Her yeni yıl, her doğum günü, her ayın biri ya da her pazartesi yeni bir insan olmak için uyanırdım. Hele ki güneşli bir günse, bütün dünyayı değiştirebileceğimi sanırdım.
Artık hepsi çok uzaklarda kaldı.
Eski bir sevdadan kurtulmuşum;
Artık bütün kadınlar güzel;
Gömleğim yeni,
Yıkanmışım,
Tıraş olmuşum;
Sulh olmuş.
Bahar gelmiş.
Güneş açmış.
Sokağa çıkmışım, insanlar rahat;
Ben de rahatım.
"Ama bu yalan, tıpkı çocuklara sıkça söylenen tüm yalanlarda olduğu gibi, Scarlett'in içine işlemişti. Daha başka kaç kişinin gerçeği doğrulayıp doğrulamadığının hiçbir önemi yoktu artık."
Hayat acıdır; hayat korkudur ve insanoğlu mutsuzdur. Bugün yalnızca acı ve korku var. İnsanoğlu hayatı seviyor, çünkü acıyı ve korkuyu seviyor. Buna da uygun yaşıyor. Acı ve korkuya karşılık olarak verilmiştir hayat; hep aldanılan yer burası. Bugünkü insan, o insan değil daha. Ama bir gün o yeni insan gelecek; yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark görmeyen mutlu, gururlu, yeni insan. Acıyı ve korkuyu kim alt ederse o Tanrı olacak. Öbür Tanrı artık olmayacak...
Sıradışı bir durum olduğunda insanlar her zaman bir şeyler uydururlar ve o saatten sonra neyin gerçek neyin kurgu olduğunu bilmek tam anlamıyla mümkün değildir artık.