Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gül

Gül
@Silencee
Sıkı Okur
‘Aklı dışlayan tartışmalar için müsait değilim.’ Sizi şöyle profilin dışına alalım. aut disce aut discede
128 syf.
·
Puan vermedi
Who I am?
Godot'yu Beklerken, Kapıların Dışında, Üç Kuruşluk Opera gibi tiyatro eserlerinden sonra çok çok beğendiğim bir okuma oldu. Endüstrileşen toplumda asıl değerimizi sahip olduğumuz şeyler mi oluşturur? diye bir sorusu sorulunca benim için devreye hemen Sahip Olmak Ya Da Olmak eseriyle biriciğimm Erich Fromm girer; "Eğer kendimi sahip olduklarımdan ibaretmişim gibi hissedersem, bir şeye sahip olmadığımda ben, ben değilimdir." Ve devam edip, "İyi bir ekonomiye sahip olmak için, hasta insanlar mı üretmeliyiz?" diyerek çağımızın nekrofili hastalığına ışık tutar. Evet, ölüye, cansız varlıklara arzu... Varoluşçuluğun alt zeminini oluşturduğu eserde, Kierkegard, Sartre, Heidegger'den ziyade Scpoenhauer'ın karamsar havası hakim. Neden varım? Var olmam için sebep var mı? gibi sorgulamaların sıkça yapıldığı ama yanıtların pesimistçe verildiği bulutlu bir eser. Ve yine yeniden Nietzsche'min sözleri canlanır zihnimde; "Bu hayatta bir 'neden'i olan kimse, bütün 'nasıl'lara katlanabilir." Dipnot: Çok beğendiğim için minik bir yorumcuk sadece.
Satıcının Ölümü
Satıcının ÖlümüArthur Miller · Mitos Boyut Yayınları · 2011695 okunma
Reklam
616 syf.
10/10 puan verdi
“BİR KİŞİ BİLE DEĞİLİM YALNIZLIKTAN”
“İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama kavuşuyor. Öyleyse bizim yalnızlık dediğimiz şey, bir kendini ayırmadan (tecrit etmeden) çok, kendine yönelme, kendini daha yakından inceleme yetisi olmalı.” Bazı yazılar vardır. Okumaya başladığınız zaman kelimeler yavaşça kıpırdaşıp canlanmaya,
Sonrası Kalır 2
Sonrası Kalır 2Edip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20201,576 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır
2019 senesinde öldürülmesinin üzerinden 70 yıl geçtiği için kitaplarının telif hakları vasilerinin elinden alınıp, ortalık Sabahattin Ali eserleriyle dolduruldu. Kızı Filiz Ali her ne kadar itirazda bulunsa da bu itirazlar kabul edilmedi. Normalde telif hakları Yapı Kredi Yayınları’ndaydı.
Kamyon
Kamyon
,
Kırlangıçlar
KırlangıçlarSabahattin Ali · Doğan Egmont · 2019681 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
‘İçimde yarı kalmış bir konuşmanın üzüntüsü var’
“Sana her zaman o kadar güvendim ve o kadar güveniyorum ki bu zorlukları, yüklendiği ağır yükün altından kalkarak yeneceğini inanıyorum. Romanını doğacak çocuğumu bekler gibi bekliyorum.” Nazım Hikmet Ran DİKKAT: İncelememde söz sanatları, ahenkli konuşmalar, vurucu cümleler, falanlar filanlardan ziyade, Kuyucaklı Yusuf’un asıl hikayesini,
Kuyucaklı Yusuf (Çizgi Roman)
Kuyucaklı Yusuf (Çizgi Roman)Sabahattin Ali · Everest Yayınları · 2020174,2bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
Çoklar Sokağında Bir Yalnız
“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında herkesler var olmuş bir sen ben ölmüşüm ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda” 5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der
Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası
Sakalsız Bir Oğlanın TragedyasıArkadaş Zekai Özger · Ve Yayınevi · 2019918 okunma
Reklam
197 syf.
9/10 puan verdi
“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!” Virginia Woolf SUS OTUR DİNLE GEZME GİYME
Kadınlar
KadınlarEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20202,048 okunma
408 syf.
9/10 puan verdi
Bir “Sabahattin Ali” İncelemesi
“Sabahattin Ali kanaatimce son neslin hikâyecilerinin en kuvvetlisidir.” Reşat Nuri Güntekin UYARI: Burdan itibaren okuyacaklarınız Sabahattin Ali’yle ilgili çokça bilgi içermektedir. Şayet spoiler yemek istemiyorsanız ( hoş biyografinin neresi spoiler olabilir zaten her şey her yerde yazıyor neyse) .................. Gidip şu işaretten
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20164,966 okunma
148 syf.
8/10 puan verdi
“Benimle çok uğraşıyorlar, canıma tak dedi. Artık dayanamayacağım.” Bu sözler sabahattin Ali’nin ölmeden önce kardeşi Fikret Şenyuva’ya söylediği son sözlerdi. Ve eklemişti: “Anneme yirmi beş lira gönderdim. Yine göndereceğim. Bir gün gelir de gönderemezsem, beni yok bilin!..” Ve cesedi öldürüldükten altı ay sonra bir çoban tarafından
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198bin okunma
81 syf.
8/10 puan verdi
DAHİ DELİ ! Ve karşınızda deli olduğundan mı dahi yoksa dahi olduğundan mı deli bilemediğim Vüs’at Orhan Bener. Çağdaş Türk Edebiyatı 1950 kuşağının yenilikçi öykü, oyun, roman yazarı ve İkinci Yeni’nin ilk öykücüsü. Nam-ı diğer Oğuz Atay’ın en yakın arkadaşı, kendisini bu sebeple tanımıştım. Ve kendisiyle ilgili bilgim bu kadardı. Bener,
Bay Muannit Sahtegi'nin Notları
Bay Muannit Sahtegi'nin NotlarıVüs'at O. Bener · Yapı Kredi Yayınları · 2018513 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
Mecnun, İsmail Abi, Erdal Bakkal, Baba İskender, Yavuz Hırsız, Yedek Kamil, Zeynep ve Aksakallı Dede’siyle 5 yıl sonra ve asıl finaliyle karşınızda Leyla İle Mecnun. 2011’de TRT’ de yayın hayatına başlayan; çoğumuzu TRT böyle kaliteli bi dizi nasıl yayınlayabilir abii moduna sokan ve 3 sezon süren; bazılarına göre Gezi Eylemi bazılarına göre
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma
Reklam
132 syf.
8/10 puan verdi
Yine Sabahattin Ali ve yine Anadolu’nun gerçeklerini anlatan öyküleri. Eserlerinde her zaman acı çekmiş, hor görülmüş, ötekileştirilmiş insanları-toplumları anlatır. Ve ne yazık ki kendisi de bu ötekileştirme yüzünden kurban gitmiştir. Benim içimi en çok acıtan da bu olmuştur. Onun öykülerini okuduğunuz an O’na ait olduğunu anlıyorsunuz. Sizi içine çekiyor. Sıkmadan, bunaltmadan bir solukta bitiyor, durup düşünmeden hemen öteki hikayeye geçiyorsunuz. Kamyon Sabahattin Ali’nin 16 seçme hikayesinden oluşan bir kitap. Adını içindeki Kamyon öyküsünden alıyor. Yayınevinin çıkarmak için çıkardığı bir kitap diye düşünüyorum. Çünkü zaten kitaptaki tüm öyküler onun dört hikâye kitabından alınmış.( Değirmen, Kağnı, Ses , Yeni Dünya) Tabii ki tekrar okumakta hiçbir sakınca yok lakin ticari amaç güdülmüş. Neyse söz konusu Ali oldu mu akan sular durur benim için. Keyifli okumalar.
Kamyon
KamyonSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20082,744 okunma
114 syf.
9/10 puan verdi
Annesi Füsun ile başlayan hayatı kızı Füsun ile son bulan Didem. Onun hayatı iki Füsun arasında mekik dokur aslında. O ne çocukken ne de anneyken doyar Füsun’larına. 24 Temmuz 2011'de aramızda ayrılan Didem Madak giderken bize çok acıyan şiirler bıraktı. Didem Madak’ı okumaya başlayacaksanız eğer öncelikle onun hayatını okuyun derim. Yoksa manasız gelir o en manalı sözleri. Bize sadece üç şiir kitabını bıraktı. Kangurular gibi şiirlerini karnında taşıyıp gitti. Seninle yolculuğun sonuna geldik. Yok hayır hayır! Seninle yolun başındayız aslında. Artık tüm nesnelerde sen varsın. Tüm objelere bir anlam yüklüyorum sayende. O savaşçı ruhunu bize de aşılayıp gittin. Huzurla uyu. Didem Madak’ın ödül töreni sırasında tanıştığı arkadaşı Şükran Yücel’e gönderdiği e-postadaki metin şöyledir: “Canım Kızım Sana mektup yazacağım. Çünkü artık başka bir şey yazamıyorum. Bu konuda pek de dertli değilim doğrusunu istersen. Sen bana belki bugüne kadar yazdığımdan başka türlü bir yazı yazmayı öğretirsin. Kendimi bir sonbahar ağacı gibi hissediyorum. Mutlu bir sonbahar ağacıyım ben. Yere düşen yapraklarımı eğilip topluyorum. Saçıma tutuyorum. Bakın yakışmış mı diye soruyorum. Sonra yaprakları havaya savuruyorum. Ben iki kişilik bir kabilenin me isimli kölesiyim. Çünkü sen acıktığında me diye ağlıyorsun ve bu ismimi seviyorum reis! Canım kızım, cehaletimden şair oldum… Annesizlikten. Sen sakın şair olma!” İlk satırları Füsun’a yazılan şiirlerin, son satırları da Füsun’a yazılır.
Pulbiber Mahallesi
Pulbiber MahallesiDidem Madak · Metis Yayıncılık · 20079,1bin okunma
76 syf.
10/10 puan verdi
Hayal gücüne hayran kaldığım kadın... Durup etrafa bakıyorum, bu kadar objeye bu kadar güzel anlamlar yüklemek fazlaca müthiş değil mi? O kadar mı yalnız hissettin kendini? Etrafındaki her objenin canlı bir varlık gibi gözünün önünden geçmesinin sebebi bu muydu? Ah! Keşke tanışabilseydik; dünyada annesiz kalan her çocuğun senin gibi hissettiğini anlatırdım sana. ‘Karınca kumu’ şiirinin dördüncü paragrafında şöyle diyordun: Kötü rüyalar görürdüm durmadan Bağırırdı bir yaşlı kadın: “Mavi alevlerin ortasına, Bu kırmızı elbise giymiş kadın yakışır.” Sanırım birileri beni yakacak diye tuttururdum sabahları. Ateş iyidir derdin sen, başarıdır, Çok şeyler başaracaksın. Kardeşim, biriciğim sen olmasan, Ablanın kabuslarını kim hayra yorardı? Işıl haklıydı oysa. Gerçekten çok başarılı bir kadın oldun. Gönlümüze Didem diye bir şairi yerleştirdin. Ama çok erken gittin. Daha bize yazacak çok şiirin, hayatı anlatacak çok mısran vardı. Yine de dediğin gibi ‘Kaderden kaçınılmaz.’ “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” Vasiyetin hep kulağımızda Seni seviyoruz Didem Abla...
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121bin okunma
72 syf.
9/10 puan verdi
Annesizlikten şair olmuş bir kadın Didem Madak. Diyor ya hani: Artık bütün üzgün oluşlarımın adı: Anne. “Keşke ismim herkese Sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı.” Demişsin ya hani , emin ol hepimize anlatmak istediklerini anlattın.Rengarenk reçel kavanozlarını dizdik masamıza. Henüz 13 yaşındayken annesi Füsun’u kaybeder Didem. Zor
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,1bin okunma
191 syf.
9/10 puan verdi
Bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum, işte bu beni tüketen şey. Hiçbir fikrim yok… • Bay Rogers Bay Rogers’ın bu sözleri kitabı bitirene dek beynimde dolaşan sözler oldu. Çünkü öyle müthiş bir kurgu vardı ki tahmin yürütmek imkansız hale geliyordu. Agatha Christie yani polisiye romanlarının kraliçesi ; yine muazzam bir eserle karşımıza
On Küçük Zenci
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 200632,3bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Eğer hayatını detaylı bir şekilde bilmesem kitabı okuduktan sonra yaşadıkları çok abartılıyor derdim. İnsan hiç mi ümitsizlik içine düşmez? Hiç mi çektiği acıları ailesine yansıtmaz? Hep mi umut içinde yaşar? Evet, Sabahattin Ali öyle biri, tıpkı; Life İs Beautiful filmindeki Guido Orefice gibi. Hiçbir zaman ümidini kaybetmeyen; ailesine kini, nefreti, öfkeyi, umutsuzluğu aşılamayan biri. Daima bir yol vardır; her şey güzel olacaktır felsefesinde yaşayan ve yaşatan biri. Harika bir eş, muazzam bir baba. Ta ki ailesinden kopartılana dek. Evden çıkarken bıraktığı son iki mektubunda bile: Hiçbir şeyin sonlanmadığını, başını yere eğmemek için gitmek zorunda kaldığını ama mutlaka döneceğini yazmıştır. Son mektuplarının birinde 'Filiz hiç üzülmesin' demiş. Bir bilse Filiz'i nasıl paramparça ettiklerini. Aliye'yi nasıl yarım bıraktıklarını. Bizi nasıl böyle büyük bir değerden mahrum ettiklerini...
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,4bin okunma
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
Masa dergisinin bu sayısında Didem Madak var. Henüz 13 yaşındayken annesini kaybediyor. Ve bu özlemini şiir yazarak gidermeye çalışıyor. Çok sevmelerin kadını olan, rengarenk reçel kavanozlarını rafa dizen, yıllarca yası tutulan bir anneyi yaşatıyor dizelerinde. Hukuk Fakültesini bırakıp evleniyor. 4 yıl sürüyor bu evliliği. Çok uzun zaman sonra ikinci evliliğini yapıyor. Bir kızı oluyor adını Füsun koyuyor. Ama kader, çocukluğu gibi anneliğini de yarım bıraktırıyor. 2011 de annesinin hastalığına yakalanıp vefat ediyor. Kızına şu dizeleri bırakıyor: "Canım kızım , cehaletimden şair oldum... Annesizlikten. Sen sakın şair olma. " Aslı Erdoğan'ın kısa bir röportajı var. Bu röportajda en çok hissettiğiniz şey onun özlem duygusu. Odasına, kitaplarına, masasına olan özlemi . Leonard Cohen'i de es geçmemişler. 'Dance me to the end of love' şarkısıyla tanıyanınız olur. Ve son sözü Ahmet Berk Duman söylüyor. "Bazen bir çayı bir kahveyi pişirmek bile,hayatta kalmak kadar değerli değil mi? "
Masa Dergisi - Sayı 14 (Mart 2018)
Masa Dergisi - Sayı 14 (Mart 2018)Masa Dergisi · Masa Dergisi · 2018134 okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
Amok Koşucusu ile başlayıp bırakamadığım bir yazar. İnsan psikolojisi üzerine harika betimlemeler yapan; çaresizlik, umutsuzluk, özgürlük,savaş gibi kavramları içimize işleyen, karekterlerini o kadar güzel,o kadar bizden seçip onların iç sorgulamalarını ön planda tutan bir yazar. Zweig'ın bütün eserleri kendinden, yaşadıklarından izler taşıyor. Yaşadığı ruhsal durumları kitap aracılığıyla bize o kadar güzel anlatıyorki. Zaten psikolojik betimlemelerinin bu kadar iyi olmasını sebebi bunları birebir yaşamış olması. Bu eserini de İkinci Dünya Savaşı üzerine yazmış.Ressam Ferdinand, karısı Paula ile birlikte savaştan kaçıp İsviçre'ye yerleşen artık özgürce yaşayacaklarını ve her ne olursa olsun hiçbir canlıya zarar vermeyeceklerini , makinelerin kölesi olmayacakları söyleyen savaş karşıtı bir çift. Ne yazıkki bir süre sonra askere çağrılan Ferdinand Mecburiyet içinde kalır. Devamlı bir İç muhakeme içindedir. Ya gidip savunduğu düşüncenin tam tersini yapacak yada gitmeyip korka korka yaşayacaktır. Pasifizm üzerine yazılmış güçlü eserlerden biri. Okuyunuz.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,8bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı okudukça onu çok kıskandım. Dünyaca ünlü birçok kişiyle yakın dost. Bunların ilk sırasında Elia Kazan var. Elia ile ilgili anılarından derlediği biyografik bir eser yazmış. Tabi bunun içinde din, siyaset, güncel konular, tarih , kitaplar, filmler , yazarlar vs. hepsinden bir tutam eklemiş. Bol malzemeli bir eser çıkarmış. Zaten heybesi dolu olan bir adam. Bu yüzden okuduktan sonra bir sürü araştırma yaptım. Okuyacak yeni kitaplar, izleyecek yeni filmler buldum. En önemlisi kitabı kapattığım an dedim ki: Sevdiğimiz insanları aksatmamalıyız. Kim bilir belki bir daha görmeyiz onları yada onlar bizi .
Elia ile Yolculuk
Elia ile YolculukZülfü Livaneli · Karakarga Yayınları · 202010,8bin okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Kalbe derin sızı veren nadir eserlerden biri. Bir oturuşta bitecek ama günlerce hafızanızdan çıkmayacak bir kitap. Baştan söyleyeyim bu bir dostluk kitabı değildir. Herkes aslında ihtiyaçlarına göre arkadaşlarını seçer. Eksik yanını tamamlaması için. Bir insan hayalleri gerçekleşmeyeceğini anladığı an her şeyden vazgeçer. Arkadaşından bile...
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,9bin okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
Galiba yaşamım boyunca hep o katil-ler'e lanet okuyacağım. Böyle bir değeri bizden çaldıkları için. Söyleyin bana bir insan kitap okurken öldürülür mü? Öldürmüş... Hem de kafasına vura vura öldürmüş o nahif adamı. Sandığında hikayelerine vermeyi düşündüğü bir sürü kitap başlığı çıkmış, çizimleri çıkmış. Daha bize bir sürü güzel eserler bırakacakmış yani. Bizden çaldılar bunu. Sabahattin Ali çok sevdiğim nadir yazarlardandır. Hayatı, kişiliği, duruşu ve öldürülüşü beni çok etkilemiştir. Anadolu insanını, ruhunu, ezen-ezilen ilişkisini, Anadolu ortamını çok güzel anlatan toplumcu gerçekçi bir yazardır. Eserleri akıcıdır. Dili çok az ağır gelebilir çünkü Eski Türkçeyle yazılmıştır. Şiirleri birçok şarkıda kullanılmıştır. Volkan Konak'ın Göklerde Kartal Gibiydim, Edip Akbayram'ın Aldırma Gönül, İbrahim Tatlıses'in Leylim Ley, Ahmet Kaya'nın Kara Yazı şarkıları onun şiirleridir. Ve daha sayamadıkların birçoğu... google.com.tr/amp/s/onedio.co...
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 201921bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
Masa dergisiyle 11. sayısında tanıştım. Hiç okumadığım bir dergiydi. Diğer dergileri alırken baktım Kafka 'neyse bunu da alayım belki dişe dokunur bir şeyler vardır ' dedim. Ve kapağı açar açmaz ön yargım 'çat' diye yüzüme vurdu. Daha ilk sayfasında bayıldım dergiye.Yazarın Dava kitabından bir alıntı eklenmişti. İllüstrasyonları müthişti. O kadar sade ve güzel anlatmışlardı ki. Anlatım tarzları , yazarları, kendilerine has 'Masadakiler' bölümü ... Ve tabiki benim en çok sevdiğim; o sayıdaki yazara ait bardak altlığı ( yazarın kitapları-hayatıyla ilgili illüstrasyonlar ve altında yazara ait bir söz bulunuyor. ) Tabiki ben asla bardak altlığı yapmadım kitaplığın baş kösesine koydum :) Ama derginin kötü bir yanı vardı beni öteki dergilerden soğuttu. :)
Masa Dergisi - Sayı 11 (Aralık 2017)
Masa Dergisi - Sayı 11 (Aralık 2017)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2017112 okunma
Reklam
176 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikle Emrah Serbes şu hikayesini sanki geleceğini görüp de yazmış : 'Şunu çok sık duydum. ‘’ Falanca yazarı çok seviyordum, ama son yaptıklarından sonra onu bir daha okumayı düşünmüyorum.’’ Demek ki Dostoyevski’nin zamanında yaşasaydın, kumarbaz diye onu da okumayacaktın. Yazarların özel hayatını unutmak lazım. Yazarların söylediklerini fazla ciddiye almamak lazım. Edebiyat tarihi şahane şeyler yazmış berbat adamlarla dolu. (Syf:32)' Neyse dediği gibi bizi yazdıkları ilgilendiriyor günahını da sevabını da kendisi çekiyor. Emrah Serbes Yeraltı Edebiyat'ının, kalemi güçlü genç yazarlarımızdan. Kendisini severim ve kitaplarını okumak için de sabırsızlanıyordum.Nitekim hayal kırıklığına da uğramadım. Yazdığı çoğu cümleleri zaten ezbere biliyoruz. Resmen hepsi birer özdeyiş olup hayatımıza girmiş durumda. Günlük konuşma diliyle yazmış hikayelerini. Zaten günlük ,mektup, anı tarzında yazmış. Afilli Filintalar bloğunda yazdığı, Afilli Parçalar adı altında olan hikayelerden ve Birikim Dergisi'ne yazdıklarından alınmış . Son hikayesi Galip İşhanı'nı ise ilk defa yayımlamış. Hikayeler genel itibariyle herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği tarzda. Hikayelerinde konuyu toparlama şekli çok güzel ve harika nüansları var. Çok güzel kitap tavsiyeleri de veriyor inceden. Okumanızı tavsiye ederim. Iyı okumalar.
Hikayem Paramparça
Hikayem ParamparçaEmrah Serbes · İletişim Yayınları · 20215,2bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
Nazım Hikmet Ran ile ilgili bir şeyler yazmak isterdim lakin o yazdığı otobiyografisinde o kadar güzel anlatmış ki kendini, bana-bize gerek kalmıyor. Zaten O'nu tanımamız için şiirlerini okumamız kâfi. ülkesine, milletine,çocuklara, gökyüzüne, doğaya, kadınlarına ... olan aşkını bariz bir şekilde görüyoruz.
Henüz Vakit Varken Gülüm
Henüz Vakit Varken GülümNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 202223,4bin okunma
360 syf.
5/10 puan verdi
Josh Malerman 43 yaşında Amerikalı yazar. Kafes kitabıyla tanıdık. Korku-Gerilim-Gizem türlerinde yazıyor. Ayrıca Josh Malerman müzikle de içli dışlı. The High Strung adlı grubun solisti ve söz yazarı. Bu durumun Kırmızı Piyano kitabına ilham kaynağı olduğu kesin. Kitap; özel bir askeri hastanede tedavi gören, vücudunda olağanüstü bir şekilde
Kırmızı Piyano
Kırmızı PiyanoJosh Malerman · İthaki Yayınları · 20171,725 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
Kitap YKY'nin 2017'de çıkardığı ciltli özel baskı. Sabahattin Ali'nin diğer şiir kitabında bulunan şiirleri bu defa ayrıntılı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Mektuplarında dostlarına gönderdiği el yazmalı bütün şiirleri fotoğraflarıyla birlikte; hangi dostuna, hangi tarihte, nerede gönderdiği, hangi cümleyi-kelimeyi değiştirdiği detaylı bir şekilde yazılmış. Sabahattin Ali'yi bir de el yazısından okumak ayrı bir keyif. Lakin el yazmaları Osmanlıca olduğu için çevirisini okuyabiliyorsunuz. 'Tüm kitapları bende var bide el yazmaları da olsun' ( Şahsen ben öyle dedim ) diyorsanız tavsiye ederim. İyi okumalar.
Dağlar ve Rüzgar
Dağlar ve RüzgarSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20171,296 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
Herkesin bildiği gibi John Verdon bir polisiye roman yazarı. Emekli olunca kendini yazmaya vermiş ve 5 kitap yazmış. Dave Gurney serisi 24 dile çevrilip 25 ülkede yayımlanmış. Gönüllerde taht kurmuş. İlk kitabı Aklından Bir Sayı Tut. Adını kitaptaki olaydan alıyor.Olay kısaca şu: Mark Mellery posta kutusunda kendine yazılmış bir mektup buluyor.
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 202341bin okunma