S – Herşeyden evvel bize lâzım olan nedir?
C – Doğruluk.
S – Daha,
C – Yalan söylememek.
S – Sonra?
C – Sıdk, sadâkat, ihlâs, sebat, tesânüd.
S – Neden?
C – Küfrün mâhiyeti yalandır. Îmânın mâhiyeti sıdktır. Şu bürhân kâfî değil midir ki; hayatımızın bekàsı, îmânın ve sıdkın ve tesânüdün devamıyladır.
İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır.
Doğruluk niyetle olur, ifade ile değil.Çünkü ifadeler niyetleri örter.Bunun için insanlar , doğrucuları ve yalancıları birbirine karışık sürekli bir azap içindeler. İyi niyet , ancak
doğru olmayan ifadesi ile yalan söyler. Kötü niyet ise doğruyu taklit eden ifadesi ile yalan söyler...
+Yeğenini istismar ettiğini nasıl öğrendin? - Ben, yeğenim ve kız kardeşim “doğruluk mu, cesaret mi” oynuyorduk. Sıra ona geldi ve “Hayatında sakladığın bir sır var mı?” deyince o an gözleri doldu. Ne olduğunu sorduk ve o ağlayarak anlatmaya başladı.Kitabı okudu
Doğruluk duygusu, haklı olmanın verdiği doyum, kendini değerlendirmenin sevinci, bayım, bizi ayakta tutan ya da ilerleten güçlü zembereklerdir. Tersine, insanları bundan yoksun ederseniz, onları ağzı köpüren köpeklere çevirirsiniz.