Günümüz toplumları tamamen "sahip olmak" ilkesine göre yaşamaktadırlar. İster kapitalist, ister sosyalist olsun tüm düzenler; mal, mülk, kazanç, daha çok kazanç tutkusu, açgözlülük, şöhret, iktidar gibi yanlış temeller üzerine kurulmuşlardır. Sistemlerin yaşayabilmesi için, insan ve onun değerleri, yerini makinelere ve ekonomik gelişimin bürokrasi çarkına bırakmıştır.