Herkese merhaba arkadaşlar,
İstanbul buluşmalarımızın 4.sünü
Muzaffer Akar önderliğinde gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Katılım diğer buluşmalara nazaran oldukça fazlaydı diyebiliriz. Demirbaşlar başta olmak üzere, çıkmak zorunda kalanlar olsun, sonradan gelenler olsun toplamda 38 kişiye ulaşmış olduk. (Zannediyoruz ki bu katılım
Kitabımı alıp sahile indim. Evde temizlik olunca buraya inmek güzel oluyor. Deniz kenarında küçük bir cafedeyim. Daha önceden de defalarca geldim, kediler yanımda dolaşırken kitabımı okudum bir yandan, bir yandan hiç bir zaman çok sevemediğim denize baktım. Bugün hava yine boğucu, soğuk, kara gri bulutlarla üstümüz dolu, gök denize değiyor
Bir gün Allah(c.c.) izin verdiğinde evlendiğimde eşime hediye edeceğim kitabım,Gökyüzüne not isimli kitap. Okurken bir daha her satırına ben duygularımı yazdım.Haram olmadan,gelecekteki eşime yazdım niyetimde sen duamda sen olarak yazdım.Allah hayırlı vakit ve hayırlı zamanda çıkaracak karşımıza. Sözüm o ki yanlış kalplerde aşkı aramayın,eş olmayacak kişiye aşk demeyin. Şiir mi yazacaksınız ilerdeki eşinizi hayal ederek yazın gibi. Şimdi siz helal yoldan sevgiyi verin Allah size mükafatını verecektir.
Uzun bir aradan sonra bir kitabı bitirmenin verdiği hazzı tekrardan hatırlamakla oldukça mutlu olduğumu ve sizlerle tekrardan düşünce alışverişinde bulunacak olmamın heyecanını yaşadığımı belirterek yazıma başlayayım istedim. Siz de hak verirsiniz ki hissiyatlar üzerinden bir girizgâh ile pek değerli yazarımız Güntekin’e de selam durmuş
Bazı kavramlar vardır, örümcek beyinli insanların ağlarına takılan ve o örümcek beyinlilerin ağlarıyla etrafını iyice sarıp yemleri olarak kullandığı. Bu kavramlar, bu insanların kaleleridir ve hayatları bunlara bağlıdır; bu kaleler ne kadar sağlamsa ve konforluysa, hayatları da o derece güzel ve güvenli geçer... İşte bu kaleler kişiye, zamana ve
Sonsuz Maymun Teoremini duymuş muydunuz?
Öncelikle ben size bir şey sorayım o zaman. Daktilonun başında bir maymun var. Bu maymun ölürse yenisi geliyor, devam ediyor. 50 tuşlu daktilonun her tuşuna sonsuz bir hızla, adeta freni patlamış bir kamyonun yokuş aşağı salınımına eşit bir ivme ile yazmaya devam ediyor.
Peki bu maymun Shakespeare'in
"Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, piskoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 05.30'da kalkmıştı."
Yukarıda kitabın ilk cümlesini görüyorsunuz. Bu cümle kitapta ne anlatılacağını, kitabın ana karakterini, karakterin başına gelecek şeyi ve kitabın sonunu anlatıyor. Ve bu daha kitanın ilk cümlesinde yapılıyor. MUAZZAM!!!
Normalde bir kitabın sonunda olacak şeyi kitabı okuyup sonuna geldiğinizde öğrenirsiniz ama bu kitap size hemen söylüyor. Şimdi size hemen kitabın sonu söylendiği için çok saçma gibi gelebilir ama bu kitap inanılmaz akıcı bir şekilde ilerliyor. MUAZZAM 2!!!
Kitapta namus, cinayet, kadına şiddet, töre, aile ve daha birçok konu işleniyor. Bu kadar geniş bir konu yelpazesi olan bir kitabın 107 sayfa olması gerçekten çok hoş. Bir iki günde okunup okunduğu süre boyunca okuyucusuna çok güzel anlar yaşatan bir kitap. MUAZZAM 3!!!
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Aslında bu yazara karşı biraz önyargılıydım çünkü her yerde karşıma çıkıyordu ve ben hiçbir kitabını okumamıştım. Hemen nasıl olur dedim ve bir kitabını aldım. En azına okumadım demem diyerekten okumaya başladım. Ve... ve... ve bayıldım arkadaş. En yakın zamanda başka kitaplarını da alıp okumak istiyorum. Tabi bu en yakın zaman bir sene de olabilir bir hafta da. Elimde bayağı bir kitap var.
Sonuç olarak bu kitap ve yazar MUAZZAM 4!!!
Bence kesinlikle okunması gerekiyor. Keyifli okumalar...
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,6bin okunma
"...Yalnızlık sayesinde dünyanın bayağılıklarından korunmuş soylu ruhlara..."
Honore de Balzac
Bu kitap derin anlamlar içeriyor. Okurken düşündüren ve uzun tasvirlerden sıkılabilirsiniz ama bence derin anlamları da olsa benim için çok özel ve önemli bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Yani okuyacaksanız bunu bilerek sindirerek okumanızı ve notlar
Masal Masal İçinde
Bir zamanlar ülkeyi bir Padişah yönetirmiş. Ülkesini çok seven bu Padişah'ın yalnız bir kusru varmış. O da yaptığı her iyiliği övüne övüne anlatmasıymış.
Padişah övününce dalkavukları da onu sürekli pohpohlarmış. Yalnız bu durumdan, bir tek Padişah'ın en yakın arkadaşı Vezir, şikayetçiymiş.
Yine bir gün Padişah,
Bazı ölümler düşünce yoluyla gerçekleşir. Bazı yaşantılar hissedilmez. Anılar bazen birer boşluktur.
Kitap grubunun bana yaşattığı bir içsel yolculuk. Budala. Sever misiniz saf insanları? Kendine zarar vereceğini bile bile doğruyu yapanları? Hadi gelin size bu kitabın bunlarla bağlantısını anlatayım.
İlk olarak
Cüneyt Arkın
1937'de doğdu
beş yıl sonra
bozkırda
babasının yanında
çoban oldu
(Okulda üzeri koyun kokuyor diye yanına yaklaşmazdı öğrenciler, ve bu onun farkında bile değildi)
öksüz kuzuları sevdi
Bugün yeni aldığım kitaplıkları kuracak ve kitap odamı düzenleyeceğim. Artık "mini kütüphane" diyebilirim. Zira odama sığmamaya başladı kitaplarım.
Belki gün boyu sürecek ve oldukça yorucu olacak. Ama daha güzel bir yorgunluk düşünemiyorum.
Dipnot: Yardım tekliflerine açığım. 😊