Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Ah şu benim bitmek bilmez sakarlığım. Yine, yırtık cebime koymuşum umudu.”
Ah şu erken kalkma yok mu? İnsanı aptallaştırıyor doğrusu. İnsan dediğin uykusunu almalı.
Reklam
Uzun zaman önce... Hiç kimse tarlaları sabanla deşmezdi Toprağı sınırlara bölmezdi hiç kimse Ve suları kürekle yarmazdı Kıyı dünyanın sonuydu. Ah doğuştan zeki insan, buluşlarının kurbanı Öyle korkunç ki yaratıcılığın, Ne işe yarar şehirleri çevreleyen şu yüksek duvarlar Ve niye savaşmak için silahlar? Ovidius
Sayfa 6
Ah insanlar, şu insan kalbi.. Yüz bin anlamlı bir bilmece... İçinden çıkmak mümkün değil. Acaba kötülük gibi iyilik de bulaşıcı mı?
İkindi üstü
İnsan her şeye alışıyor. Sıcak bahar ikindilerine Harbe, sevda çekmeye. Küçük gazetecim her gün böyle mağrur. Benim vanilya kokulu dondurmacım Gene kapı önlerinde. İşte taze ikindi güneşim. Pencerelerde küçük sarışınlar, Her şey iyi, her şey sade Anlayamıyorum şu iç sıkıntımı. Yaşamak dersen yaşamak, Sarhoşluğum sarhoşluk. Ah! hatırlamak olmasa eski günleri.
Edip Cansever
Edip Cansever
İnsan nasıl kardeşinin yoksulluğunu unutur ve önüne gelen ekmeği yiyebilir. Ah, keşke insanlar şehrin şaşaasını ve kalabalığını bıraksa ve doğaya dönüp basit ve dürüst hayatını yaşasaydı!
Reklam
Ah, dünyanın dört bir yanından gelen geçen, neyi ezip geçtiği­ni bilmeyen ve buna aldırmayan, cehennemin dibine gitmeye çok hevesli şu sürekli insan seli!
Sayfa 326Kitabı okudu
206 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ah bir yaşasak!
Tam da John Fowles’in dediği gibiymiş bu kitap; “narin ve içe işleyen..” Ve şunu eklemeli: mütevazı. William ve Neaera’nın günlüklerini okuyoruz sırayla. Londra Hayvanat Bahçesi’nde sahte bir okyanus ortamında yüzüp duran üç kaplumbağayı kurtarmanın, birbirinden habersiz bu iki kişinin saplantısı haline gelişini okuyoruz da denebilir. İkisi de
Kaplumbağa Günlüğü
Kaplumbağa GünlüğüRussell Hoban · Yedi Yayınları · 202064 okunma
“Ah, dünyanın dört bir yanından gelen, neyi ezip geçtiğini bilmeyen ve buna aldırmayan, cehennemin dibine gitmeye çok hevesli şu bitmez tükenmez insan seli!”
Eksik
Biraz yorgunum Biraz mı..? Kelimelerle, cümlelerle Tarif edilmeksizcesine yorgunum... Bi' hayli birikti Kavgalarım, acılarım, suskunluklarım.. Anlıyorum ki İnsanoğlunun yalnızca hatırlamaya değil Bir o kadar da unutmaya, unutulmaya ihtiyacı var Bu adına hayat denilen anlam veremediğim şey Son ümitlerimi, yaşanmışlıklarımı telef etti Ah... Şu içimdeki derin garipliği ne edeyim? Gözlerimdeki hüznü hangi diyara salayım? Acıya bulandıkça kayboluyorum, acizleşiyorum Sonu kötü biten kitapların hüznünü taşır bu yürek.. Eksik gedik her şey Her şey yalan bir o kadar acı Değişmiş düzen bozulmuş Bir kasvetli buluttur gelmiş, gitmez üzerimizden... Alim olduk, zalim olduk, katil olduk, cahil olduk Ve aşık olduk... Ama "insan" olamadık..!
Zehra
Zehra
Reklam
Ah insanlar! Şu insan kalbi! Yüz bin manalı bir düğüm... İçinden çıkmak mümkün değil...
Mehmet Rauf
Mehmet Rauf
“Ah insanlar, şu insan kalbi… Yüz bin manaları bir muamma… İçinden çıkmak mümkün değil… diyordu. Acaba kötülük gibi iyilik de bulaşıcı mı?”
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Ah insanlar, şu insan kalbi…. Yüz bin manalı bir muamma…. İçinden çıkmak mümkün değil….”
"Suyu çok sevmediği halde, sırf su incinmesin diye kaktüs çiçek açıyor, sen de bu naifliği bu çağın insanlarından bekliyorsun ya cancağızım, ah diyorum..."
Mustafa Öztepe
Mustafa Öztepe
Yaşandığına Şahit Bulunamayan Günün Gömütünden Ortaya Saçılanlar
Kuşlar; günün son voltasını, kaldığım muhitin yakınlarında daireler oluşturarak hatta belki de dalgalı ruhumun feryatlarını dile getirircesine uçuyor, şakıyor ve yeryüzünü selamlıyorlar. Sarı renkli sokak lambalarının yanmasıyla beraber bu ışıkların kasvetli hava oluşturduğu sokaklar, günün yoğunluğunun yerini akşamın kasvetli havasına
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.