Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
448 syf.
·
Puan vermedi
BİR GÖNÜL DAVASI || ÜMRAN TAN Hayata pembe gözlükleriyle bakan ve her istediğini elde eden bir kızdı Gülfem Leyla Gökalp. O gözlüklerle gördüğü masalsı hayatın bir nevi prensesiydi. Ta ki beklenmedik bir olay sonucunda hiç bilmediği bir mahalleye yolu düşene kadar… Gözlük düşmüş ve pembeler kaybolmuştu, hayatın renkleri daha farklıydı artık.
Bir Gönül Davası
Bir Gönül DavasıÜmran Tan · Pukka Yayınları · 202449 okunma
Reklam
Kitaplara yönelmedikçe kitapçılık öğrenilmesi zor bir iş değil ve kitapların içeriği hakkında bir şeyler biliyorsanız işe bir adım önde başlarsınız.
Sayfa 17 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Endüstriyel tekniğin amaçlarından biri de daima insan kas gücünün yerine diğer güç türlerini geçirmek olmuştur. Hayvanlar kendi ihtiyaçlarını giderebilmek için tamamen kendi kaslarına bağımlıdırlar; ilkel insanda da aynı bağımlılığın bulunduğu varsayılabilir. İnsan gitgide daha fazla bilgiye sahip oldukça güç kaynaklarını daha fazla kontrol edebilir hale gelmiş ve böylece artık kaslarını yormasına da gerek kalmamıştır. Çok eski zamanlarda dahinin biri tekerleği icat etmiş ve birkaç başka dahi de öküze ve ata tekerleği döndürtmenin bir yolunu bulmuştur. Görüldüğü kadarıyla, öküzü ve atı ehlileştirmek elektriği ehlileştirmekten çok daha zor bir iş olmalı ama bu daha çok zekâ değil, sabır gerektiren bir zorluktu. Elektrik tıpkı Binbir Gece Masalları'ndaki cin gibi doğru formülü bilen her kişinin elinde sebatkâr bir uşağa dönüşür: Formülü keşfetmek zor olsa da işin gerisi kolaydır. Öküzün ya da atın kaslarının insanın kaslarına oranla çok daha etkin şekilde çalışacağını anlamak için çok büyük bir hüner gerekmiyordu ama öküzün ve atın, terbiyecilerinin iradesine boyun eğer hale gelmesi için uzun bir zamanın geçmesi gerekmiş olmalıdır. Öküz ve ata tapıldığı için onların evcilleştirildiğini, onların pratik bakımdan kullanılmalarının daha sonra, rahipler onları tamamen evcilleştirdikten sonra devreye girdiğini söyleyenler de vardır. Neredeyse tüm büyük ilerlemelerin hepsi ilk başta ilgisiz sebeplerden doğduğundan bu doğal olarak olası bir kuramdır.
Tıpkı sessizce büyüyen bir orman gibi Eserim usulca ilerliyor. Zor iş benimki Bulandırılmaya gelmeyen bir iş.
318 syf.
·
Puan vermedi
Yediveren Kışı Yıl 1807 Hollanda, Gloria Malikanesi. Genç ve güzel Emily çalıştığı ailenin malikanesi satıp Boston'a taşınması ile zor günler yaşamaktadır. Emily' in yatalak kardesinden başka kimsesi yoktur. Gidecek bir yeri de olmayan Emily bir umut yeni ev sahiplerini bekler. Evin yeni sahipleri Arthur ve Hannah. Arthur Hannah ile zoraki bir evlilik yapmış onu evliliği boyunca hiç sevememiştir. Bu evlilik hep karısının tehditleriyle bu günlere kadar gelir. Evin hanımı Hannah Emily'i görür görmez istemez onu. Emily'de hasta kardeşini de gizlemek zorunda kalır. Buna rağmen evin beyi Arthur ona merhamet gösterir ve bir iş bulana kadar kalmalarına izin verir. Emily Arthur''un desteğiyle başka bir ailenin yanında mürebbiye olarak işe başlar. Bu arada Emily ile Arthur arasında bir bağ oluşur.Ne kadar birbirlerinden uzak durmaya çalışsalar da bu aşktan uzak duramazlar. Arthur ilk defa birisine karşı böyle duygular beslemektedir. Hannah'in onlara yapabilecekleri kötülükleri düşünmeden tutkulu bir aşk ile bağlanırlar birbirlerine. Daha fazla anlatırsam spoi olacak Acaba Emily ve Arthur için mutlu bir son var mı? Hannah bu ilişkiyi öğrenince neler yapacak? Umudun aşkın hüznün hikayesi Yediveren Kışı. Akıcı anlatımıyla kurgusuyla harika bir kitaptı gönülden tavsiye ediyorum @yagmurkutsall
Serpil Meriç
Serpil Meriç
Seher Koyunlu
Seher Koyunlu
@kumranyayinlari #kitap41 #kitaptavsiyesi #bookstagram #kitapönerileri
Yediveren Kışı
Yediveren KışıYağmur Kutsal · Kumran Yayınları · 202421 okunma
Reklam
Kalbim çok şey öğrendi ve yaşadı. Ve bu sayede bilgeliği, deliliği, akıllılığı öğrendim. Fakat anladım ki, bu da zor bir iş; çünkü bilgeliğin olduğu yerde fazlaca üzüntü var. Çok öğrenmek isteyen kişinin çok acı çekmesi gerek.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
“Lütfen bana boşuna ümit verme.” Sesi yalvarır gibiydi. “Bir kralla rekabet edemem. Bana iş veren, hiçbir zorunluluğu olmadığı hâlde bana maiyetinde yer veren bir adamla rekabet etmeyeceğim. yapacağın seçimi olduğundan daha zor hale getirmek niyetinde değilim. O iyi bir adam. İyi bir koca olmak için elinden gelenin en iyisini yapacağına şüphem yok.”
56 syf.
·
Puan vermedi
Var mıyım yok muyum?
Kısacık bir hikaye nasıl da derin etkiledi öyle… Şöyle ki buradaki karakter Akakiy Akakiyeviç Kürk Mantolu Madonna kitabındaki Raif Efendi ile ne kadar benzerdi değil mi? Böyle sessiz sakin yaşayan varlığı ile yokluğu belli olmayan sadece yapılması gereken işi layıkıyla yapan bir memur. Tabi Akakiy Akakiyeviç Raif Efendi’den daha mahsun geldi bana Rus Edebiyatından çıkan bir karakter olması sebebiyle yoksulluğu onlardan iyi işleyen yok. Tabi Gogol’un harika kaleminin etkisi yadsınamaz. Yazarın şu cümlesi gerçekten çok acıydı. “Hiç kimsenin arka çıkmadığı, hiç kimsenin değer vermediği, hatta sıradan bir sineği toplu iğnenin ucuna geçirip mikroskopta incelemekten kaçınmayan bir doğabilimcisinin bile dikkatini çekmeyen, kalemdekilerin alaylarına sabırla katlanan, son günlerinde de olsa zavallı yaşamını bir anlığına canlandıran palto kılığındaki parlak bir konuğun, hayatında bir an görünüp kaybolduğu Akakiy Akakiyeviç, hükümdarların ve dünyaya egemen olanların bile üzerine çöken o felakete uğrayan bir canlı yok olmuş, hiçbir olağanüstü iş görmeden yitip gitmişti.”
Palto
PaltoNikolay Gogol · Can Yayınları · 202037bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Pennies ~ Pepper Winters . Gerçek anlamda karanlık ve esaret barındıran bir kitap olduğunu söylesem asla abartmış olmam bence. Beni sarsacağını bilerek başladım ve hala ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum Çok zor anlar, çok zor satırlar okudum. Dolar serisinin ilk kitabı, karanlık romantizmin zirvesi ve sadece kötü adamlar değil canavarlarla dolu
Pennies
PenniesPepper Winters · Pukka Yayınları · 202452 okunma
Reklam
"zor şeydir şahsiyet bina etmek bir başkasından çalıvermeden öyle bir bina ki bu binanın hem mimarı hem işçisi hem yapı malzemesi olmak güç iş güç iştir kendin olman bir başkasından çalmadan"
İbk
İkimiz de bu dünyanın insanı değildik. İyi kötü bir şeyler yapmağa çalıştık. Ben suçluyum: Sevgi’den farklı olduğumu gizledim. Gene de bizi yargılayanlara karşıyım. Ne yazık, sonunda haklı çıktılar. Onlara göstermeliydim. Fakat anlatması çok zor: benim becerebileceğim bir iş değil. neler söyleyeceklerini duyar gibi oluyorum; duymak istemiyorum. Bir fırsat daha kaçırdık. Sevgi, kendisini ve olanları hiç anlayamayacak. Ben bir şeyler yapabilseydim. Başım ağrıyor, yorgunum. Boşu boşuna denecek, boşu boşuna. İşte buna dayanamıyorum.
272 syf.
9/10 puan verdi
Kışkırtıcı Eşikler "Bir şey yok. Bir şey var ama... Adını koyup bir türlü anlatamadığım... Anlatamadıkça sıkıntı duyduğum... Anlatabildiklerimse hissettiklerimin çok azı. Bazen bir labirentin içindeyim, çıkış bulamıyorum. Üzülüyorum o zaman. Dengede kalmaya ihtiyacım var. O gece duymadıysan, şimdi duy beni. İşin çok, biliyorum. Ama ben de
Kışkırtıcı Eşikler
Kışkırtıcı EşiklerDilek İşcen Akışık · Edebiyatist Yayınları · 20241 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.