Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu kafadan istiyorum :D
Bir İrlandalı, Dublin'de bir bara girer, üç bardak bira ısmarlar; önce birinden, sonra diğerinden, daha sonra da üçüncüsünden birer yudum alır ve bu sırayla içerek üç bardağı bitirir. Ardından üç bira daha ısmarlar. Meraklanan barmen, "Her seferinde bir bardak alıp içsen, diğerleri ısınmaz," der. Bunun üzerine adam, "Biliyorum," der. "Ama benim iki kardeşim var; biri Amerika'da, diğeri Avustralya'da oturuyor. Birbirimizden ayrılırken, birlikte içtiğimiz günlerin şerefine hep böyle içeceğimize söz verdik.Yani bardakların ikisi kardeşlerim, biri benim için." Barmen duygulanır, "Ne kadar hoş," der. Adam kısa süre içinde barın müdavimi olur ve her gece aynı şekilde içer. Derken günün birinde adam gene bara gelir ve bu sefer iki bardak ısmarlar. Barmen biraları verir ve içten bir üzüntüyle, "Başınız sağ olsun," der. Adam gülümser, "Yok, yok," der, "kardeşlerim hayatta... Yalnız ben din değiştirip Mormon oldum; o yüzden alkolü bıraktım.”
Sayfa 29 - Mantıkdışı akıl yürütme
Kırmızı giyerseniz komünist olursunuz: D
HüSEYİN: Ne diye kavga ettiler? Ayşe : Para yüzünden, her zamanki gibi... Delik büyük, yama küçük. Bey, hanıma çok harcıyorsun, masrafı kısmıyorsun dedi. HÜSEYİN: Hanım ne dedi? AySE: Hanım da beye kızdı, Moskof gavuru dedi Hüseyin : Bak bak bak... Neye böyle söyledi? AYŞE: Kızdığı için söyledi. HüSEYİN: Manalı laf bu... Elbet birşey biliyor ki
Sayfa 69 - İnkılap yayınları 2006
Reklam
Kıskançlık :D
"Ah, daha sana söylemedim değil mi? Ben senin şu sevgili Kirsanov’undan nefret ediyorum!” “Hayır, Veroçka, Kirsanov çok iyi bir insandır.” “Olsun, ben yine de nefret ediyorum ondan ve sana da onunla görüşmeyi yasaklıyorum.” “Bu başlangıcın güzelliğine diyecek yok doğrusu! Benim despotluğumdan öylesine korkmuş ki, kendisi beni bir kukla yapmak istiyor! Hem nasıl görüşmeyebilirim ki onunla..? Birlikte yaşıyoruz biz...” “Evet... Ve hep kucaklaşmış durumdasınız değil mi?” “Tabii. Sabah kahvaltısında da, öğle yemeğinde de... yalnız ellerimiz meşgul olduğu için kucaklaşmak biraz zor oluyor.” “Ve bütün gün kopamıyorsunuz...” “Haklısın, o kendi odasından kopamıyor, ben de kendi odamdan.” “Madem durum böyle, onunla görüşmeyi büsbütün kessen ne olur?” “Ama biz arkadaşız; insan bazen konuşmak ister; birbirimize yük olmadan konuşuyoruz biz de.” “Sürekli birlikte oturuyorlar, kucaklaşıyorlar, kavga ediyorlar, kucaklaşıyorlar, kavga ediyorlar... Nefret ediyorum ondan!” “Veracığım, nerden çıkartıyorsun bunları? Biz bir kez olsun kavga etmiş değiliz. O kendi yaşamını sürüyor, ben kendi yaşamımı... Dostuz, evet, ama ne çıkar bundan?”
Çok iyi :D
Bir İrlandalı, Dublin'de bir bara girer, üç bardak bira ısmarlar; önce birinden, sonra diğerinden, daha sonra da üçüncüsünden birer yudum alır ve bu sırayla içerek üç bardağı bitirir. Ardından üç bira daha ısmarlar. Meraklanan barmen, "Her seferinde bir bardak alıp içsen, diğerleri ısınmaz," der. Bunun üzerine adam, "Biliyorum," der. "Ama benim iki kardeşim var; biri Amerika'da, diğeri Avustralya'da oturuyor. Birbirimizden ayrılırken, birlikte içtiğimiz günlerin şerefine hep böyle içeceğimize söz verdik.Yani bardakların ikisi kardeşlerim, biri benim için." Barmen duygulanır, "Ne kadar hoş," der. Adam kısa süre içinde barın müdavimi olur ve her gece aynı şekilde içer. Derken günün birinde adam gene bara gelir ve bu sefer iki bardak ısmarlar. Barmen biraları verir ve içten bir üzüntüyle, "Başınız sağ olsun," der. Adam gülümser, "Yok, yok," der, "kardeşlerim hayatta... Yalnız ben din değiştirip Mormon oldum; o yüzden alkolü bıraktım."
Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun
Mefhar - i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem Muhammed Mustafâ râ Salevât Allâh adın zikredelim evvela Vacib oldu cümle işte her kula Allâh adın her kim ol evvel anâ Her işi âsan eder Allâh anâ
:D
"Bir İrlandalı, Dublin'de bir bara girer, üç bardak bira ısmarlar; önce birinden, sonra diğerinden, daha sonra da üçüncüsünden birer yudum alır ve bu sırayla içerek üç bardağı bitirir. Ardından üç bira daha ısmarlar. Meraklanan barmen, "Her seferinde bir bardak alıp içsen, diğerleri ısınmaz," der. Bunun üzerine adam, "Biliyorum," der. "Ama benim iki kardeşim var; biri Amerika'da, diğeri Avustralya'da oturuyor. Birbirimizden ayrılırken, birlikte içtiğimiz günlerin şerefine hep böyle içeceğimize söz verdik.Yani bardakların ikisi kardeşlerim, biri benim için." Barmen duygulanır, "Ne kadar hoş," der. Adam kısa süre içinde barın müdavimi olur ve her gece aynı şekilde içer. Derken günün birinde adam gene bara gelir ve bu sefer iki bardak ısmarlar. Barmen biraları verir ve içten bir üzüntüyle, "Başınız sağ olsun," der. Adam gülümser, "Yok, yok," der, "kardeşlerim hayatta... Yalnız ben din değiştirip Mormon oldum; o yüzden alkolü bıraktım.""
Reklam
Nitekim İbn Samte, dâima kendini hesaba çekerdi. Bir gün de hesâba oturmuş ve tam altmış yaşına kadem bastığını ve bunun yirmi bir bin beş yüz gün ettiğini görünce, "Vay başıma gelene, bir gün itibariyle yirmi bir bin günah ile Allah'ın huzuruna çıkıyorum. Hâlbuki her günde on binlerce günah vardır." diyerek bayıldı düştü. Bir daha ayılmayarak hakkın rahmetine kavuştu. Bu sırada, "Sana Firdevs-i A'lâ ile müjde olsun." diye bir ses duyuldu. İşte insan nefeslerini, kalp ve bedeni ile yaptığı işleri böyle hesap etmeli ve kendine çeki düzen vermelidir. Eğer insan her günahı için evine bir çakıl taşı atsa, evi taşla dolardı. Ne yazık ki kendisi günahlarını hesap etmez. Hâlbuki melekler onları yazar. Allahu Teâlâ da onlardan kendini hesaba çeker.
Sayfa 355Kitabı okudu
Kaç dostum, yalnızlığına! Büyük adamların gürültüsünden serseme döndüğünü ve küçüklerin iğneleriyle sokulduğunu görüyorum senin. Orman ve kaya seninle birlikte saygıyla susmayı bilirler. O sevdiğin geniş dallı ağaca benze yine: sessizce ve dinleyerek asılı durur o, denizin üstünde. Yalnızlığın bittiği yerde başlar pazaryeri; ve
31. LOKMAN SÛRESİ TEFSİRİ
Mekke'de inen Lokman sûresi, Kûfiyyûna göre 44 âyettir. Rahman, Rahim Allah 'ın Adıyla 1. Elif-Lâm-Mîm. 2. Bunlar {bâtıla karşı Allah tarafından muhkem kılınmış} hakim kitabın âyetleridir. 3. (Bunlar) ihsan edenler {yani, takva sahibi olan kimseler} için {dalâletten kurtaran} bir hidâyet ve {azabtan uzak tutan} bir rahmettir. Allah Teâlâ,
Sayfa 345 - işaret yayınlarıKitabı okuyor
Uhud'un meydanına gelince Abdullah b. Cahş'ın gözleri, Sa'd b. Ebi Vakkas'ı aradı. Neden mi? Bunun bir sebebi vardı. Sa'd b. Ebi Vakkas, bir gün gelmiş ve yoluna baş koyduğu Efen- dimiz'den (sas) bir dua istemişti. Demişti ki: "Ya Resûlullah! Bana dua eder misin, benim de dualarım müstecab olsun! (El-Mücib olan
Sayfa 276Kitabı okudu
Reklam
En beğendiğim gönderilerimin içinde ilk beşe girer, net! Kalp okşayıcı...
Ensar'dan Umeyr b. Sa'd çocukken yetim kalmış, annesi de el-Culâs b. Suveyd adlı bir zenginle evlenmişti. el-Culâs, Umeyr'e karşı şefkatli ve merhametliydi. Umeyr'i, gittikçe daha çok seviyor, beğeniyor ve takdir ediyordu. Çocuk Umeyr de İslâm'a girmişti. Annesi onun mescide gidip geldiğini gördükçe, büyük mutluluk
İbnu'l-Esir, Usdu'l-Ğabe; Siyeru A'lami'n-Nubelâ 1/86; Tefsiru Îbn Kesîr, Tevbe suresi, 74...
Ölüm
Tüm insanlar, imanlılar ve iman etmemiş olanlar bir gün ölürler. Kutsal Kitap'ta "ölüm" sözcüğünün birden fazla anlamı vardır. İnanlının ölümün farklı anlamlarıyla olan ilişkisini anlamak önemlidir. GÜNAHIN SONUCU OLARAK ÖLÜM. Yaratılış 2-3'te ölümün yeryüzüne günah yüzünden girdiği öğretilir. İlk anne-babamız sonsuza dek
Sayfa 667 - Yeni Yaşam YayınlarıKitabı okudu
Yönetici dediğin..
-KOCAKARI ILE ÖMER- Yok ya Abbas'ı bilmeyen, kimdi?.. O sahabiyi dinleyin, şimdi: "Bir karanlık geceydi pek de ayaz.. İbni Hattâb'ı görmek üzre biraz, Çıktım evden ki yollar ıpıssız.
Selmân-ı Fârisi'nin (ra), son demlerinde onun ziyaretine giden Medâin'in yeni valisi ve yanındaki adamlar, onu ağlarken buldular. Neden ağladığını sorduklarında o şöyle cevap veriyordu: "Resûlullah (sas) bizden bir ahid aldı. Hiçbirimiz onu koruyamadık. O bize şöyle demişti: "Sizin dünyadaki geçimliliğiniz bir yolcunun azığı
Sayfa 215Kitabı okudu
Yine kendi hayatımdan birkaç örnek vereyim mi size? (Bu örneklerde eşim de başrolde, ona her şey için çok teşekkür ediyorum. İnanılmaz güzel bir muhabbetimiz var. Rabbim daim etsin.) Önceki bölümlerde iş kurduğumuzdan bahsetmiştim. O zamanlar kirada oturuyorduk, bir arabamız yoktu. Aynı iş yerinde çalıştığımızdan, işe her gün yürüyerek gidip
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.