Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bunca eziyet neden?
Ben Patnos dağlarında halk çocuklarıyla er olarak askerlik yapmayı, emekli olduktan sonra siyasi iktidarın uzattığı yönetim kurullarında, on binlerce lira para alan orgeneral olmaya değişmem! (Yıl 1977)
Sayfa 102 - Um:agKitabı okudu
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
Ülkemizde En Çok İşlenen Çocuk Suçu Türleri
Yıl: 1972-1977 Çocuk Sayısı: 214 Yaş: 15-18 İstatistik: %44.8 cinsel suç, %37.4 şahsa, %17.8 mala karşı. Kendimce, %44.8 gibi bir oranla halay başı gibi sırıtan bir cinsel suç oranını görerek en başta aile içinde olmak üzere hiçbir önlem almamak ve destekler nitelikte kelime sarf ederek yönlendirmek toplumu temelinden sarsan başlıca sebeplerdendir. Çocuk, doğurmak ile sona eren bir sorumluluk silsilesi değildir. Tilkinin dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına gelmesi gibi sizin eseriniz de dönüp dolaşıp sizi bulacaktır. En azından benim temennim bu yöndedir. Kaliteli ebeveynleri saygı ile selamlıyorum. (Syf. 52-53)
Remzi KitabeviKitabı okudu
Süleyman Demirel (1924-2015) 7 yıl cumhurbaşkanlığı (1993-2000), 10 yıl 6 ay başbakanlık (1965-1971, 1975-1977, 1977-1978, 1979-1980, 1991-1993) yaptı. İsmet İnönü (9 yıl 6 ay cumhurbaşkanlığı, 17 yıl başbakanlık) ve Recep Tayyip Erdoğan'la (2023 Ağustos ayı itibariyle 9 yıl ve devam eden sürede cumhurbaşkanlığı, 11 yıl 5 ay başbakanlık) birlikte, bu makamlarda en fazla bulunan üç kişiden biri.
LIBYA: KADDAFİ'NİN İSLÂM SOSYALİZMİ
Albay Muammer Kaddafi 1 Eylül 1969'da kansız bir darbeyle Kral Idris es-Sunusi'yi tahttan indirip Libya'yı bir cumhuriyet olarak ilan etmesiyle iktidarın dizginlerini eline geçirdi. Sonrasında, Kaddafi Arap dünyasının İslâmcı reformist bir mesaj taşıyan radikal bir lideri haline geldi. Yönetiminin ilk evresinde, 1 Eylül
Sayfa 243 - İzKitabı okudu
Yıl 1977, İsveç’te 18 milyon insan yaşar. Çağdaş uygarlık düzeyinin zirvesindedirler. Yollar, pırıl pırıl kentler, fert başına düşen yüksek gelirler, sağlık hizmetleri, harika sosyal güvenceler ve İsveç Devlet İstatistik raporlarına göre şu gerçekler: Her üç kişiden biri müzmin uykusuzluk çeker. Kliniklik alkoliklerin sayısı 500 bindir. Yılda 20 bin kişi intihara teşebbüs eder. İsveç olalım demenin anlamı, materyalist bir formülle, Türkiye’yi bugünkü nüfusumuza göre, 20 milyon insanın müzmin uykusuzluk çektiği, 1.5 milyon kişinin alkolizm yüzünden hastanede yattığı ve yılda 60 bin kişinin intihara teşebbüs ettiği bir ülkeye çevirmek demektir.
Reklam
10 yıl içinde ülkede 1750 kişi anarşi kurbanı oldu. 1968 yılında anarşi yüzünden iki; 1969'da 10; 1970'te 19; 1971'de 16 kişi öldü. 12 Mart' ta ölenlerin sayısında düsüs oldu. 1972'de altı; 1973'te 12; 1974'te dört kişiye düştü. Sonra yeniden sayı tırmanmaya başladı ve 1975'te 36; 1976'da 108; 1977' de 295 ve 1978'de 1172' ye çıktı.
Sayfa 274 - Can YayınlarıKitabı okudu
İsmet Özel 40 yıl önce şu soruyu sormuştu: “Güçlü bir topluma ulaşıp onun Müslümanlaşmasına mı; Müslüman bir topluma ulaşıp onun güçlenmesine mi çalışacağız?” (Düşünce, sayı: 5-6, Ağustos-Eylül 1977).
Resmi Türk tarih görüşü, Atatürk tarafından açıkça Türk milliyetçiliğinin ihtiyaçları doğrultusunda tarihin yeniden yazılması amacıyla kurulan Türk Tarih Kurumu tarafından geliştirildi. Kürt milliyetçiliğinin 1960'lı ve 1970'li yıllarda yeniden canlanışı, tüm Kürt aşiretlerinin Türk asıllı olduğunu iddia eden çok sayıda "akademik" yayımda karşılığını buldu. Bu resmi tarih görüşüne meydan okuyan ilk akademisyen, Türk Tarih Tezi ve Kürt Meselesi (1977) adlı kitabıyla sosyolog İsmail Beşikçi oldu. Bu kitabu nedeniyle üç yıl hapse mahkum edildi. 1980 darbesinden sonra yarı-resmi Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Kürtlerin Türklüğünü göstermeye çalışan en az altı kitap yayımladı.
Sayfa 299 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Değişen nedir? kocaman bir hiç
"Yıl 1977 Türkiye en gerici iktidar yönetimini yaşıyor..! "
Reklam
Kumarbaz "üstad", mhpden de nemalanmasa olmazdı ?
1977 yılının, Ülkücü Hareket'in ideolojik terkibinde İslam'ın vazgeçilmez bir yere sahip olmasının tescillenmesi bakımından sembolik bir nitelik taşıdığı söylenebilir. 1977 seçimlerinin yapıldığı ve Ecevit'in seçimleri kazandığı, öte yandan sosyalist solun yükselişinin devam ettiği bu yıl, Necip Fazıl Kısakürek fikri bir teyakkuz haliyle MHP saflarına katılmıştır.
Sayfa 322 - Yordam Kitap 2. Baskı 2019Kitabı okudu
Oğuz altay
En azından, Oğuz Atay'ın da kendisi kadar yalnız ve mutsuz olduğuna inanmıştı. 1977'den 1934'ü çıkarmak yarım saatini almış ve sonucun 43 olduğunu görünce, "Ne kadar gençmiş" diye düşünmüştü. Ve 43 yıldan fazla yaşamış bütün ölülerin mezar taşlarına garip bir kinle bakmıştı. Belki de, demişti kendi kendine. Belki de, bunların arasında, Oğuz Atay'ın sözünü ettiği o ahmaklar var. Gözüne kestirdiği birinin yaşını hesapladı ve "Yetmiş yıl yaşamış herif!" diye bağırdı. Sonra bir hesap daha yaptı ve "27 yıl daha fazla!" dedi. Başını kaldırıp gökyüzüne baktı. Orada her kimi görüyorsa, o da anladı. Derda'yı ne kadar hayal kırıklığına uğrattığını. Kim bilir kaçıncı kez?/Syf.257
H. Edip Adıvar, Mustafa Kemal, gücü ele geçirdikten sonra, emirlerine itirazsız uyulmasını ve kendisine karşı hiçbir eleştiri getirilmemesini açıkça söylediğini belirtmiştir. Nitekim H. Edip Adivar ile bir konuşmasında, "Herkes benim verdiğim emri yapmalıdır... Ben hiçbir eleştiri, hiçbir fikir istemiyorum... Yalnız emirlerimin yerine
Sayfa 329 - Genç BirikimKitabı okudu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu da "... bence bu hadiselerin en önemlisini teşkil eden dünkü Milli Mücadeleciler ve o günkü devrimciler kadrosunun bir kazanç ve menfaat şirketi karakterini taşımaya başlamasıydı. Bunlardan kimi arsa spekülasyonları, kimi idare meclisi azalıkları, kimi taahhüt işleri, kimi de türlü türlü şekillerde komisyonculuklar peşine düşmüş bulunuyordu" demekteydi. Yakup Kadri devamında, kendisinin Atatürk'ün emirleri üzerine İş Bankası'ndan borçlanarak Çankaya'da aldığı bağın borcunu ödeyemediğini, faizin faiz üstüne geldiğini, durumu İnönü'ye söylediğinde de İnönü'nün kendisine "Sen çocuksun; çocuk..." dediğini, İnönü'nün bu sözün önce anlamadığını, ama sonra "Evet, onun dediği gibi şahsi menfaat işlerinde ben bir çocuktum ve İsmet Paşa böyle olmamı, besbelli, bir eksiklik, bir başarısızlık telakki etmekte idi. Şu hâlde, demek oluyordu ki, onca arsa spekülasyonu yapanlar, kazanç peşinde koşanlar akıllı ve başarılı kimselerdi şeklinde anladığını belirtmektedir. ⁷³⁶ 736. Y. Kadri Karaosmanoğlu, Politikada 45 yıl, Bilgi Yayınevi 1.bsk Kasım 1968, Ankara, s.86, 87; Ayrıca bkz, Ankara Yağma ediliyor,' Doğan Avcıoğlu, Türkiye'nin Düzeni, Birinci Kitap, Tekin Yayınevi, 11 bsk. 1977, İstanbuls.432 vd.
Sayfa 298 - Genç BirikimKitabı okudu
Uranüs'ün uydularının çoğu henüz 1977'de keşfedilen halka sistemiyle aynı düzlemde döner. Gezegenin koyu renkli on üç halkasını ayırt etmek güçtür. Halkalar, güneş sisteminde nispeten daha yakın bir zamanda, yaklaşık 600 milyon yıl önce -muhtemelen gezegenin uydularından bazılarının çarpışması sonucu- oluşmuşlardır. Etrafa saçılan enkaz zamanla bir araya gelerek bugün görmekte olduğumuz düz halka yapıları halini almıştır. En fazla birkaç kilometre kalınlığında olan Satürn'ün halkaları gibi Uranüs'ün halkaları da oldukça incedir. Gezegenin çevresinde 98.000 kilometre kadar uzanırlar ve su buzundan küçük parçalardan ve toz partiküllerinden oluşmuşlardır.
204 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.