Marius bir gün bile yılmamıştı. Yoksulluk konusunda her şeye katlanmış, borçlanmak dışında elinden gelen her şeyi yapmış, hayatını kimseye bir frank bile borçlanmayacak şekilde düzenlemişti. Ona göre borçlanma köleliğin ilk aşamasıydı. Hatta kendi kendine bir alacaklının bir efendiden daha kötü olduğunu söylüyordu; çünkü bir efendi insanın ancak bedenine sahip olabilirdi, alacaklı ise saygınlığınıza sahip olabilir, onu beş paralık edebilirdi.