'' -Hele bir o gitsin de..(Aldülhamit)
-İşte tam onların ağzıyla konuştun. Hele bir o gitsin.. Hele bir sabah olsun.. Biz sanıyoruz ki bütün fenalıklar sadece ondandır. Halbuki değil; fenalık daha derin, daha köklü. Abdülhamit gibi bir ifriti doğuracak kadar büyük. İyice yerleşmiş. Abdülhamit nedir? Senin, benim gibi bir insan. Yalnız bizden biraz başka türlü. Aldülmecit'in oğlu olmayıp benim oğlum olsaydı hiç de fena adam olmazdı. Biraz vehimli, korkak. orta halli bir marangoz. titiz, dikkatli, küçük şeylerin üzerinde durmaktan hoşlanan
bir adam. Saraydan çıkar şu adam, öyle orta halli bir eve koy;
muhakkak her akşam kalemden gelir gelmez soyunup dökünüp
mutfağa girecek, yahut da elinde keser, tahtaboş tamir edecekti.
terliklerini takkesini giymiş bir Abdülhamit bey… Rütbesine göre
beyefendi, yahut da saadetlü Abdülhamit paşa hazretleri..''
Sabahattin Ali 'nin elinden çıkmış çok güzel bir eser... Güzel bir hikaye , bir yetimin öyküsü ... Sayfaları merakla çeviriyorsunuz . Edebi bir dil kullanılmış fakat ağır , anlaşılmayacak kelimeler yok akılda kalıyor ve değer katıyor okuyucuya. Sabahattin Ali'nin romanlarını okurken tam bir beyefendi ile konuşuyormuş hissine kapılıyorum kibar ve asil geliyor insana ... Özetle kitaplığınızda bulunması gerekli değerli bir eser ...
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,7bin okunma
Zengin bir ailenin oturduğu bir evin banyo dairesindeki musluklar bozulmuş. Evin hizmetçisi eskiden beri bu işi yapan tesisatçıya telefon ediyor ve bir usta göndererek muslukları tamir ettirmesini rica ediyor. Ustanın başka işi vardır. Ancak birkaç saat sonra gelebiliyor. Hizmetçi kapıyı açıyor ve ustayı tanıdığı için, ikinci kattaki banyo dairesine çık,bütün musluklar su kaçırıyor diyor.
Usta banyo dairesine gidiyor, kapıyı açıyor, bir de ne görsün evin hanımı banyo yapmaktadır. Yalnız nazik bir adam olsaydı, affedersiniz hanımefendi, der kapıyı kapatırdı. Fakat o ince bir adam olduğu için kapıyı çekerken, affedersiniz beyefendi, diyor...
İncelik; iyi temiz ve insancıl düşüncelerin yanında kültür ve zekaya da ihtiyaç duyan bir davranıştır.
''Higgins ne kadar bekledi benimle konuşmak için?''
''Saat sekiz olmadan kapının önünde beklemeye başlamıştı beyefendi. O saatten beridir oradaydı sanırım.''
''Şu an saat kaç?''
''Saat bir efendim.''
''Beş saat,'' diye geçirdi içinden Bay Thornton. ''Birini beklemek için oldukça uzun bir süre bu. Önce umutla bekle, sonra umudun korkuya karışsın.''
Üşenmeden Okuyunuz! :)
Nasıl bir Beşiktaşlı olduğumu iyi bilirsin. İçimde ayrı bir sevdası, ayrı bir yeri vardır.Bu başka bir aşk, çünkü Beşiktaş kimseyi terk etmez ve sevdası hiçbir zaman geçmez.Sezen Aksu'nun şarkısında, ''Geçer geçer neler neler geçmedi ki...'' dediğine bakma sen! Beşiktaş aşkı geçse geçse babadan evlada geçer, bunun ötesi
Nasıl bir Beşiktaşlı olduğumu iyi bilirsin. İçimde ayrı bir sevdası, ayrı bir yeri vardır.Bu başka bir aşk, çünkü Beşiktaş kimseyi terk etmez ve sevdası hiçbir zaman geçmez.Sezen Aksu'nun şarkısında, ''Geçer geçer neler neler geçmedi ki...'' dediğine bakma sen! Beşiktaş aşkı geçse geçse babadan evlada geçer, bunun ötesi de olmaz.
Şimdi neden
1000kitap içerisinde yorumu yazdığım an itibariyle henüz 1 kişinin okumuş olduğunu gördüğümde şaşırdım açıkcası. Türkiye-ABD ilişkilerinin son dönemini anlatan Obama ile Erdoğan arasındaki ilişkinin gelgitlerini, ABD dış politikasındaki pragmatizmin Suriye konusunda vücut bulmasını ve terör örgütleri kaygısının nasıl bu pragmatizmi yönettiğini kolayca görüyorsunuz. Kitapta bazı bölümler kanımca gereksiz uzun yazılmış. Biraz daha konsolide bir eser olabilirdi. Ve kitap tamamen bir gazetecilik eseri. Gazetecilik açısından bir başarı evet ama bilimsel bir altyapı ile de desteklenmesi kitabı yazarın iddia ettiği başyapıt mertebesine çıkarabilirdi.
Telsizler hemen çalıştı:
“Konuk, ayı avlamak istiyormuş!”
Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden…
O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte.
Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte.
Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
Hiç bir yorum eklenmeden ,ayetlerin iniş sırasına göre yazılmış olan Kuran-ı Kerim'i bizler ile buluşturduğu için,Yaşar Nuri Özturk Beyefendi'ye en derin teşekkürlerimi sunuyorum...
Birçok meal okudum fakat hepsin de yorum eklenmişti,bu eserde ise sadece meal olarak ayetler verilmiş yalın ve sade olarak...
Öncelikle sevgili DEX yayınevimize kocaman sevgilerr... Jennifer gibi bir yazarla buluşmamı sağladığı için ayrı bir yeri var onların bende... Ayrıca bu kitap için de kitap isminde resmen harikalar yarattığını düşünüyorum. Ben kitap adı olarak orjinaliyle birebir aynısının kullanılmasından yanayımdır her zaman ama bu kitap için yaptıkları rötuş çok
"Artık eski zamanlardan eser kalmamıştı. Denizcilik ile aşina olmuş o eller bir beyefendi eline dönüşmüş, halat sallamaktan nasır tutan parmaklar artık sosyal yaşamın nasırlarını tutar olmuştu."
Az önce internetin gazabına uğradım, yazdığım güzelim upuzun yorumum puff oldu gitti :( Kitabı ne ara okudum ne ara bitirdim anlamadım. Okurken güncelleme bile yapamamışım yeni farkediyorum. Dün Collide'ı okumam sonucu yaşadığım sinir harbinden sonra Aşkın Ritmi iyi geldi bana... Okurken bayağı eğlendim, rahatlatıcıydı. Konu klasik olsa da karakterleri sevdim. İlk çıktığında Günahkarlar Turnede serisine benzettiğim için (malum o seriyi tamamlayamamıştım, benim için çok uçlardaydı) okumamaya karar vermiştim ama hata etmişim. Burdaki rock grubun ordakilerle alakası yok. Bu da beni rahatlattı, zevkle okudum kitabı... Evelyn'e başlardaki özgüven yoksunluğu nedeniyle kızsamda onu da anlamak lazım yahuu , karşısında bir rock tanrısı var ;) ve kızımız sadece 21 yaşında... Çoğu sahnede kahkahalarımı tutamadım. Evelyn'in poposundaki dövmeyle ilgili kısımlar okunmaya değerdi :D David ise bizim rock yıldızımız olur, onu da sevdim. Kurallar koyarken iyiydi tabii ama malum uygulamada tırt çıktı beyefendi... Hata yapmış olabilir ama cezasını çekti, bedelini ödedi, aferin ona ;) Kitabın sonunda Evelyn'in evlendikleri günü hatırlamasını isterdim ama olmadı maalesef... Gruptan da en çok Malcolm'u sevdim, çok renkli bir karakter... 2.kitap da onunla ilgiliymiş sanırım, bu yüzden merakım arttı ;) Bu arada orjinal kapak da ne öyle... Bizde çıkan kapak çok daha güzel olmuş. Akıcı, eğlenceli bir kitaptı. Herkese iyi okumalar ;)
Aşkın MüziğiKylie Scott · Yabancı Yayınları · 2014513 okunma