Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Agnostik sadece ‘ben bilmiyorum’ demez. O, bir adım daha ileri gider ve büyük bir vurguyla “Sen de bilmiyorsun” der.
reşit galip..
Türk aydınlanmasının Kuvvacı fedaisiydi. Rodos doğumluydu. İtalyanlar Trablus Savaşı sırasında oldu bittiye getirip Rodos’u işgal edince, henüz 17 yaşındayken doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadı. Kayıkla Marmaris’e geçti, İzmir’e geldi. Bugün Swissotel Büyük Efes’in hemen karşısında yeralan ve Ticaret Lisesi olarak eğitim veren Fransız
Reklam
"Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafama en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hâlâ eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için istiyorsun beni?"
Sayfa 457Kitabı okudu
CENÂB-I HAK NEFSE DEMİŞ Kİ...
"Hadisin rivayetlerinde var ki: Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?" Nefis demiş: "Ben benim, sen sensin" Azab vermiş, cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: "ENE ENE; ENTE ENTE". Hangi nevi azabı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş. Sonra açlık ile azab vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş:
Sayfa 294 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
İsrailiyyat'ta vardır: "Bir abid uzun bir zaman Allaha iba- det ederdi. Bir gün bir kavim kendisine gelip dediler ki: "Şu- racıkta bir kavim vardır. Allaha değil, orada bulunan bir ağaca tapıyorlar." Bunun üzerine abid öfkelenip baltasını omuzuna aldı. Ağacı kesmek içir yola koyuldu İblis ihtiyar bir şahıs sure- tinde önüne
Türkler insanın kötülüğü içindedir derler
Payana, insan şeklinde bir şey yaptı. Bu varlığa ruh bulmak için göklere kalktı, ancak kalkmadan önce tüysüz bir köpek yarattı ki insanı korusun. Az sonra Erlik göründü ve köpeğe yaklaşıp şöyle dedi: - Sen bu insanı bana verirsen, ben de sana altın tüyler veririm. Köpek Erlik'in sözüne kandı ve insanı onun eline verdi. Erlik de insanın neresi varsa her tarafına tükürdü. Az sonra Payana insana ruh vermek için geldi. Erlik de hemen oradan uzaklaştı. Payana baktı ki, insan baştan aşağıya kadar tükrük içinde kalmış ve kirlenmiştir. Ne yaptıysa insanı temizleyemedi. O zaman da Payana, insanın tersini yüzüne çevirdi. Böylece insanın içi tükürüklü ve kirlenmiş oldu. O nedenle kadim Türkler insanın kötülüğü içindedir derler
Reklam
“Ben seni,hiç unutamıyorum, Sen ise beni hiç anımsamıyorsun, İşte bütün sorun bu… O beni,hiç unutamıyor, Bense onu hiç anımsamıyorum, İşte bütün sorun bu… Artık konuşmuyor, Ne senin,ne benim gözlerimiz, Seni yansıtmıyor gözbebeklerim, Varsın öyle olsun, Sen gelmesen de, Anımsamasan da beni, Hiç olmasan bile, Ben seni yine de beklerim, Bütün sorun işte bu…”
Ateşkuşu, senin kim olduğunu değiştirmeyecek. Sen yine, Ana Kuya'nın altın saatini ben kırdığım halde benim yerime dayak yiyen o kız olarak kalacaksın...
Sayfa 178Kitabı okudu
Sensiz de gayet seni sevebiliyordum Ama bu sevgi beni o kadar çok yordu ki Seni sevdikçe Ve sen beni sevmedikçe Hayatı sevemez oldum Bu yüzden bıraktım ben de seni sevmeyi bir süre sonra Hayatı tekrardan sevebilmek için...
"Ama şimdi, sürüden ayrılıp uzaklaşan o bir çift güvercini seyrederken, ürpermiş ve donup kalmıştı.. Ben sonsuz mavilerde uçan gök güvercin Sen de kanadın kanadımda uçan eşimsin. Daha büyük mutluluk yoktur dünyada Sevdiğiyle yan yana, hep yan yana uçmaktan."
Reklam
“… Benim de tek bir duam var ve bunu dilim kopana kadar söyleyeceğim: Catherine Earnshaw, dilerim ben yaşadıkça sen de huzur güzü görme. Seni benim öldürdüğümü söyledin, o zaman hortla ve benim peşimi bırakma. Cinayete kurban gidenler, katillerine rahat vermezlermiş. Ben hayaletlerin yeryüzünde dolaştıklarına inanıyorum. O zaman yanımdan ayrılma benim! Dilediğin şekli al ve beni çıldırt! Yeter ki seni bulamayacağım bu dipsiz çukurun içinde bırakma beni! Ah, Tanrım! Bu kelimelerle anlatılamaz bir şey! Hayatım olmadan ben nasıl yaşarım? Ruhum olmadan nasıl yaşarım?”
DAHA DÜNYADA İKEN ALLAH, BİRE ON VERİYOR
Bir gün Abdullah bin Mübarek'in evine on kişi kadar âlim , misafir olarak gelir. Abdullah bin Mübarek Hazretleri'nin elinde, üzerine bindiği atından başka bir dünyalık yoktur. O atı kesip misafirlerine ikram eder. (At eti yemek "haram değildir. Tenzîhen yani helale yakın mekruhtur) Bu meseleden dolayı karısıyla aralarında
Sayfa 116
Arkadaşlık uzerine ...
O arkadaşların çoğu öldü. Kimi zaman "Artık sıkılıyoruz burada, sen de gelsene" dediklerini duyar gibi olurum. Diri olanların burada adlarını vermeyeceğim. Çünkü bir mevsimde bir ağaçtan bir kiraz tadarsınız, tadı damağınızda kalır. Ertesi mevsim ağaca yine uğrarsınız. Bir mevsim önce tadına doyamadiginiz kiraz, onu kopardığınız dalda yoktur. Ya ağaç, ya siz ya da ikiniz de degismissinizdir. Ben ağzımın tadını kaybetmedim. Belki onlar kaybetmislerdir. Rahatsız etmek istemem.
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Bana bu kitabı okutan o şiir:
Sen ey kendiyle yetinen; Fosforun yeri gece. Ne yapar gecesiz ateşböceği? Belki anlamsız ve delice Kumrunun inanılmaz yuvası Bir direğin tepesinde. Ama boşluktur biraz da Bir kuşu biçimleyen.
Sayfa 102 - KİRACIYIM BİR ACIYAKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.