirme , sessizliği bozma cümleleridir bunlar. Ayın başındaysak " Haziraranı da gördük şükür" der, ayın ortasındaysa " Haziranın ortası oldu bile , nasıl çabuk geçiyor günler" der, ayın sonuysa" Haziranda bitti bak günler koşu koşu yetiş yetişebilirsen " der.
Annem her üç durum için iç çekip "öyle "der.
Öyle...
Allahü teala kıyamet günü bir kulunu hesaba çeker. Günahları sevaplarından ağır geldiği vakit, onun Cehenneme götürülmesini emreder. Sonra, Cebrail aleyhisselam'a şöyle buyurur: "Ey Cebrail! Koş, kuluma yetiş. Ona sor, âlim bir kulumun sohbetinde oturdu mu? Onun şefaati ile ben o kulumu affedeyim." Cebrail aleyhisselam gidip o kula sorar. Kul: "Hayır, bir âlim sohbetinde oturmadım" diye cevap verir. Cebrail aleyhisselam: "Ey Rabbim! Sen kulunun halini biliyorsun. O bana hayır oturmadım dedi." Allahü teala: "Ona sor, âlim bir kulumu sevdi mi?" buyurur. Kul, Cebrail aleyhisselam'in sorusuna: "Hayır, sevmedim" diye cevap verir. Allahü teala: "Ona sor bakalım, âlim bir kulum ile beraber bir sofraya oturup yemek yedi mi?" Cebrail aleyhisselam sorar. Kul hayır diye cevap verir. Allahü teala, Cebrail aleyhisselama: "Ona sor, âlim bulunan bir sokakta oturdu mu?" Kul, hayır diye cevap verir. Allahü teala, Cebrail'e: "Ona sor, âlimin bir talebesini sevmiş mi?" Bu sefer kul, "Evet, sevdim" diye cevap verir.
Allahü teala, Cebrail aleyhisselam'a: "Onu, elinden tutup Cennete götür, çünkü ben onu, âlimin bir talebesini sevdiği için bütün günahlarını affettim" buyurur.
Madalyonun Pası kitabımdan bir anı :)
—G: Ah Kenan Kenan neredesin?
—Ben: Kenan kim?
—G: Şerefsizin biri
—Ben:?
—İ: Bu erkeklerin hepsi böyle. Başlarda senden iyisi yok sonra da *** giderler. Gökhan da öyle yaptı. ******senin Gökhan.
—Ben: Anlatın bakalım. Vuu pişti. Şanslı günümdeyim.
—G: Kenanla pavyonda tanıştık. (Elini artık kenarları sakallaşmış yüzüne götürerek) Ben çok
Ey dost yetiş bakalım beni kurtarabilecekmisin
Bendeki bu çaresizliği geçiştirebilecekmisin
Sevda yüklü kervanlara mı dahil edeceksin,
beni o kervandan kurtarıp kendi kervanına mı dahil edeceksin.
Veysel YEŞİLYURT
CANDAKİ ERKEK - 2
Şuanı nasıl tasvir edebilirim bilmem
Her zaman sıradanlaşan meseleleri
Ben sevince kaçan sevmeyince havalara giren kadınları
Doğrusunu öğrenemediğim aksine üstüne binlerce katladığım yanlışları
Zoru görünce edebiyata kaçışlarımı karşılayacak güzel bir tasvir arıyorum
Lâkin zor bir şey değil ama yok, yok işte...
İçi çürümüş bir adamı kıyı köşeye
Huzur ve Saadet İmandadır.
Eğer sen de memleketinde rahat ve huzur içeri- sinde yaşamak istiyorsan, evvelâ evlenirken temiz, müslüman bir hanım seç, sonra da evladını mutlak ve mutlak müslüman olarak yetiştirmeye çalış.
Çocuğunu faydasız işlere köle etme. Onu namuslu ve şerefli işlere, sanatlara alıştır. Alın teri ile kazanılan paraların hem bereketi hem de faydası çok olur. Bugünkü anarşi hadiselerini çıkaranlar ve yapanlar hiç şüphen olmasın ki dinden, diyanetten, insanhktan, İslamlık'tan haberleri olmayan çok acınılacak kimseler. Kabahat bunlarda değil. Asıl kabahat bunların anne babalan ile birlikte bunları yetiş- tirenlerdedir. Onların bir kısmı bugün ölmüşlerdir. Şüphesiz mezarlarında da bunun acısını mutlaka çekmektedirler. İmkânları olsa da bir daha dünyaya gelseler, bakalım bu dinsizliği bir daha seçerler mi?
Sayfa 22Kitabı okudu
Bir gün meraklı bir genç Hz. Musa'dan hayvanların dilini öğrenmek istedi. Hz. Musa bunun kendisine zarar verebileceğini ne kadar anlatmaya çalıştıysa da, genç adamı fikrinden vazgeçiremedi. Genç adam, "Yâ Musa! Beni geri çevirmek, senin büyüklüğüne uygun düşmez. Hiç olmazsa, kapımın önünde yatan köpekle, kümes hayvanlarımın dilini
Bütün Alıntılar
Çalım satmak
ZENGİN TÜCCARLARDAN birisi ölür; geriye haylaz,
beceriksiz bir oğlu kalır. Babasından ne kaldıysa,
az zamanda yer bitirir. Yaz kış demez, üstüne kıymetli
bir kürk giyerek, içinde hiçbir mal kalmamış olan mağazasına gelir, otururmuş.
Oğlunu evlendirecek olan bir köylü, alış veriş için
şehre iner. Aradıklarından bazılarını
