Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ziniş Atuğ

Konfüçyüs
"Bir işi bilen yapar, az bilen akıl verir, bilmeyen eleştirir, yapamayan da çamur atar."
Reklam
Goethe
"Affetmek ve unutmak akıllı insanların intikamıdır. "
Sayfa 136Kitabı okudu
Nazım Hikmet
"Büsbütün unuttum seni eminim Maziye karıştı şimdi yeminim Kalbimde senin için yok bile kinim Bence sen de şimdi herkes gibisin..."
Sayfa 135Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
4000 yıla rağmen değişmeyen ata sözleri
19- Kalpteki düşmanlık getirmez, dildir düşman eden. 31- Çiftleşmeden gebe kalınmaz, yemeden şişmanlanmaz. 102- Boş vakit geçirdin neye yaradı. 129- Bilge kişi karanlıkta ışık, çıkmaz sokakta yol bulandır.
Sayfa 248 - Kaynak yayınlarıKitabı okudu
Hayat kudurmuşçasına akan bir ırmağa benzer, insanoğlu ise bu ırmağın azgın sularında yolculuk yapan bir dal parçasına. Bu yolculukta değişmeyen iki olgu vardır; İlki yalnız olduğun, ikincisi ise ne kadar uzun sürse de yolculuğunun ölümle sınırlı olması...
Reklam
İnsanlarımız, bakabilecekleri, besleyebilecekleri ve kız-erkek ayırımı yapmadan eğitebilecekleri sayıda çocuk sahibi olmayı benimsediklerinde ve uyguladıklarında, devlet olanakları bunu bilinçle sağladığında ülkemizde gerçek kalkınma başlamış sayılmalıdır.
Çocukluğumun bu döneminde en önemli kazanımımız ise, besmele çekerken, "çok şükür" derken ve dua ederken içimizden söylememizi, kimseye baskı kurucu şekilde sesli ifadede bulunmamamızı, aslında en büyük günahın bu gösteriş olduğunu öğrenmemiz ve içselleştirmemiz oldu. Yaşam boyu bunun aksini gördükçe sesli din gösterisi yapanlar adına için için üzülürüm.
En büyük eşitsizlik, eşit olmayan bireylere eşit davranmaktır! Thomas Jefferson
Bektaşi'nin çamurdan yaptığı insanlar için söylediği gibi: "Rızkını vermeyecek olduktan sonra yap yap koyuver!"
Sayfa 127Kitabı okudu
Sineğin biri işi yolunda giden bir tacir gibi ellerini oğuşturuyordu.
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Onda, herkeste arayıp arayıp da pek az bulduğum veya hiç bulamadığım ve yine özleyip durduğum bir şeyin pek çoğu vardı.
Sayfa 122Kitabı okudu
İntiharın sınırları dar ve kişiseldir ve yakınlarınızı etkiliyorsa intiharın adı cinayettir.
Sayfa 529Kitabı okudu
Zenginliği bölüşmek. Doğru dağılım eşit değil, adil dağılım anlamına gelir. İlk eşitlik, hakkaniyettir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Marius bir gün bile yılmamıştı. Yoksulluk konusunda her şeye katlanmış, borçlanmak dışında elinden gelen her şeyi yapmış, hayatını kimseye bir frank bile borçlanmayacak şekilde düzenlemişti. Ona göre borçlanma köleliğin ilk aşamasıydı. Hatta kendi kendine bir alacaklının bir efendiden daha kötü olduğunu söylüyordu; çünkü bir efendi insanın ancak bedenine sahip olabilirdi, alacaklı ise saygınlığınıza sahip olabilir, onu beş paralık edebilirdi.
Sayfa 803Kitabı okudu
Manette daha sonra bana, kontesin, kontun iğneleyici sözlerine duyarsız kalacak kadar çökkünleştiğini anlatmıştı. O zamandan beri oklarını saplayacak yumuşak bir zemin bulamayan bu adam, işkence ettiği zavallı böceğin artık hiç kımıldamadığını gören bir çocuk gibi endişeye kapılmıştı. O anda tıpkı bir yardımcıya gerek duyan cellât gibi, bir sırdaşa ihtiyacı vardı.
Sayfa 211Kitabı okudu
Bazılarıyla diğerlerinden daha yakın bir ilişki kurarsanız, kendiniz hakkında fazla açık vermeyin, günün birinde onları karşınızda birer rakip ya da düşman olarak görebilecekmişsiniz gibi ihtiyatlı olun: Yaşamın tesadüfleri bunu gerektiriyor.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Fazla güven saygıyı azaltır, sıradanlık küçümsemeye mal olur, başkaları için fazla çaba harcamak bizi sömürülmeye çok elverişli kılar.
Sayfa 139Kitabı okudu
Aşk, bir suç karşısında geri adım attıkça, bize sınırları varmış gibi görünür, oysa aşk sınırsız olmalıdır.
Türklerle savaşa savaşa askerlerimiz bu düşman narasına öyle alışmışlardır ki, bugün hangi askerimize soracak olsanız Fransızların da hücuma kalktıklarında "Allah Allah!" diye bağırdıklarını söyleyecektir. (Tolstoy'un notu)
Bazen çevremdekilere, sanki kaşıkla beslercesine bebek besler gibi düşünmelerine gerek bırakmadan tüm cevapları vermekten benim sabrımın bile tükendiği oluyordu.
Sayfa 137 - TaitaKitabı okudu
Bir sorunu çözmem ya da ona tavsiyede bulunup görüş belirtmem için en az bir defa bile beni huzuruna çığırtmadan geçen günler çok enderdi. Tavsiyemi reddettiğinde yüz ifadesinden içerlememeyi öğrenmiştim, bunu sadece kısa bir süre sonra söylediklerimi kendi fikriymiş gibi ortaya komak için yapıyordu.
Sayfa 127 - TaitaKitabı okudu
- Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer ilgisizdir... Türkiye'de "aydın" geçinenler "Doğu"ya doğru seyreden bir geminin güvertesinde "Batı" yönünde koşturarak "Batılılaştıklarını" sanırlar!
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Şayet insanlarda hayvanlar gibi, maziyi de, geleceği de düşünmeden, birbirlerinin altını oymaya çalışmadan, şu anın içinde kalarak ve bir yudum suyun tadına vararak yaşayabilselerdi, şu dünya daha az mutsuz bir yer olabilirdi.
Sayfa 466Kitabı okudu
Başkalarıyla olan ilişkilerimizin kaçta kaçının duygularımızın -sevgi, antipati, iyilikseverlik ya da kötücülük- sonucu, kaçta kaçınınsa bireyler arasındaki sürekli güç oyunu tarafından belirlenmiş olduğunu hiçbir zaman kesinlikle saptayamayız.
Sayfa 308Kitabı okudu
Sevdiğimiz insanın bizi ikna etmesine ne de kolay izin veriyoruz!
Sayfa 68 - CléonteKitabı okudu