Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onu ne zaman görsem betim benzim atar, elim ayağım titrerdi. Büyü bilimleri ile ilgilenen bir arkadaşım buna "magnetik sempati" derdi..
Ruhsal betim
Canlı canlı dağılmakta olduğum hissi bende uzun bir süre önce ortaya çıkmıştı. Yalnızca bedenim değil, belki ruhum da devamlı olarak kalbimle zıt hareket ediyor, birbirleriyle uyum sağlamıyorlardı. Sürekli aynı dağılma ve yok olma hali.
Sayfa 65
Reklam
Karnım acıkıyor, yemiyorum. Betim benzim sararıp soluyor, Adını bile anmıyorum. Soyunup-giyiniyor karşımda Bakmıyorum.
Sayfa 44 - yapıkrediyayınlarıKitabı okudu
Karnım acıkıyor, yemiyorum. Betim benzim sararıp soluyor, Adını bile anmıyorum. Soyunup-giyiniyor karşımda Bakmıyorum.
Dinleyici: Tanrı nedir?
Krishnamurti: Bu sorunun cevabını nasıl bulacaksınız? Baş­ka birinin bilgisini mi kabul edeceksiniz? Yoksa Tanrı'nın ne olduğunu kendi başınıza mı keşfedeceksiniz? Soru sormak kolay ama hakikati deneyimlemek büyük ölçüde zekâ, sorgu­lama ve araştırma gerektirir. .... “Hiç kuşkusuz insanın doğru olanı bulması için zihninin sorgulama özgürlüğüne sahip olması, yani salt ka­bullenmemesi veya inanmaması gerekir. Size hakikatin tanı­mını verebilirim ama o sizin kendi başınıza deneyimlediğiniz şeyle aynı olmaz. Bütün kutsal kitaplar Tanrı'nın ne olduğu­nu betimler ama betim Tanrı'nın kendisi değildir. Tanrı söz­cüğü bizzat Tanrı değildir, öyle değil mi?” ... “Doğru olanı bulmak için asla kabullenmeyin, asla kitapla­rın, öğretmenlerin ve başka insanların söylediklerinin etki­sinde kalmayın. Eğer onlardan etkilenirseniz yalnızca onların sizden bulmanızı istediği şeyi bulursunuz.”
Fiziksel nesnelerle öteki akıllara* ilişkin bilgimiz, salt betim ile bilgidir. İlgili betimler genellikle duyu verilerini ilgilendirenler türündedir.
Reklam
Tazecik ve gonca gül gibi. Kocaman gözleri var. Öyle güzel ki! Çok güzel bir elbise giydirmişler ona. Onu tuttum. Kollarıma aldım, dizlerime oturttum. Saçlarını öpüp kokladım. Annesi onunla neden gelmemişti? Annesi hasta, büyükannesi de. Pekala. Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Onu öpüp okşamama, onu öpücüklere boğmama hiç itiraz etmedi, bir köşede iç
Karnım acıkıyor, yemiyorum. Betim benzim sararıp soluyor, Adını bile anmıyorum.
Allah 'ımm uzun süredir bu kadar gülmedim
Öyle sus pus oturduk, hala tespih çekti, benim resmen içim çekildi. Helvayı yedikten sonra "Annem bir şey istemişti hala" diyebildim kısık sesle. Şu duvarlara bak, kadın feleğin çemberinden geçmiş, hâlâ gözü yaşlı, biz daha yelek derdindeyiz. "Gel" dedi, "yatak odasında, ben tek alamam şimdi." O insanın yüreğini
Böylece o yasak sayfalara dalıp gittiğimde, içimde yasak bir ruhun alevlendiğini hissettiğim anlarda Morella soğuk elini elimin üzerine koyar, ölü bir felsefenin küllerini eşeleyip, garip anlamları hafizama kazınan bilinmedik bazı tuhaf pes sözcükler bulup söylerdi. O zaman, saatlerce sesinin ahengine kapılıp kalır, yanından ayrılamazdım ta ki sonunda sesi ürpertici bir ezgiyle bozulup, ruhumu karartana kadar, işte o zaman betim benzim atardı, meşum tınıları pek de bu dünyaya ait olmayan sözcükler içimi ürpertirdi. İşte o an, haz birdenbire kaybolup yerini korkuya bırakırdı ve tıpkı Hinnom’un Gehinnom’a (Cehennem) dönüşmesi gibi, “en güzel” ansızın “en çirkin” olurdu.
Sayfa 11 - Hinnom Vadisi, Cehennemin İbranicedeki adıdır; Kudüsün güneybatısında Ammonoğullarının tanrısı Molek’e kurban edilen çocukların yakıldığı vadidir. Vadi bu tür kurbanlara son vermek amacıyla daha sonra çöplüğe dönüştürüldü.
Reklam
Ayaklarımın ucunda yükselip halanın gösterdiği beyaz bohçaya uzandım, çekiverince bohçayla beraber paldır küldür bir şey düştü yere. Bir çığlık attım, yatağın üstüne sıçradım; aklım çıkacaktı korkudan. "Necmiiiiii" diye bağırdı hala, geldiğimden beri ilk kez güldü. Eniştemin protez kolu! Yerde duruyor öyle. Kâbus gibi. "Al eniştenin kolunu yerden" diye bağırdı hala. Betim benzim atmış, tir tir titriyorum, bu da eniştenin kolu diyor. Yere uzanıp aldım, ona uzattım. O da alıp bana geri uzattı. "Öp eniştenin elini çabuk" dedi. Ağlamak üzereyim. "Öppp" dedi. Öptüm. Protez eli öptüm, alnıma koydum. Ferhunde Hala, kola sımsıkı sarıldı. "Rahmetliyi gömerken bunu gömemedik tabii, sakladım ben bunu.
...iki yıl evvelinden beri bu kızı ne zaman görsem içimde tuhaf bir his uyanırdı. Nedenini ben de bilmiyorum. Ama onu ne zaman görsem betim benzim atar, elim ayağım tir tir titrerdi. Büyü bilimleriyle ilgilenen bir arkadaşım buna "sıvıların karşılıklı eğilimi", "magnetik sempati" derdi. Fakat bana göre yaşadığım aslında çok da basit bir şeydi.
Sayfa 76 - MARTI YAYINLARIKitabı okudu
Offff bu ben
Betim benzim açıldı. Aynaya baktıkça kendi kendime imreniyorum.
Sayfa 227Kitabı okudu
Yeşilliklerle çevrili yolda yürümeye devam ettim. Yeşerdim. Kuşlar, ağaçlar, kediler, börtü böcek falan... Hoş şeyler bunlar, dedim kendi kendime. Yeşilin olmayan tonlarına büründüm. Deli yeşili, çekip gitme yeşili, bana mı dedin yeşili... Her biri ayrı güzeldi. Hoşlandım. Burada olmalıyım dediğim yerlerde olmamam gerektiğini hissettim sonra. Betim benzim attı. Sarardım.
karnım acıkıyor, yemiyorum . betim benzim sararıp soluyor, adını bile anmıyorum. soyunup-giyiniyor karşımda bakmıyorum.
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.