Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anne babaya "Affediyorum" denilmez. Anne ba- banıza, “Affediyorum," dediğinizde kendinizi onlardan daha büyük, daha üstün bir konuma koymuş olursunuz. Anne ba- baya sadece, "Seni olduğun gibi kabul ediyorum ve önünde saygıyla eğiliyorum," denilir. "Affediyorum" derseniz annesiz babasız kalırsınız, bu ayrıntıya çok dikkat edin.
Reklam
masama doğru yürüyüp dizüstü bilgisayarımı aldım. "burada ne yapıyorsun?" Kurabiye bir Oreo'nun içini yaladı. "düğün fotoğrafımızı asıyorum." "çalışma odama mı?" "başka nereye olacaktı?" Vernon'a sol kenarı yukarı kaldırmasını işaret etti, sonra da Oreo'sunu kaldırarak durmasını İşaret etti. "mükemmel." fotoğrafı inceleyip önemli bir ayrıntıya dikkat çektim. "fotoğrafta ben yokum." yüzü aydınlandı. "biliyorum. mükemmel, değil mi?"
Victor Hugo
Victor Hugo
’nun eserini… senelerdir keyifle okuyorum. Sonuçta o, en ufak ayrıntıya dikkat eden bir yazar.”
Sayfa 176Kitabı okudu
Geoffrey Chaucer ve İngiliz Edebiyatı (Başlarken)
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
Sorguya çekilen birinin dikkat etmesi gereken iki altın kural vardır (…). Birincisi, gönüllü olarak kendiliğinden ayrıntıya girmemektir. İkincisi ise sonuna kadar sürdürülemeyecek bir yalanı asla söylememektir.
Sayfa 22 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Yıldızlı alıntı*
önemli olan bir sözün kimin tarafından söylendiği midir, yoksa sözün ne söylediği midir? aklın yolu bir olduğuna göre akıllı, bilge insanların sevgide buluşmaları kaçınılmazdır. sen müslüman diyorsun o brahman hepsi bu. hangi öğreti kötülüğü öğütlüyor ki... dikkat etmemiz gereken asıl unsur, dinlerin içini boşaltarak onu biçimsel bir ayrıntıya dönüştüren dincilerin, iktidar oyunlarıdır. şu halde bize düşen birilerinin neredeyse tümüyle dine aykırı bir yaşam sürdükleri halde, suret-i haktan gözükmeyi başararak altta kalanın canının çıktığı bir toplumsal düzeni nasıl ayakta tuttuklarını anlamaktır.
Sayfa 180Kitabı okudu
Bütün büyük yazarlar gibi Kafka da en küçük olaya, en dikkat etmediğimiz ayrıntıya, en küçümseyip geçtiğimiz bir duyguya, düşünceye canlılık kazandırıyor; onları işliyor, tatlı, Kafka'ca bir yapı kurmaya bakıyor. Sonra ne oluyor? "İyiyim Milena" gibi basit bir söz edince bile, taptaze bir güzellik, esenlik kuruyor içimizde. Artık o "İyiyim Milena" sözü erişilmez oluyor; sanki bir yaşamı taşıyor üzerinde, sanki gelmiş geçmiş bir edebiyatı diriltiyor.
Sayfa 51 - YKY
Hayretle Bak!
Hayattaki her bir ayrıntıya yeterince dikkat kesildiğinde muhakkak hayret verici bir tarafını göreceksin.Bir şeye yeterince uzun ve dikkatli bakarsan, artık o şey eskiden olduğu şey olmaz; sana özgü derin bir deneyime dönüşür.İster bir ağaca,ister bir eşyaya, ister kendi zihnine bak; yeterince yakından bakma şansı verdiğin her şey sana nice hayret kapısı açar...
Sayfa 164Kitabı okudu
Kur'an-ı Kerim İnşirah suresinin 7.ayetinde çok önemli bir ayrıntıya dikkat çeker. Yüce Mevla "Bir işi bitirince başka bir işe koyul" buyurarak kuluna nasıl dinlenmesi gerektiğini öğretir. Çünkü bir insanı yoran şey çok iş yapması değil aynı işi sürekli yapmasıdır.
Reklam
umudunu henüz yitirmemiş..!
Cunta günlerinde kitabın kendisi, "siyasiliğin" bir belirtisi olduğundan, yurtdışına çıkarken ancak bir iki kitap alabilmiştim yanıma. Sınırdan sağ salim geçmek isteyen, en küçük ayrıntıya bile dikkat etmeliydi. Eli kalem tutanın orta parmağındaki nasır bile tehlikeli olabilirken, kitaplar haydi haydi tehlikeliydi. Hoş, tersi bile olsa faşizmin hışmından, arkadaşların evine sakladığım kitaplarımın ne kadarını getirebilirdim ki? Saklamadıklarım ise haberim olmadan zaten kapanın elinde kalmışken... Kısaca Duisburg'a geldiğimde, bir gün kitaplarına kavuşma umudunu henüz yitirmemiş, kitaba acıkmış, bir kitap fakiriydim.
Sayfa 29 - AYRINTI YAYINLARIKitabı okudu
Asude mekan gelen insanların gürültüleri ile canlanmış bütün sessizlik ve sakinlik yok olmuştu. Sükutu severdim, yalnızlığa da alışkındım ama arada böyle kalabalık ortamların verdiği gürültülerle de -ilginçtir ki- sakinleşebiliyor, huzur bile bulabiliyordum ve -enteresandır ki- üstüme böyle bir ağırlığın çökmesi ile beraber bu kalabalığın dikkatimi dağıtması gerekirken tam aksi oluyor ve kalabalık dikkatimi artırıyor, bir şeylere odaklanmamı daha da kolay bir hale getiriyordu. Gördüğüm her ayrıntıya, duyduğum her sese beynim tepki veriyor, o yöne doğru dikkat kesiliyordum; adeta benden habersiz kimse kılını kıpırdatamazdı
Platonik.(Ayrıntıya dikkat)
Gerçekte karşılığı olmayan. Hayalde var olan. Dilimize Fransızcadan geçmiştir ve Eski Yunan filozofu Platon'un isminden türetilmiştir.
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.