Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
532 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nefretten Sonra iki uykusuz gece sonunda okundu, bitti ama henüz etkisinden çıkmak mümkün olamadı. Bir kadına intikam duygusu neler yaptırır bunu adım adım görüyoruz. Kitap boyunca Tamer’e hayran kaldım, Natalia’ya sinir oldum ama bir yandan da onun nasıl zorda olduğunu, intikamı ve aşkı arasında kaldığını gördükçe acıdım da, Allah kimseleri o duruma düşürmesin… Ama yine de doğum gününde o acı sözleri, kafasından ve yüreğinden geçenler farklı iken nasıl söyledi Tamer’e aklım almadı doğrusu. Üstelik karşısında onu sevdiğini söyleyen ve evlenme teklif eden bir adam varken. Ve Tamer; dağ gibi bir adamın yerle bir oluşu, çocuğu için yalvarışı, hayatından vazgeçmeyi bile göze alışı bölüm başından bu yana tutmaya çalıştığım gözyaşlarımın yanaklarımdan süzülmesine sebep oldu… Kitap çok akıcı ve sürükleyiciydi, diğer kitaplardan sonunu bildiğim halde, nasıl okumaya başladım, nasıl bitti anlamadım doğrusu. Biliyorum ki diğer FMArsal kitapları gibi bunu da defalarca okuyacağım…
Nefretten Sonra
Nefretten SonraFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 20151,003 okunma
25 Ekim'de doğum günümle beraber...3 tane yeni kitabım çıkıyor; -Kadın ve Çocuk -Gözyaş'ım Var Bugün -Yorgun Yürek
Reklam
Hepimiz için hayat doğum ve ölümler dizisi demek. Başlangıçlar ve sonlar. Bir anın doğması için bir anın ölmesi gerekir. Yeni bir "ben" için, eski ben'in kuruyup solması gerektiği gibi...
İLK YILLAR NE GÜZELDİ! Yağmur çiselemeye başlamıştı. “Hadi koş,” dedi Zehra, Ayşe’ye. “Koş, yoksa sırılsıklam olacağız.” Gülüşerek kol kola çalıştıkları bankanın kapısından içeri girdi iki genç kız. Öğle yemek saati arasının bitmesine bir dakika kala Zehra, bankonun arkasındaki masasına oturmuştu. Uç ay olmuştu Zehra bankada çalışmaya
Bugün benim DOĞUM GÜNÜMMMM (KEŞKE hiç doğmasaydım)
429 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
bu kitabı 10 arkadaşınızın doğum günlerinde hediye olarak alıp verirken de ondan 10 arkadaşına doğum günü hediyesi olarak alması şartı koyduğunuzda aydınlanma hızı ışık hızına yaklaşıyormuş.
Düşünce Tarihi
Düşünce TarihiOrhan Hançerlioğlu · Remzi Kitabevi · 2017533 okunma
Reklam
Erkekler savaşı severler çünkü savaş 'erkekler için,kadınların doğum yapmalarına en yakın şeydir:yaşamın veya ölümün gücüne ilk adım.Bu, sanki kainatın bir ucunu kaldırmak ve altında ne olduğuna bakmak gibi.'
Okul bittikten sonra eve dönüp, ekmek arası bir şeyler atıştırıp sonra da işe koşturan çocuklar var ya işte onlar, sevgilileri olduğunda el ele tutuşamazlar. O çocuklar sevgilileriyle yan yana fotoğraf çektiremezler. Sevgililerine doğum gününde çiçek alamazlar. O çocuklar, sevgililerinin saçlarını okşayıp, ellerini boyunlarından dolayamazlar. Onlar her fotoğrafta kırık çıkarlar. Çünkü başka yere bakarlar. Yarım çıkarlar toplu çekilen fotoğraflarda.
224 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Fena değil diyebileceğim bir kitap. Osmanlı Devleti'nin sırayla bütün padişahları hakkında anne, baba, doğum, ölüm, devrinde yaşayan ve ölen alimler, çocuk bilgileri, devrinde yaşanan önemli olaylar hakkında bilgi verilmiş. Gerçi çoğunu biliyordum zaten ama yine de yeni şeyler öğrenmek güzel.
Osmanlı Padişahları
Osmanlı PadişahlarıYavuz Bahadıroğlu · Venedik Yayıncılık · 2013636 okunma
Reklam
Doğum ve ölüm, her birimize eşit mesafe duruyordu ve hepimizin nasibiydi.
Sayfa 231Kitabı okudu
Jared Diamond şöyle yazmıştır: “Tüberküloz ve ishal hastalıkları çiftçiliğin ortaya çıkışıyla, kızamık ve hıyarcıklı veba ise büyük şehirlerin oluşumuyla birlikte başlamıştır.” Muhtemelen insanlığın en büyük katili olan sıtma ve neredeyse tüm diğer bulaşıcı hastalıklar tarımdan bize kalan mirastır. Beslenme bozuklukları ve dejeneratif hastalıklar genel olarak evcilleşme ve kültürün saltanatıyla birlikte ortaya çıkmaktadır. Kanser, kalp damarlarının tıkanması, kansızlık, diş hastalıkları ve ruhsal bozukluklar, tarımın musibetlerinden yalnızca birkaçıdır; ayrıca eskiden kadınlar doğum esnasında fazlaca zorlanmadıkları gibi, ya hiç acı duymamışlar ya da çok az duymuşlardır.
Sayfa 124
Hayat fiziğine giriş: Her doğum, en az iki ölüm eder. Biri yaşamak, diğeri yaşatmak istediğine bağlı, iki ölüm. Ancak hayata gelenin, hayatta kalması için, o ölümler sayesinde nefes aldığından habersiz olarak yaşaması gerekir. Aksi takdirde, söz konusu kişi bir savaştan ibaret olur ve her gün içinden ölü çıkar...
Tatil onun gözünde birden, sakin durması için ve itaatini garantilemek üzere köpeğin önüne atılan bir kemiğe benzemişti. Gidecekti ve yeniden seyahate çıkabilmek için uzun uzun çalışmak üzere geri dönecekti. Yaşamak bedava değildi, doğum ilk fatura olmuştu, son taksiti olabildiğince ertelemek için bütün senetleri ödemek gerekiyordu. Bu Özgür İnsanlar Ülkesi'nde kimse kendisi olamıyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.