A benim
Oğulotu bitmeyen topraklarda
Şaşırıp kalan kalbim
Senin Türkçen yok mu, anlatıyorum işte
Bir kuş musun ki ürkmek için bahane
Arayıp duruyorsun.
İki genç şairin acılı hikayesi...
İki genç şair ne kadar acı çekebilir bilinmez ama onlar acılarını kağıda yansıtmaktan başka bir şey yapmazlar. Bu yüzden onca şiir yazılan kağıtların yüzü karaya bağlamıştır ve hepsi birden fazla çizik barındırır. Şairlerin yara çizikleri kağıtların saf güzelliklerine yansır ve kağıtlar kirlenirken şairlerin
youtu.be/RjuoMZY5nPg?si=...
Ayşe Ersoy
"Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
Biliyorum içinde bir sızı var
Bıçak ağzı gibi bir sızı var
Ermeniler, Hamamdan çıkıp evlerine doğru gitmek isteyen kadınları durdurup, tarihi kayıtlara göre; "Burası artık Türklerin değil Fransız memleketinde peçeli gezilmez" diyerek "peçelerini kaldırıp zorla ilişmek isterler." Olaylara yakındaki bir kahveden Müslümanlar müdahale ederler. Fransız üniforması giymiş olan Ermenilere nasihatlar edilip yollarına gitmeleri söylenir ama onlar ısrar ederler, kadınları bırakmazlar müdahale edenlere dipçiklerle vururlar çatışma çıkınca da Çakmakçı Sait ve Gaffar Osman dipçik ve kurşunla yaralanır.
Bunları izlemekte olan Sütçü İmam ismi ile bilinen Cami müezzini evinden getirdiği Karadağ marka, patladığında büyük gürültü çıkaran tabancasıyla kadınlara musallat olan Ermeniyi vurur.
...
Bu olay bahane edilerek halkın elindeki silahlar toplanmaya başlayacak, gizlenen Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tüyeklioğlu Kadir, burnu ve kulakları kesilip işkence edilerek öldürülecek...
Ama, bunların tümü Sütçü İmam'ın Müslüman ruhundan şekillenip fırlayan o ilk kurşunun sağladığı, aynı anlamdaki direniş, örgütlenme ve silahlı mücadele ile yok edilecek; Fransızlar ağır kayıplar vererek 12 Şubat 1922'de şehirden kaçmak zorunda kalacaklardır.
... Hristiyan devletleri, Cem'i Sultan Bayezid'e karşı kullanıyordu. Ona asker verip Osmanlı topraklarına saldırtmak tehditlerini ileri sürüp, isteklerini Osmanlılardan koparmak çarelerini arıyorlardı. Cem Sultan bunların farkındaydı. Çok üzülüyor, kendini kahrediyordu. Sık sık şöyle dua ettiği, eski tarihlerimizde yazılıdır:
"Ya Rab! Eğer bu kâfirler beni bahane edip Müslümanlara zarar vermek istiyorlarsa, beni o günlere eriştirme! Canımı al ki, benden kâfirler faydalanamasın..."
Sayfa 119 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okuyor