Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Kendini Tanımak Üzerine
Kendi üzerine sürekli derinlemesine düşünmek ,insanın kendisini daha iyi anlamasını ,benliğini daha iyi hissetmesini sağlar , böylece insan kendi kendisiyle empati kurar. Bu temelde başkalarıyla empatimiz de gelişir, onlara daha fazla anlayış gösterir ,onların ne hissettiğini daha iyi hissedebiliriz. İnsanın kendisine anlayışla yaklaşması , benliğe yarı bilimsel bir nesnellikle nüfuz edecek kapsamlı, derine inen hatta uçuruma bakan bir öz idraki de gerektirmez. Benliğin her şeyini tastamam anlamak herhalde pek mümkün değildir ,tıpkı bir arkadaşlıkta veya aşkta da ötekinin her şeyini her zaman anlayamayacağımız gibi. Bunu kabullenmemiz mümkün olursa , kendini idrake dönük ebedi ve nafile çabanın yerine kendini tanımayı koyabiliriz. Bu, hayatı kolaylaştırır ama hiç bir zaman da bitmeyen bir çabadır , çünkü hep tanıyıp öğrenecek yeni şeyler olur. Kendini tanımak , kendisi için iyi olabilmesi ve buna dayanarak başkalarıyla da alakadar olabilmesi için yeter insana...
Reklam
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
•Sakın Yere Bir Şey Dökme•
Merhabalar.. Öncelikle bu kitaba karşı aşırıdan da öte bir ön yargıyla yaklaştım, hatta hiç okumamaya karar vermiştim hem listemde çok kitap birikmesinden dolayı hem de beğenmeyeceğimi düşündüğümden dolayı. Normalde bu kitap bana kuzenimin hediyesi ama nedense okusam zaman kaybı olur diye düşünüyordum ama bir de baktım ki okumaya başlamışım. İyi
Sakın Yere Bir Şey Dökme
Sakın Yere Bir Şey DökmeWill Wiles · Koton Kitap · 201432 okunma
_Nevroz, farklı nevrotik eğilimlerin catışması sonucunda ortaya cıkar. Nevrotik eğilimler birbirlerini pekiştirip guclendirmekle kalmayıp, yeni catışmalar da yaratırlar. Nevroz, küçük evrenlerden oluşan bir büyük evren’dir. _Her nevrotik belirti, altta yatan bir catışmayı gösterir. Çatışma belirtileri: Tutarsızlık, yorgunluk ve hırsızlıktır.
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
_Aklı başındalık, düşünüp-taşınıp, tartıp, tercih etmeye yönelik bir erdemdir ve bir anlamda pek çok erdemin ustasıdır. Bu bağlamda basiret ve zeka gibi yine ruhun bu kısmına ait erdemler, aklı başındalığın kalfası, ruhun diğer kısmındaki karakter erdemleri ise çırağı konumundadır. Öte yandan erdemlere yönelik doğal eğilimin söz konusu olduğu
Reklam
İbn-i Haldun - Konfüçyüs
_Benzer hadiseleri benzer şartlar veya benzer şartları benzer hadiseler meydana getirmektedir. _O, senin mutluluğunu senden daha çok ister ve senin çıkarlarını da senden daha iyi bilir. Çünkü o, senin idrakinin ve aklının sınırlarının üstünde bir varlıktır _Türkler, savaşçı karakterleri ve kahramanlıkları nedeniyle islâmın kurtarıcısı olmuşlardır.
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Empedokles, Öklid, Heraklit, Evliya Çelebi
_Empedokles_ _Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir. _Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
Reklam
277 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Harika bir kitaptı. Bu kadar derin, kapsamlı ve akıcı olacağını beklemiyordum doğrusu. Çok kuru, sıkıcı ve rakam ve istatistiklerle şişirilmiş akademik bir eser bekliyordum. Jeremy Rifkin tam not aldı benden. Sığırı tarihsel, dinsel, ekonomik, ekolojik anlamlarda mercek değil mikroskop altına yatırıyor. Modern hız ve tüketim toplumunda et yemenin hatta suda değil de ateş üzerinde pişirmenin anlamı, Batı medeniyetinin hatta artırıyorum başarının ve dünya hakimiyetinin sembolu olan Fast Food'un gülü Hamburger kültürünün altında yatan psikolojiye varana kadar girmediği ve tatmin edici şekilde irdelemediği alan kalmamış. Amazon ormanlarının yok edilişi, koca sığır topluluklarının doğayı değiştirici özellikleri (kuraklık ve çölleşme, ırmakları genişletmeleri ve balık ölümüne sebep olmaları), sığır ve et tüketiminin yeryüzündeki açlığı ve su kıtlığını nasıl tetikledikleri, insanı nasıl hasta ettikleri vs vs vs. Saysay bitmez. Mest oldum. Okurken amok koşucusu olmak istediğiniz acıtıcı kitaplardan. Ama insanların sağlığına daha çok dikkat etmesi, da az et ve daha temiz ürün istemesi gibi duyarlılıkların arttığını söylemesi ile de ümit de vericiydi. Et yiyerek hasta olmak, kansere yakalanmaktansa, yukarda sayılan birçok olumsuz etkiye dolaylı olarak da katkı sağlamaktansa etten tümden vazgeçmek daha iyi olur sanıyorum. Veketeryan hatta vegan olma niyetim gün geçtikçe artıyor. Bu bağlamda senede bir de olsa insanlar doya doya et yesin diyerek kurbanda et dağıtmayı da tekrar bir düşünmek gerek. İnsanlara iyilik yapmak yerine kötülük mü yapıyoruz acaba? Kitapla kalın..
Das Imperium der Rinder
Das Imperium der RinderJeremy Rifkin · Campus Verlag · 19941 okunma
Yazmış olduğum kısa bir tarih usulü risalesi.
Dünya,4,54milyar yıl önce var oldu. Yavaş yavaş teşekkül etti ve bazı havadis peyda oldu. Zamanla hücreler ve mikroplar,denizlerde ya da cümle suda, zahir oldu. Bitkiler ve hayvanat zahir oldu. Bu dünya da nice mahlukât-î muhtelif ,zehâb eyledi. Sonra, insan geldi. Bu topraklara insanlar gelmeden evvel, cihan sessiz ve müreffeh idi. Mahlûkât,
Blog yazim
Hayatımı Genişleyen Halkalar Halinde Yaşarım Hayat, insanoğlunun varoluşunun temel bir parçasıdır. İnsanlar, doğumdan ölüme kadar süren bu süreçte çeşitli deneyimler yaşarlar ve bu deneyimlerin birikimiyle gelişim gösterirler. Her bireyin hayatı, kişisel ve toplumsal bağlamlarda anlam kazanır ve benzersiz bir yolculuk sunar. Bu makalede,
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.