Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çekiç konuşuyor
"Neden bu kadar sertsin?" Demişti bir zamanlar alalede kömür bayağı elmasa; "Oysa biz yakın akraba degilmiyiz?" Neden bu kadar yumuşaksınız? Diye soruyorum ben size, ey kardeşlerim! "Yoksa kardeşlerim degilmisiniz?" Neden böyle yumuşak, böyle uysalsınız. Neden her şeye bu kadar razısınız? Neden bu kadar inkar ve reddediş var yüreklerinizde? Bu kadar az kader var bakışlarınızda! Ve kader olmayacak, acımasızlar olmayacaksanız; nasıl zafer kazanacaksınız benimle birlikte? Sertliğiniz şimşek gibi çakmak, kesmek ve deşmek istemiyorsa; günün birinde benimle birlikte nasıl yaratacaksınız? Çünkü yaratanlar serttir. Bin yıllık istemin üzerine maddenin üzerine kazır gibi kazımayı, mutluluk olarak görmelisiniz. Maddeden daha sert, maddeden daha asil. En asil olandır yalnızca bütünüyle sert olan. Bu yeni levhayı koyuyorum önünüze; Ey Kardeşlerim: "SERTLEŞİN"
Gevezeler sessizliği, yobazlar hoşgörüyü, acımasızlar iyiliği öğrettiler bana; ama ne gariptir ki bu öğretmenlere karşı hiçbir gönül borcu duymuyorum.
Sayfa 57 - Modern Klassikler Dizisi 32, 5. basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
"Ama ben halk için yararlı olamam. Şu zavallı durumuma, yıkılmaya yüz tutmuş gövdeme bir bakın. Yirmi sekiz yaşındayım ve ölmek üzereyim. Oysa bundan on yıl önce yüz kiloyu kolayca yüklenir, daha yetmiş yıllık ömrüm olduğunu düşünürdüm, mezara dek. Ama bir yaşamın hesabını yapamaz oldum. Acımasızlar benim yaşamımdan kırk yıl çaldılar. Evet, kırk yıl..."
Sayfa 220Kitabı okudu
Sözler! Salt sözler! Ne korkunç şeylerdi! Ne yalın, ne canlı, ne acımasızlar! İnsan onlardan kaçamıyordu. Ne ince bir büyü vardı onlarda! Biçimsiz nesnelere biçim verirler, keman gibi, ut gibi onların da kendilerine özgü bir müzikleri vardı sanki. Salt sözler! Söz gibi gerçek var mıydı ki?
Sayfa 28 - Eflatun YayıncılıkKitabı okudu
Kadınlık yazgısı çilelerle özdeş sayılıyor hâlâ. Kadın belleği, kayıplar ve yitimlerin ortak anılarıyla dolu. Öyle bir bellek ki bu, öncelikle kadınlar, birbirlerinin kişisel bütünlüğüne ve yaşama zevkine sahip çıkmada kıskanç ve acımasızlar. Yazgına sessizce katlan ve ağır ol, gözleriyle bakıyorlar hemcinslerine.
Sayfa 74 - Can YayınlarıKitabı okudu
Gevezeler sessizliği, yobazlar hoşgörüyü, acımasızlar iyiliği öğrettiler bana; ama ne gariptir ki bu öğretmenlere karşı hiçbir gönül borcu duymuyorum.
Reklam
Gevezeler sessizliği, yobazlar hoşgörüyü, acımasızlar iyiliği öğrettiler bana; ama ne gariptir ki bu öğretmenlere karşı hiçbir gönül borcu duymuyorum.
Sayfa 57
Acımasızlar
İçimizi kemiren yıkım, insanın iliğine işlemiş olan acımasızlıktır, tümümüz, bu zehirle can vereceğiz.
Sel Yayıncılık
En çok tövbekârların arınmışlığı ürkütüyor beni. İster din olsun, ister siyaset, en acımasızlar gene tövbekârlardan çıkıyor, onlara eski hallerini hatırlatabilecek hiçbir şeye tahammülleri yok.
En çok tövbekârların arınmışlığı ürkütüyor beni. İster din olsun, ister siyaset, en acımasızlar gene tövbekârlardan çıkıyor, onlara eski hallerini hatırlatabilecek hiçbir şeye tahammülleri yok.
Reklam
“Gevezeler sessizliği, yobazlar hoşgörüyü, acımasızlar iyiliği öğrettiler bana; ama ne gariptir ki bu öğretmenlere karşı hiçbir gönül borcu duymuyorum.”
Ne tür insanlar işlerdi canavarca suçları, tarih kitaplarının görkemli kıyımlarını, Pentonville ve Wormwood Scrubs’ın sıradan cinayetlerini? Ne tür insanlar güçlü olma hırsına, başkalarını yönetme, ezme isteğine kapılırlardı? Ya acımasızlar, ne istediğini bilen ve onu elde etmek için gözünü kırpmadan başkalarını incitip öldüren kadınlar, erkekler; bir çıkar uğruna değil, zevk için öldüren, inciten canavarlar - bunlar kimdi? Bu soruları uzmanlara danıştım - doktorlara, ruhbilimcilere, toplumbilimcilere, öğretmenlere. Mantegazza ve Galton’un modası geçmişti. Uzmanların çoğu bu sorulara ancak uygarlık, ekonomi ve aile çerçevelerinde geçerli yanıtlar bulunabileceğini savlıyorlardı. Onlarca tüm sorun annelerden ve tuvalet eğitiminden, erken koşullandırmalardan ve sarsıcı çevre koşullarından kaynaklanıyordu. Doğrusu bu açıklama beni pek doyurmadı. Analar, tuvalet eğitimi ve çevresel koşul zırvaları - kuşkusuz bunlar da etkiliydi. Ama tek başına yeterli miydiler?
İnsansılarla ilgili çok bilgili. Nasıl beslendiklerini gösterdi bana. Dev marketlerde zehirli torbalar içine koydukları ve diğer hayvanlar yemesin diye üzerine zehir sürdükleri yiyecekleri yiyerek yaşıyorlar. Yedikleri her şeyle zehirleniyorlar ama umursamıyorlar çünkü kendi türlerine karşı bile acımasızlar. Sanki ölmek için yaşıyorlar.
Sayfa 194Kitabı okudu
"Gevezeler sessizliği, yobazlar hoşgörüyü, acımasızlar iyiliği öğrettiler bana; ama ne gariptir ki bu öğretmenlere karşı hiçbir gönül borcu duymuyorum."
1.127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.