Görülmek... Yalnızca görülmek... Hiçbir fazlalığa yer verilmeksizin yalnız varlığının bilincinde olunması..
Aşkın psikolojisi olarak geçen bu eserin cümleleri yalnızca aşka değil insan benliğinin kodlarına da birer birer ayna tutuyor. Bir insan zengin/fakir, güzel/çirkin, bilgili/bilgisiz her ne olursa olsun; istediği kişilerce farkına varılmadıktan sonra tüm bunlar ne işe yarayabilir ki?
Zweg, bizi düşündürmeyi ve insan ruhuna yaklaştırmayı bir kez daha başardı...
Bir çırpıda, soluksuz okunacak bir eser...Her cümle ayrı oturuyor insanın yüreğine.
"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?"
ya da ben kimim senin için?