Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zihnin Gücü
Bir grup denek her gün 15 dakika kadar piyano çaldıklarını hayal ediyorlar.1 hafta sonra sadece piyano çaldğını düşünen insanların beyninde parmakların kontrolünde görevli olan bölgelerin etki alanları genişlemeye başlandığı gözlemleniyor.Parmaklarıyla karmaşık bir iş yaptığını hayal etmek bile motor becerileriyle ilgili alanların değişmesini sağlayabiliyor
… Güney Kutbu imparator penguenlerinin korkakça davranışlarına biraz daha sempati ile bakabiliriz. Söz konusu penguenlerin suya girmeden önce, kıyıda durup durdukları gözlenmiş. Nedeni, ayı balıkları tarafından yenme tehlikesiymiş. İçlerinden bir tanesi suya girse, geri kalanlar denizde bir ayı balığı olup olmadığını anlayacaklarmış. Doğaldır ki, hiçbiri denek olmak istemiyormuş ve bekliyorlarmış. Birbirlerini suya itmeye çalıştıkları bile oluyormuş.
Reklam
Edusa annesinin bir gün böyle şeyler söyleyeceğini biliyormuş gibi olgun davrandı ve aylardır her günbatımında atölyeye altın teslim etmeye gelen işçi ve kölelerin ayarlarını ölçmekle meşgul olduğunu, kimisini konuşmasıyla, kimisini tavırlarıyla, kimisini ilgileriyle değerlendirdiğini söyleyerek başladı söze. Düşüncelerini açık yüreklilikle paylaştı ve sonra konuyu değiştirir gibi "Belki de anneciğim, ben de senin gibi altın ayyarı olmalıyım?" dedi. Annesi şaşırmıştı: "Mihenk taşını ele alıp denemeden bunu bilemezsin elbette?" "Aylardır deniyorum?" "Nasıl yani, seni hiç denek taşına el sürerken görmedim." "Haklısın, ben insanları denemekteyim. Tam yirmi sekiz işçiyi mihenge vurdum, aklımın mihengine. Saf altından bir kalp taşıyıp taşımadıklarını anlamak için."
Neden erkekler kadınlardan daha iyi denek oluyor?
Eğer cinsiyet faktörünün önemli olmadığı bir konu çalışacaksanız genellikle erkekleri tercih edersiniz. Mesela bilmem ne maddesinin pankreastaki bilmem ne hücrelerine etkisini merak ediyorsunuz. Eğer çalış­ma amaçlarınızda cinsiyetler arası fark yok ise bu araştırmada erkek hayvanlar kullanmak çok mantıklıdır. Çünkü dişi hayvanların adet döngüsü nedeniyle hormon­larında sürekli bir değişim söz konusudur. Yani açıkçası günü gününe uymamaktadır. Doğal olarak deney için seçilen dişiler arasındaki muhtemel dönem farklılığı, sonuçlarınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Hâlbuki erkekler açısından böyle bir sorun yoktur.
"Pris size meydan okumuş. O kışkırtıcı bir kişiliktir...Muhtemelen onunla tanışan kişilerin çoğu sizinle aynı hisse kapılacaktır. Pris'in insanları kışkırtma, tepki vermelerini sağlama yöntemi bu. Muhtemelen bilime duyduğu ilgi gibi...bir tür merak; insanları neyin harekete geçirdiğini görmek istiyor...evet, bir denek. Bazen insanları böyle görür."
Sayfa 70 - Alfa edebiyatKitabı okudu
Mümkün müdür, labirentte yanılıp dönerken deneycisini zevklendirmeyen bir denek olalım...
Reklam
Düşünce Gücümüzle Hücrelerimize Etki Edebilir miyiz?
Duygularımızın vücudumuz üzerinde büyük bir etkisi olduğunu çoktandır biliyoruz. Bu, bilim ve tıp tarafından da birçok kez belgelendirilmiştir. Ama şimdiye kadar DNA'nın değiştirilemez olduğu düşünülüyordu. Peki bu gerçekten doğru mu? HeartMath Enstitüsü' nde 1 992 yılmdan 1 995 yılına kadar, salt duyguların DNA'mız üzerindeki etkileri araştırıldı. Bunun için bilim adamları Glen Rein ve Rollin McCrary insan DNA'sı üzerinde birtakım incelemeler yaptı. İlk önce DNA, deneyler için bir cam deney tüpünün içine konuldu. Daha sonra oldukça güçlü, yoğun duygulara maruz bırakıldı. Deneyi yapanlar bunu sağlayabilmek için ruhun rahatlatılması, pozitif duygulara konsantre olma ve kalp bölgesine odaklanma gibi çeşitli psikolojik teknikler kullandı. Sonuçlar, göz ardı edilemeyecek kadar etkileyiciydi.DNA üzerine etki edilebileceğinden şüpheli olan bilim adamları, o zamanın fizik kurallarına göre gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şey gözlemlediler; denek, üzerine yoğunlaştığı duygularını yolladığı sırada, çok belirgin elektriksel reaksiyonlarölçülebilmişti. Denekler, sadece duyguları aracılığıyla deney tüpünün içindeki DNA moleküllerini etkilemişti.
Elips kitapKitabı okudu
Mengele'nin en zalim deneyleri ise, kampa gelen ikiz çocuklar üzerinde olmuştur. Mengele kampa gelen tüm ikizleri diğer tutsaklardan ayırmış ve üzerlerinde farklı denemeler yaparak kalıtımsal faktörlerin etkisini ölçmüştür. Ancak kullandığı metodlar inanılmaz derecede zalimdir. ikizlerin kanını birbirine enjekte ederek tepkiyi ölçmüş, çoğunda ikizlerin biri veya ikisi şiddetli ağrılar ve yüksek ateş yaşamıştır. Mengele göz renginin kalıtsal olarak değiştirilip değiştirilmeyeceğini ölçmek istemiş ve bu amaçla ikizlerin gözlerine mavi mürekkep enjekte etmiştir. Çoğu denek büyük acılar çekmiş ve bir kısmı kör olmuştur. Küçük çocuklara çeşitli hastalıkların mikropları enjekte edilmiş ve bu hastalıklara ne kadar dayanabildikleri ölçülmüştür. Pek çok masum çocuk, Mengele adlı bu Nazi canavarının elinde işkence çekmiş, sakat kalmış veya ölmüştür.
Sayfa 137Kitabı okudu
Araştırmalar on yıllardan beridir, ebeveynlerinden duygu­ sal açıdan kopuk bir çocukluk geçirmiş veya yetiştirilme dö­neminde başka bir örselenme yaşamış kadınların;. başta öf­ ke olmak üzere duygularını bastırma eğilimi gösteren kadın­ ların; yetişkinliklerinde kendilerini besleyen sosyal ilişkiler­ den yoksun olan kadınların; ve fedakar ve aşırı verici tipte ka­ dınların meme kanserine yakalanmaya daha yatkın olduğu­ nu öne sürmektedir. Bir araştırmada psikologlar, patoloji so­ nuçlarını bilmeksizin, meme biyopsisi için hastaneye yatmış hastatarla görüşmeler yapmıştır. Bu araştırmacılar sadece söz konusu psikolojik faktörleri değerlendirerek vakaların yüz­ de 94'ü kadar yüksek bir oranda kanser varlığını tahmin et­ meyi başarmıştır.Almanya'daki benzer bir çalışmada, me­ me kanserine yakalanmış kırk kadın; yaş, genel sağlık geçmi­ şi ve yaşam tarzı bakımından kendilerine benzer kırk denek­ le eşleştirilmiştir. Yine araştırmacılar, psikolojik temellerden hareketle, kime meme kanseri teşhisi konmuş, kime konma­ mış olduğunu tespit etme konusunda yüzde 96 oranında ba­ şarılı olmuştur.
Reklam
Sen de diyosun ki o zaman gel denek ol
"Bence hüküm sürmekle ilgilenmiyorsun. Devletçilik umurunda değil. Yönetici değil, askersin."
Sayfa 530 - NezhaKitabı okudu
Heidelberg Üniversite Hastanesi’ndeki araştırmacılar bir çalışmaya imza attılar. Denek olarak genç bir doktoru iş görüşmesine çağırdılar, otuz dakika boyunca karmaşık matematik problemleri çözmek üzere onu zorlayarak daha stresli bir ortam yarattılar. Daha sonra kan örneğine baktılar; antikorlarının stresin bağışıklık tepkisini tetikleyen proteinleri akti-ve ederek patojenlere verdiği tepkiyle aynı tepkiyi verdiğini keşfettiler. Sorun, bu tepkinin sadece zararlı etkenleri nötrleştirmekle kalmadığı, aynı zamanda erken yaşlanmaya neden olarak sağlıklı hücrelere de zarar vermesiydi.
915 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.