Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yıldız olmak kolay değil. Işık saçmak için yanmak gerek. Kim bile bile yanmayı göze alabilir ki? Aklı olan mı ?
Sayfa 60 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yarin açtığı yaranın yaradana yaklaştırmasıdır insanı.. Bu yara hiç iyileşmesin ki ne yarimi unutayım ne de yaradanımı dedirten teslimiyettir… Elif nefisten uzak sadakati şüphesiz sevmektir, tekliği katı, paylaşımsız, ebedi ve ezelidir, Elif Allah’ın bizi sevdiği gibi sevmektir. Dostluktur, yarenliktir, arkadaşlıktır, Önce ile sonrayı,
Reklam
Ama ateş içinde olan yanmak nedir bilir. Ve başka hiç kimse bunu duymaz, onu tatmadıkça. Bize oyuncak görünür eğer kabarmış görürsek denizi, uzaktan vahşi ve kızgın, beyaz ve köpüklü dalgalarla, yosunlarla karışmış, ve kayalara vurup da azar azar köpürmüş. Ve o karmaşayı ve dalgalanmayı duyarız, ve korkmadan uzaklardan gülerek bakarız. Ama o denizin dibinde tehlikede olan kimse, beladan kurtulsa da koşarak araştırır, o bilir sana söylesin ve sana göstersin, kurtulmuş bile olsa deniz korkusunun ne olduğunu. Ve dalgaların savaşını ve rüzgârın kavgasını. Ve kendisine bulaşmadıkça kimse kötüyü bilmez. (A-1607...1620)
Sayfa 37 - Lozan Mübadilleri Vakfı Yayını
bilmem hangi alemden bu toprağa düşeli yataklara serildim , cam kırığı döşeli kafam bir cenk meydanı, kokusu kan ve barut elindeyse düşünme,gücün yeterse unut takılıyor yerdeki gölgelere ayağım sanki arz delinecek ve ben yutulacağım bana yanmak düşüyor, yanmak görsem resimde yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde alırken dilenciyim verirken de borçluyum kalmadı eşya ile aramda hiçbir uyum taş taş üstüne koysam bozuk diyorlar devir bir ok çeksem diyorlar peşinden koş ve çevir nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık kimse edemez bana benim kadar düşmanlık
Oğuz Atay'dan 40 Alıntı | Söylenti Dergi
kaynak: soylentidergi.com/oguz-atay-tehli... 1- “Bu sözleri unutamam artık; bütün geleceğimi kararttın. Oysa, kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı.” (s.15) 2- “İçimde bir boşluk var; perşembe sabahları, okula gitmek istemediğim sırada duyduğum korkuya benzeyen bir boşluk.” (s.20) 3- “İşte
"İçimde közlenen acıya su serpmekti gelişin. Huzura kavuşturdun benliğimi. Herşeyim tamamdı da bir sen eksiktin, meğer her şeyim senmişsin. Dilinden dökülen her bir kelime kalbimi demlerken, gözlerinde gördüm benliğimi.. Daha fazla yanmak istemiyorum. Dört bir yana savrulan küllerim bile seni haykırırken, bu kalp kalbine karışmak istiyor adam."
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Var
Bu dünya böyle bir yer işte. Nereye baksan muamma. Bu dünyada sır var esrar var. Sırr-ı esrar var. Bu dünyanın sırrını çözen var var çözmeyen var. Çözmeye kalkıp da altından kalkamayanlar, Ebu Cehil dağ olsa, onu aşıp da bir yamacın sırtında sendeleyenler var. Nice şifa dağıtıp kendine derman olamayan hekimler, içi dışı ayrı hilebazlar, ateşbazlar
Sayfa 43 - Timas
Büyük Komedi - Merve Özdolap
Milyonlarca ayağın basmasıyla hissizleşmiş sokak taşları bile hissediyor acımı. Aslında kaçmak istemiyorum, kalmak da. Sönmek istemiyorum, yanmak da. Araftayım, uzun zaman oldu. Araf evim, soluğum, tenim. Başka bir ev bilmiyorum. Gitmeyi bilsem de varmayı, görmeyi bilsem de bakmayı, sevmeyi bilsem de kalmayı istemiyorum. Yalnızca kendimle kendime kendimi anlatmayı diliyorum.
"Hikmet: Hazreti Fuzuli, Kays'ın bütün aşkını yüreğine yükleyip hasret çadırında sevda çilesini doldurttuğu Leyla'ya bir gece muma hitaben şöyle dedirtir: Gel ey gözü bağlı, bağrı dağlı; başı karalı, ayağı bağlı! Gel seninle ikimiz hem-nefes olalım ve yanan bağrının sırlarını söyleşelim. Nedir seni bunca ağlatan dert ve benzini sarartıp içini kavuran elem? Baştan ayağa nedir bu yanmak? Durmadan gönül derdine boyanmak Aslın ne ola ki; hayat suyun yaratılıptır? Her an yangınlardasın; hem ateşe boğuluyorsun, aynı anda hem suya! Ey seher kuşu, ne sihirler yapmaktasın ki, ateşin suyundan daha keskindir? İşte vefada ben sana benzemekteyim; hatta belki vefam senden nice kat ziyadedir. Çünkü ey kalbi eriyen, sen her gece yanıyorsun; bense her gece ve her gündüz yanıyor ve eriyorum. Üstelik sende ah etmek de yoktur ama bende var! Senin için ne hoştur meclislerde yaşlar döküp içindekileri açığa vurmak. Üstelik senin gönlündeki dilindedir her daim. Ya ben ne yapayım, ney gibi inleyip dururken? Ben öyle her olur olmaz ile yoldaşlık edemem; başımı kesseler, sırrımı söyleyemem. Şimdi sana söyleyecek olsam derdimi, dayanamazsın, yanmaktan helâk olursun. İçin için yanan bu sırra benim gönlüm bile zor dayanırken, onu sana söyleyecek olsam ahımın ateşiyle kül olmaz mısın sanıyorsun? Bir vakitler, yanılıp yenildim de bu derdi o dildara söyledim. Ne çare bana yoldaş olmadı. Bu derde dayanamayıp sahralara düştü, kaçtı, uzaklaştı gitti. Onun için şimdi acılarımı senin yanında da açmayayım ki, sen de tıpkı o sevgili gibi kaçıp gitme benden."
Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Bir gün sonrasını bile düşünmeye takati olmayan neylerse onu yapıyorum: Yazmak... Susarak yanmak. Yanarak yazmak."
Reklam
Bilmem hangi alemden bu toprağa düşeli; Yataklara serildim, cam kırığı döşeli... Kaam bir cenk meydanı, kokusu kan ve barut; Elindeyse düşünme, gücün yeterse unut! Takılıyor yerdeki gölgelere ayağım; Sanki arz delinecek ve ben yutulacağım. Bana yanmak düşüyor, yangın görsem resimde; Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde. Alırken dilenciyim, verirken de borçluyum; Kalmadı eşya ile aramda hiç bir uyum. Taş taş üstüne koysam, bozuk diyorlar, devir! Bir ok çeksem, diyorlar; peşinden koş ve çevir! Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık; Kimse edemez bana benim kadar düşmanlık. İşte şüpheci aklı çatlatan korkunç nokta: O ki sonsuz var, nasıl aranır dipsiz yok'ta? Olur olmaz her şey, yokluk da O'nun kulu; Bu noktaya vardın mı, el tutuk, dil burkulu. Allah'ı hakikate soran kafa ne sakat? Hakikat de ne; Hakk'ın muradıdır hakikat, Balonunu kaçırmış çocuk gibi ağla dur! Rabbim böyle emretmiş, ya dize gel, ya kudur! Hayat bir zar içinde, hayatı örten bir zar; Bana da hayat yeri "Bağlum"* köyünde mezar...
Nice insanlar kendilerine ait olmayan inanışlar için, başkalarından aldıkları ve ne olduğunu bile bilmedikleri düşünceler için hiç ses etmeden diri diri yanmak zorunda kalmışlardır.
"Roma'nın kaderi bile sonunda yanmak oldu,öyle değil mi ? Bu nedenle bizim için hala umut var...."
Sayfa 265 - ArkadyaKitabı okudu
434 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.