Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnsanın kilidini açabilecek bir anahtar var mı?
Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201729,9bin okunma
510 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Kurgu Tarih
Vladimir Bartol
Vladimir Bartol
, en meşhur Sloven yazarlardandır.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi Alamut
kitabı hariç pek meşhur olabilmesine vesile kitabı da işin aslı yoktur. Tüm edebi ağırlığını ve araştırmalarını bu kitabın üzerine vermiş ve harika bir eserin oluşmasını sağlamıştır.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
ve
Sigmund Freud
Sigmund Freud
dan etkilenmiş ama bu kitabı yazmasına vesile olan yazar
Marco Polo
Marco Polo
olmuştur. Onun seyehatlerinden Dağın
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,5bin okunma
Reklam
535 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Bilinmeyen Yönleriyle Filozofların Çılgın ve Eksantrik Hayat Öyküleri
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim. Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor. Kitap
Tayfun
Tayfun
‘un paylaşımlarından dikkatimi çekti -adam
Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri
Ünlü Filozofların Yaşamları ve ÖğretileriDiogenes Laertios · Yapı Kredi Yayınları · 2017279 okunma
Yedi Da Vinci Prensibi şunlardır: Curiosità-Yaşama doymak bilmeyen bir merak devamli öğrenme için acımasız bir arayış. Dimostrazione- Bilgiyi deneme yoluyla test etme, sebatkarlık, ve hatalardan ders alma arzusu. Sensazione-Duyguların, özellikle hayati deneyimlerin bir aracı olan görüşün devamlı olarak rafine edilmesi. Sfumato (lügat anlamıyla "Dumanla yükselmek)-Anlaşılmazlığı, paradoksu, ve belirsizliği kucaklama arzusu. Arte/Scienza- Bilim ve sanat, mantık ve hayal gücü arasında dengenin geliştirilmesi. "Bütün beyin ile düşünme. Corporalita-Zarafet, her iki eli de ustalıkla kullanbilme, fitness, ölçülü davranma. Connessione-Her şey ve olay arasında ilişkileri anlama ve değerlendirme. Sistemli düşünme. ... -Eğer hayallerinizin, hedeflerinizin, değerlerinizin, ve en güçlü isteklerinizin günlük yaşamıniza nasıl entegre olduğunu anlamaya çalışırsanız- zaten yedi numaralı prensibi uyguluyorsunuz demektir.
Sayfa 10
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yukarı Mahalle Roman Eleştirisi Gazap üzümleriyle gönlümü çalan yazar, bir kez daha bunu başardı. Bu hafta ufak bir gezim vardı. Sahafa gittiğimde kitabın ince oluşu çantamda ağırlık yapmaz düşüncesiyle onunla yolculuğuma başladım. Yukarı Mahalle bir üçlemenin ilk kitabı devamında Sardalya Sokağı ve Tatlı Perşembe geliyor. Roman 1937
Yukarı Mahalle
Yukarı MahalleJohn Steinbeck · Bilgi Yayınevi · 19982,113 okunma
816 syf.
4/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Bir cümle kaç defa tekrar edilebilir?
44 defa. Doğa'nın biriyle konuşurken "Haklıydı." demelerini de sayan biri olursa 44'ün de üzerine çıkar sanırım, onu da herkese içinden söyledi. Bahsettiğim cümle aslında iki söz grubu: "saçlarım suyun altında dalgalanıyordu" ve "başımı çevirdiğimde saçlarım dalgalandı". 816 sayfalık bir kitapta (teknik
Yabancı - Elyel
Yabancı - ElyelÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 2023400 okunma
Reklam
296 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Leo Buscaglia... Yaşamı çelişik adam diyorum ben ona. Yaşam demişken, doğumdan ölüme kadar geçen zaman parçasını kastetmiyorum tabi ki... Sevgiyi, profesörlük yaptığı üniversitelerde ders olarak işleyip harika bir dille anlatan ve yaşama bu denli bağlı bir adamın intihar ederek ölmesi, hayatın gerçek yüzüne parmak uçlarımla dokunup sevmeme neden oluyor. Hayat da insan gibi çelişik değil midir? "Düzensizlikler içinde oluşan düzen" gibi güzel bir saçmalık... Leo Buscaglia... Çelişik adam... İyi ki tanımışım...
9 Numaralı Otobüsle Cennet'e
9 Numaralı Otobüsle Cennet'eLeo Buscaglia · İnkılap Kitapevi · 2003212 okunma
912 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu an önümde bitmiş ve kapağı kapatılmış Foucault Sarkacı kitabıyla bakışırken, koltukta kukumav kuşu gibi oturmuş, derin derin düşünüyorum. Daha doğrusu bu muhteşem eseri, hangi edebi sınıfa koyabilirimin çabasındayım. Acaba, doğruluğu belgelerle kanıtlanmış gerçek tarih ile, varsayımsal veya sezgisel tarihin iç içe geçmiş biçiminin, gizemcilik
Foucault Sarkacı
Foucault SarkacıUmberto Eco · Can Yayınları · 20211,565 okunma
1808 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Tarihe yön veren bir savaş anlatısı.
Lise yıllarında sadeleştirilmiş halini okuduğum eserin tam metin haliyle karşınızdayım,1800 sayfalık Tolstoyun kült eseri Savaş Ve Barış. Öncelikle kitap hakkındaki duyduğum olumsuz yorumlara gelecek olursam kitapta fransızca konuşmaların tercümelerinin sayfa altlarinda numaralı şekilleriyle belirtilmiş olmasının okumayı zorlaştırdıgından,bir savaş okumayı beklerken aşk hikayesi okuduğundan yakınanlar olmus. Tolstoy 1.cildin önsözünde yer alan açıklamalarında bu konuya değinmiş;dönemin gerçeklerini göz ardı edemeyeceği için eserde fransızcaya yer vermiş ve Savaşı bir tarihçi olarak değil sanatçı kimliğiyle kaleme aldığı için olayın özüyle ilgilendiğini söyler,çünkü tarihçi sadece olayların sonuçlarıyla ilgilenir ona göre. 1800 lü yıllarda Napolyonun Rusyayı işgalini anlatan dev eserde aynı zamanda dönemin sosyal ve ekonomik koşulları,büyük çiftliklerde sürülen hayat,özellikle üst sınıf hayatı titizlikle anlatılıyor. Savaş sahnelerini okurken barutun kokusunu burnumda hissettiğim,mermilerin vızır vızır kulaklarımın dibinden geçtiği,yaralanan askerin acısını uzuvlarımda hissettiğim bir okuma oldu. Kitap bir davetle başlıyor ve çoğu ana karakter bu davette sahneye giriyor,sonraki sayfalar hikayenin içine alırken sizi,son sözde anlatılan özgürlük,irade,savaş ve eylemlerin uzamdaki yerleri hakkındaki her cümle kürsülerde okutulması gereken bir ders niteliğindeydi. 2. Cildini daha akıcı bulduğum, klasik denince akla gelen ilk eserlerden olan Savaş ve Barış, kanaatimce ;tarihi seven ,ciddi okumalar peşinde olan,her okur için muteberdir. Sevgi ve Muhabbetle..
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921bin okunma
Rahmetli Mehmet Şevket Eygi'nin Millî Eğitim Bakanına yazdığı açık mektubu: "Sayın Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk beyefendinin dikkatlerine, *Yük beygirine bol miktarda arpa, fındık, fıstık yedirseniz yine de yarış atı olamaz. * Kalitesiz, vasıfsız bir elemanın maaşını iki, üç misline çıkartsanız, ondan iki üç misli hizmet ve randıman
Reklam
·
Puan vermedi
Tolstoy’un bu eseri şiddetli bir ruhsal kriz içerisindeyken kaleme alınmış.
Tolstoy'un Kreutzer Sonat adlı kitabı çok bilinmese de yayınladığı dönem büyük ilgi uyandırmış ve tartışmalara sebep olmuştur. Kitabı okuyunca neden kitabın büyük tartışmalara neden olduğunu anlıyorsunuz.Yazarın evlilik kurumu, aşk, cinsellik, kadın-erkek ilişkileri ve kadınlar hakkındaki tespitleri ve görüşleri gerçekten sıradışı... İçerisinde
Kreutzer Sonat
Kreutzer SonatLev Tolstoy · Can Yayınları · 202010,7bin okunma
131 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Böll'ün gerek savaş hakkındaki düşüncelerini, gerekse de hayat hakkındaki görüşlerini çok beğeniyorum. Bana kalırsa kendisi zorlu bir dönemde birçok şeyi apaçık görebilen bir yazardı. İnsanlık olarak kimi boğucu dönemlerden geçerken, özellikle tam da o zamanlarda bazı gerçekleri fark edebilmek kolay olmadığı gibi ağır bir iştir de. Böll'ün kendisi
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019466 okunma
Bir numaralı ders:Hayat çok kısa.Güzel şeyleri erteleme.
İsmail Kılıçarslan
Nihayet, İkinci Dünya Savaşı’ndan bile uzun sürdüğünü düşündüğü ders bitti. Sahne bizimkinindi. Amfinin kapısının birkaç metre uzağında yakaladı kızı. “Pardon” dedi. Bu “pardon”u size biraz anlatmam lazım. Belki de bizimki hayatında ilk defa “pardon” diyordu çünkü. Bu hitabı diline yerleştirebilmek ve doğru tonda “pardon” diyebilmek için de epey idman yapmıştı. Zira “pardon”u doğru tonlayamazsa kız yürüyüp gidecekmiş, “daha pardon demeyi bile bilmeyen” bizimkiyle rabıtayı daha kurmadan bitirecekmiş gibi hissetmişti. Kız döndü. “Ne var, niye durdurdun beni?” isimli üç numaralı standart bakışını takındı. Bizimki “İsminiz Nur, değil mi?” diyerek girdi söze, “Sizinle bir şey konuşmak istiyorum da… Bahçeye, sakin bir yere gidebilir miyiz?” dedi. Bu noktada bizimkinin kalbi durmamışsa bile, durmasına bir saniye kalmıştı. Kız “Ne münasebet?” derse oracığa yığılıp kalacaktı. “Olur” dedi kız. Hiç konuşmadan merdivenleri inip bahçenin uzak bir köşesinde durdular. Bizimki, nefesini ve sesinin dengesini ayarlamaya çalışarak “Güzelliğin baharı kıskandırıyor” dedi tane tane. Kız, bir an anlamamış gibi bakıp ardından iki kelimelik bir soru sordu: “Bahar kim?” Bizimki, Üsküdar’da her zaman gittiğimiz çay ocağında bana bu hikâyeyi böylece anlatıp “Anama telefon açtım” dedi, “Okulu bitirince evleneceğim kızı sen bul dedim. İyi demiş miyim?”
Sanat Felsefesi - Ders Notları
Dışavurumculuk; eserin, tüm kişisel öyküler dışında bir duyguyu dışa vurduğunu savunur. Nitekim Chopin’in 2 numaralı piyano sonatı bir cenaze marşıdır. Kişisel tarihinizden sıyrılıp dinlediğinizde eser, onu böyle dinleyen herkeste aynı duyguları uyandırır. Ve bu duygu sanatçının deneyimleyip bize aktardığı duygudur. Bu anlamda bir iletişim kurulmaktadır.
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.