Popüler romanlara karşı her zaman bir adım geride dururum, popüler olmak evet kolay değildir ama kalite nişanı da değildir. O yüzden sırf tanınmış diye bir romana ya da aktüel ürüne kıymet vermek bana hep saçma gelmiştir. Bu kitap bu bir adım geri duruş ve olumsuz önyargıyı kırdı, çok güzeldi. Bence bu kitabı, dünya üzerinde oy kullanma hakkı olan herkesin ülke fark etmeksizin okumasının zorunlu tutulması gerekiyor, öyle bir kitap. Okurken kendi ülkenize ve çağınıza dair belki yüzlerce şey buluyorsunuz ve bu sizi üzüyor. Mutlaka okuyun, tüm insanlık olarak sorgulama gücümüzü geliştirmemiz gerek ve bu kitap bu güç gelişimi için güzel bir yapıtaşı niteliğinde. "1984"ü de okudum daha önce ama bu kitap gerçekten farklı. Tüm karakterler çok fazla net özellikli ve dikkat çekici. Kitabın başından sonuna en favori karakterim Benjamin oldu, en beğendiğim cümlesi ise "Kuyruğum sayesinde sinekleri kovuyorum, ama keşke kuyruğum da olmasa sinekler de olmasa." Snowball'ın akıbetini hep merak etmiş şekilde kalacağım galiba, kitap Napoleon'la değil de onunla ilerleseydi nasıl olurdu sorusu bu kitaba dair hep muamma olacak benim için. Bıraksanız 4942 kez daha çok güzeldi yazarım ama yazmasam daha iyi olacak galiba, bitiriyorum, lütfen okuyun.
Not: Kitabın bu baskısını çok beğendim, içinde kitabın o anki bazı yerlerine dair çizimler var. Ayrıca kitabın çevirmeni Celal Üster'e bayıldım, muazzam bir çeviri, muazzam cümleler, kitabı aslından daha güzel çevirmiş olabilir mi acaba diye bile düşündürttü, harika ayrıntı Celal emice. Bitti, tşk.
Felsefik biri 'ne tişikkirlerimi sunuyorum.
Sadece bir roman değil, içine bolca felsefe ve psikoloji yüklenmiş bir roman. Kendinizi ve dışınızdakileri sorgulamanıza yol açacak tarzda kitaplardan. Ve ben de pek bu tarzda okuduğumu söyleyemeyeceğim. :) O yüzden okuma deneyimim
