"Acıları paylaşabilmek için aynı dili konuşmak gerekmez."
Aynı dili konuşmak anlaşmak için yeterli olsaydı, bunca insan kavga eder araları açılır mıydı? Birbirine düşman olurlar mıydı
Sayfa 48Kitabı okudu
"Milletvekilleri güçsüzleşti; tek yapabildikleri konuşmak. Medya da aynı boş, anlamsız dili benimsedi. Ayrupa, Uluslararası Dayanışma, Bağımsızlık gibi terimler hükümsüz ve kof kaldı. Küresel habercilikteki kısaltmaların çokluğu da bu kofluğa sürüklenişi yansıtıyor.
Şu anda dünyayı döndüren şey hemen bir sonraki edinim: finans için bir sonraki borçlanma sözleşmesi, tüketiciler için bir sonraki alışveriş."
Sayfa 94Kitabı okudu
Konuşmak
Sadece biz insanlar dili ve konuşmayı kendi yaşam tarzımız kılarız... Bundan hoşlanırız, birbirimizi konuşma yoluyla okşarız. Biz aynı zamanda birbirimizi konuştuğumuz dil ile yaralayabiliriz.
Sayfa 39Kitabı okuyor
Konuşuyorsak sözcükleri iyi anlamak, düşünüyorsak kavramları iyi bilmek, yaşıyorsak duygulan iyi tanımak zorundayız. Çünkü kelimeleri anlar, kavramları bilir, duyguları ise tanırız. O halde sözcükleri anlamadıkça dile, kavramlan bilmedikçe düşünceye, duygulan tanımadıkça kendimize dair, kısacası anlamadan, bilmeden, tanımadan hazret-i insana dair asla sağhklı bir tasavvurun sahibi olamayız.
Çevrenize dikkatle göz gezdirin de bir bakın, anlamadan konuşmaya, bilmeden düşünmeye, tanımadan yaşamaya çalışan nice insan var aramızda. Nasıl ki bir dili konuşmak başka, bir dil'in üzerine konuşmak
daha başka ise, aynı şekilde düşünmek başka, düşünmenin kendisi üzerine düşünmek daha başkadır. İlki kolay, ikincisi ise çok zordur. İnsan da görüp işitir, diğer canlılar da. Ancak, insan görüp işittiğini bilir, diğer canlılar bil(e)mezler. Çünkü varolanlar arasında sadece insan bilir, diğerleri bilemezler.
Sayfa 106 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
Ama içinden aslında böyle konuşmak geliyor. Konuşmak yerine sayıklamak mı? Hayır, sayıklamak değil, sen konuşmak istiyorsun. Ama nasıl konuşulacağını bilmiyorsun. Ne zaman konuşsan hep aynı şeyi hissediyorsun: Söylemek istediğin şeyleri söyleyemiyorsun, söylediğin şeyleri ise doğru dürüst hissetmiyorsun. Belki de diye düşünüyorsun,bu dili hiç öğrenemedim.
Sayfa 135Kitabı okudu
Arzuyla, alışkanlıkla, istediğim için ya da meslek gereği yazmıyorum. Yaşayabilmek için yazdım. Yazdım, çünkü susarak konuşmanın tek yolu buydu. Dilini yutmuşken konuşmak, dilsizken konuşmak, yitirilen sözcüğü kollamak, okumak, yazmak, aynı şey. Dili elden çıkarmak bir sığınak oldu çünkü. Çünkü deliler gibi, doğaları gereği bahtsız
taşlar gibi, hayvanlar ve ölüler gibi dilden bütünüyle sürgün edilmeden bu ad'a sığınmanın tek bir yolu vardı.
Sayfa 49 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Ne demek istedin, bunu niye anlattın? Böyle sayıklar gibi konuşmamalısın. Ama içinden aslında böyle konuşmak geliyor. Konuşmak yerine sayıklamak mı? Hayır, sayıklamak değil, sen konuşmak istiyorsun. Ama nasıl konuşacağını bilmiyorsun. Ne zaman konuşsan hep aynı şeyi hissediyorsun: Söylemek istediğin şeyleri söyleyemiyorsun, söylediğin şeyleri ise doğru dürüst hissetmiyorsun. Belki de, diye düşünüyorsun, bu dili hiç öğrenemedim.
Sayfa 135Kitabı okudu
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
Bakışlarla konuşmak
Delikanlı ikinci gün, bütün öğle sonu boyunca çöle baktı. Yüreğini dinledi. Ve çöl de delikanlıyı saran korkuyu dinledi.
İkisi de aynı dili konuşuyorlardı.
Sayfa 165Kitabı okudu
Aynı dili konuşmak ?
Annem Anadoluhisarı'nda oturuyor. Türkiye'de de yatırımları olan bir Fransız şirketinde insan kaynakları müdürü. Dört dili iyi derecede konuşuyor ama birlikte olduğumuz zamanlarda bir dile ihtiyaç duymayacak kadar sessiz kalıyoruz.
Sayfa 35Kitabı okudu
