İncelemeden çok bir iç döküştür!
Neye nerden başlayacağımı bilmediğime göre ortasından başlayarabilirim. Bu düşünmeler mahvetti sonuçta bizi. Herhangi bir konuya bile nereden başlayacağımızı hep düşündük daha doğrusu ben öyle yaptım. Şimdi şu çoğulculuktan çıkıp kendim olarak devam etmeliyim yazdıklarıma. Saçmalayabilirim önemli değil. Kimin ne
Kolay zaferlerden başı dönenlerin,
Her şeyi bir anda çok sevenlerin ve
Her şeyi bir anda yok edenlerin arasında
Bir gün birbirimizin yanında olmadan öleceğiz
Çocukluk yapma!
Çocuk musun sen!
Çocuktan betersin!
Bu yaptığını çocuk yapmaz!
Fark ettiniz mi, çocuk kelimesini ne kadar olumsuz bir kavram halinde kullandınız?
Yaşayanların en kusursuzları belki de.
Oysa birçoğunuz çocukluğuna hasret. İmkan verseler dönmek için elinizden geleni yaparsınız.
Var mı çocukluk gibisi!
Bir ön yargıyı yıkarak
"Keşke" diyen biriyseniz,
Hayatın dönüm noktalarında hata yaptığınızı düşünüyorsanız,
Pişmanlıklarla doluysanız işte sizin için biçilmiş bir kaftan:
Gece Yarısı Kütüphanesi
Esere dair daha önce olumlu, olumsuz birçok eleştiri aldım. Ama ben kimi eserlerin insan seçtiğine inananlardanım. Şimdi eser bitti ve kendi kendime kurduğum ilk cümle ne oldu
Kadın hamile;
bebek erkekmiş.
Herkes mutlu,
bebek doğdu.
Amcalara gösterildi,
amcalarda büyük bir sevinç.
Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü (?)
Bebek terledi çırılçıplak
Fourt Wing-Rebecca Yarros
“Savaşmak zorundasın, Vi
Uyandığında benden istediğin kadar nefret et. Çığlık atabilirsin, vurabilirsin, kahrolası hançerlerini bana fırlatabilirsin, umurumda değil ama yaşamak zorundasın. Beni sana aşık edip sonra da ölmeye zorlayamazsın. Sen olmadan bunların hiçbiri değmez."
Hazırsanız başlıyorum.Ejdarhalarınıza
YAŞAR KEMAL ile neden bu kadar geç tanıştım? Edebiyatımızın en büyük deryası belki de kendisi. Bu deryaya girmek beni korkutuyordu. Kendimi hazır hissetmem gerekiyordu. Bu yüzden bir süre farklı farklı eserlerle kendimi alıştırdım ve kendisi, hayatı hakkında biraz araştırma yaptım. İçten içe kemiriyordu beni O'nunla ve eserleriyle tanışma isteği.
Şimdi bu analizde aşkı anlatmam gerekiyor. Sevmenin ve sevilmenin ne demek olduğunu, insanların nerelerine dokunduğunu söylemem gerekiyor. Bilmem ki adına aşk dediklerinin tarifi olur mu olursa adı aşk olur mu? Bilmem ki insanlar ilk nereleri ile neleri ve bir insan da nereleri severler. Ben kendimden yola çıkarak anlatmak isterim. Benim için
Ünlü fizikçi Stephen W. Hawking'i tanımayan neredeyse yok. Sandalyeye bağlı, fiziksel engelli olduğu halde büyük başarılarıyla örnek olmuş biri.
Yıllar önce motor nöron hastalığı teşhisi koyulmuş ve iki buçuk yıl sonra öleceği söylenmiş anca kırk beş yıl yaşayan adamdır Hawking. Ve bunu belirtirken şöyle der "Hadi ikiyi anladım da buçuk
Çocukluğumuzda yaşadığımız travmalar ile aldığımız yaralar, kimliğimizin ve kişiliğimizin bir parçası haline dönüşerek bizi bir ömür boyu yönlendiriyor ve yönetiyor. O nedenle hangi yaramızın kabuğunu kaldırsak, hangi acı ve ıstırabımızın arkasına baksak altından bir şekilde çocukluğumuz çıkıyor. Ama çoğu zaman çocukluk yaşantılarımızın kaderimiz
Öncelikle söze, hiç Atay okumamış biri, Atay okumaya bu kitapla başlayıp da kitabı yarım bırakma gafletine düşmesin diye başlamak istiyorum.
Atay'ı okumaya başlamadan önce biraz araştırma yapmak gerekiyor. Nasıl bir dönemde yaşamış, kimlerle birlikte olmuş, kimlerden etkilenmiş vs. Tabii bu durum bütün yazarlar ve kitaplar için geçerli ama eğer
7 sosyoloji, 3 edebiyat mezunu , 3 sağlıkçı, 1 kimya öğretmeni, 2 lise öğrencisi, 1 esnaf, 3 psikoloji öğrencisi ve emekli olan ben…
Türk İşaret Dili Kursu öğrencilerinin sayısı , iş ve eğitim durumları. Yaş aralığı ortalama 24 ve ikisi erkek, diğerlerinin tamamının bayan olduğu bir sınıf. Unutmadan en genç kursiyerin kendim olduğunu söylememde
İlk okumadan kalemine hayran kaldığım bir yazar daha... Sevgi Soysal. İsmi gibi herkese sevgisini vermiş, kendisine hiç sevgi kalmamış gibi yazan Sevgi Soysal. Bu nasıl yazmaktır? Bu nasıl düşündürmektir insanı, Sevgi Hanım? Sizi tanıdığım için çok mutlu oldum kendi çapımda...
Sevgi Yenen, 1936 yılında mimar-bürokrat bir babanın ve Alman bir