Son zamanlara okuduğum en etkileyici kitap olduğunu söylersem, kesinlikle abartmış olmam. Kitabın türü korku değil; korkuyorsunuz. Kitabın türü dram değil; ağlıyorsunuz. Kitabı okuduğum an etkilendim ama bundan daha fazlası olacak. Hepsi birbirinden farklı olan her bir kitabı elime aldığımda aklıma bu hikâye tekrar tekrar gelecek ve yine
Mistik eğilimleri olan saplantılı bir matematikçi bir gün rüyasında yüz
seksen sekiz sayısını görür. Ve rüyasının devamında küçük bir çocuk gülerek ona şöyle der:
“Bu sayının ne anlama geldiğini çevrendeki herkes bilecek ama sen bilmeyeceksin!”
Matematikçi uykudan uyanır uyanmaz bu sayının peşine düşer. Çünkü
onun inançlarına göre hiçbir
Tam, "Dur, daha yeni tanıdım seni!" derken kitabın bitmesiyle ellerimden kayıp giden bir arkadaş oldu Martin Eden benim için.
İncelememe başlamadan önce bir itirafta bulunmak istiyorum: Bu eseri spoiler vermeden inceleyecek kadar yeterli görmüyorum kendimi. Ona göre okuyun ki incinmesin hayat mücadelesinde yorgun düşmüş yüreklerimiz.
Duyguları paramparça, kanatları acı içinde, hayal aleminde,
Bir kere dahi baba masalıyla uyutulmamış,
küçük bir kız çocuğuydum ben.
Yine de, kendi kendimi koynuma alır,
kocaman kocaman hayaller kurardım.
Belki babam okşar diye sürekli saçlarımı tarardım.
Dışları gibi içleri de güzel olsun diye
bebeklerime makyaj malzemesi yedirir, entarimdeki
Yeğenim henüz iki yaşında, adı Muhammed. Parka doğru yol alıyoruz. Ailenin ilk torunudur kendisi. Bir dediği iki edilmiyor haliyle. Parkta oynayan çocuklar görüyoruz. Hallerine bakınca Suriyeli ya da Afgan olduklarını anlıyorum. 3 çocuk kendi aralarında top oynuyorlar. Topları bizim tarafa doğru geliyor. Tam yanımıza gelince Afgan oldukları belli
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin'de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır.
Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur.
Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak istediğini söyler.
Fakat yine bebeği bulamazlar.
Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir.
Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu.
Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başlar.
Kafka, küçük kızla her buluşmasında bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektupları okur ve akabinde çocuğun çok mutlu olduğunu görür.
Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak dükkanına uğrar ve bir tane bebek satın alır. Daha sonra kız çocuğu ile buluşmaya gider.
Bebeği çocuğa uzatır.
"Ama hiç bebeğime benzemiyor," der kız.
Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektubu çocuğa verir:
Mektupta
“Seyahatlerim beni değiştirdi." yazmaktadır.
Küçük kız yeni bebeği kucaklar ve onunla mutlu bir şekilde evine gider.
Bir yıl sonra Kafka ölür.
Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup bulur.
Mektupta şöyle yazmaktadır:
"Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek."
İmza
Franz Kafka.
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
İncelemeye başlamadan önce sizinle bu kitapla ilgili çok şaşıracağınız, sıra dışı bir bilgi paylaşmak istiyorum: Dostoyevski bu kitabı kumar borcunu ödemek için sipariş üzerine sadece 25 gün........
Kızmayın hemen, küçük bir şakaydı arkadaşlar... :) Bu kitap hakkında konuşurken bu bilgiyi vermeyenleri Sibirya'ya kürek cezasına
Bu bir incelemeden çok dertleşmedir. Allah bütün hastalara acil şifalar versin...
Bu kitabı ilk (23 Kasım) okumaya başladığımda , hayatımda her şey mükemmel gidiyordu. Fakat finalini soğuk bir hastane koridorunda doktoru beklerken yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Babamın geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaklaşık 5 gündür hastanede yatıp
📌 Artık bir gönderiye yorum yaptığınızda bu yorumunuz bütün takipçilerinizin akışına düşmeyecek sevgili okurlar. Bunun yerine sadece hem sizi hem de yorum yaptığınız okuru beraber takip eden takipçilerinizin akışına düşecek.
Örneğin bu iletiye yorum yaparsanız sizi takip eden, fakat bizi takip etmeyen (😒) takipçilerinizin akışına yorumunuz düşmeyecek. Denemek için bu iletiye özgürce yorum yapabilirsiniz. 🥰
📌Bir gönderiye yorum yaptığınızda otomatik olarak diğer yorumlar için bildirimler açılmıyor artık. Sadece kendi yorumunuza yanıt geldiğinde bildirim alacaksınız. Yine de yeni yorumları takip etmek isterseniz gönderinin köşesindeki 'üç nokta' menüsünden gönderi bildirimlerini açabilirsiniz.