Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölüm ve Yaşam
Fakat bütün bunlara rağmen aslında durum hiç de böyle değilmiş gibi her şey her zaman orada ve yerli yerindedir. Sanki hiçbir şey yok olmazmış gibi bitki daima gelişir ve çiçek açar, böcekler vızıldarlar, hayvanlar ve insanlar her dem taze ve gelişirler ve binlerce kez tatmış olduğunuz kirazlar her yaz yine önümüzde buluruz. Her ne kadar zaman zaman adlarını değiştirseler de uluslar da tıpkı ölümsüz bireyler gibi var olurlar. Hatta her ne kadar tarih daima farklı bir şeyler anlatıyormuş gibi davransa da eylemleri yaptıkları ve kendilerine yapılan şeyler bile her zaman aynıdır; çünkü tıpkı her döndürüşünde bize yeni bir şekil yeni bir biçimlenim gösteren bir çiçek dürbününe benzer. Halbuki gerçekten gözlerimizin önünde duran daima aynı şeydir.
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
( Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler. ) _Bu kitap, evreni ve kendimizi keşfetmek üzerinedir. _BİLİM, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Duyu organlarımızın yetersizligi algılarımızı çarpıtabilir. Bilim deneye dayanır, köhne sabit fikirlere istekte meydan okuyabilmeye, evreni gerçekte oldugu gibi görebilme şeffaflığına yaslar sırtını. Bu
Reklam
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
_Uyanmanız için ne kadar çok tiksinti biriktirmemiz gerekiyor? _Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet - geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
İLAHİ İYİLİK
Sevgi sabırlıdır ve sevgi bağışlayabilir...ama Sevgi asla sevgisiz bir nesneyle uzlaşmaz... Bu nedenle asla günahımızla bağdaşmaz, çünkü günahın değiştirilmesi mümkün değildir. Ama Sevgi sizin şahsınızla bağdaşabilir, çünkü şahsınız değişip yenileşebilir. THAERNE, Centuries of Meditation, 11,30 Tanrı'nın iyiliği üzerinde düşünmeye
Sayfa 25 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
Reklam
Coğrafya ve uygarlık ilişkisi
Mısır'da Nil,Mezopotamya'da Fırat ve Dicle,Hindistan'da İndus ve Ganj,Çin'de Sarı Irmak gibi ırmak boylarını ya da Akdeniz dünyası,Anadolu,İtalya,Yunanistan gibi bölgeleri örnek göstererek,bu bölgelerde yaşayan insan topluluklarını uygarlığın temsilcisi sayarak diğer alanlarda yaşayanları dışlamak ne derecede doğrudur?Yaşamaya son derece elverişli sahada ömür sürmek kolaydır.Buralarda yaşanan ömürlerde her türlü kültürel ürünü vermek zor değildir.Ama,iklim şartlarının olağanüstü ağır olduğu,yiyecek ve bitki türlerinin kısıtlı bulunduğu coğrafyalarda hayatta kalabilmek maddi kültür ürünü vermekten daha başarılıdır.
Sayfa 29 - Bilge Kültür SanatKitabı okuyacak
"Gençken her şeyi sözcük anlamıyla anlama gibi bir alışkanlığım vardı. Örneğin insanlar Güneş'in ya da kendiliğinden ışıyan diğer yıldızların yukarıda olduğunu söylediklerinde, onların gerçekten yeryüzünden daha yüce ve kutsal bir yerde olduklarını sanırdım. Aynı şekilde Tanrı'nın yukarıda olduğundan ya da azizlerin ruhunun
Sayfa 96 - 97 98-99-100-101Ayrıntı Yayınları (Felsefe Dizisi)Kitabı okudu
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.