Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sosyolojik Tahayyül başlıklı metin
Toplumsal davranışı anlama çabasında, sosyologlar özgün bir eleştirel düşünme biçimine başvururlar. Önde gelen sosyologlardan C. Wright Mills, bu çeşit düşünmeyi sosyolojik tahayyül olarak tanımladı-birey ve toplum arasında geçmişte ve günümüzde var olan ilişki hakkındaki farkındalık. Bu farkındalık, hepimizin (sadece sosyologların değil)
Sayfa 5 - Palme Yayıncılık
Sanki uzun mesafeler boyunca yürümüş gibi yorgunuz ama geldiğimiz hiçbir yer yok. Sanki her şeyi çok seviyormuş gibi yapıyoruz ama dünyamız kaskatı, İçinde neredeyse hiç sevgi yok. Sanki her düğümün çözümünü biliyormuş gibi konuşuyoruz ama her yaptığımızla, her söylediğimizle düğümler daha da çözülemez hale geliyor. Milyon tane kitap deviriyoruz görünüşte ama o kitaplardan hayata yayılan hiçbir bilgelik yok. Herkes ne kadar doğruluk timsali olduğunu ispat etmenin derdinde. lyl de hayatın fotoğrafına bu kadar eğrilik nereden karışıyor? Sanki aynı dərdin dertlisi, aynı yolun yolcusu Kocaman kalabalıklarmışız gibi konuşuyoruz; bir küçük kıvılcım yetiyor oysa aramızda koca koca yangınlar çıkartmaya. Aramızdan biri bir diğerine "Yalnız değilsin!" dediğinde hepimizi üşüten bir yalnızlık rüzgârı esmiyor mu her yanımızda?
Reklam
Her iki tarafın da değerlisine yönelmemiz gerekiyor.Tek taraflı düşünme ve yaşamanın belki bu dünyada karşılığı olabilir ama öte dünyada karşılığı yok.Müslüman olarak hem dünyamız kaliteli hem de ahiretimiz kaliteli olmalı. Bizim pensibimiz şu Ey Rabbimiz bize bu dünyada iyilik ve güzellik ahirette de iyilik ve güzellik ver
Bakara,201Kitabı okuyor
Freud
“Tüm kararlarında, bilinçdışı arzusunu hesaplarına dahil etmeyen kişi kendi kendini yanıltmış olacaktır, çünkü özdeki potansiyelin esas tetikleyicisini hesabın dışında tutmuştur. Örneğin, bir buzdağıyla çarpışmanın yaratacağı etkiyi sadece suyun yüzeyinde görünen kısmından yola çıkarak tahmin etmek ne kadar yanlışsa, gün gibi aydınlık düşüncelerimizin ve fark edilir enerjilerimizin hissiyatımızı ve eylemlerimizi tek başına belirlediklerine inanan kişi de ancak kendini aldatır. Tüm yaşamımız, ussal etki alanı içinde özgürce akmıyor, aksine bilinçaltının aralıksız baskısı her daim üzerimizde. Bilinçdışı dünya, görünürde unutulmuş olan geçmişi, her an dalga dalga içinde bulunduğumuz âna savuruyor. Bilinç dünyamız inandığımız gibi olağanüstü bir ölçüyle uyanık iradenin ve planlar kuran aklın elinde değil, kararlar göremediğimiz o karanlık bulutun içinden çakıyor asıl ve kaderimizin yönünü değiştiren o ani sarsıntılar, içgüdü dünyasının derinliklerinden geliyor.”
Sayfa 74
Bizim uygar dünyamız... Büyük bir maskeli balodan başka nedir ki!
Sayfa 95 - Say YayınlarıKitabı okudu
Bugün tüketim toplumu diye insanları birer obur canavar haline getiren bir doyumsuzlar toplumu yaratılıyor. Bugün dünyamız tükeniyor. Birçok hayvanın, birçok ağacın, birçok böceğin, birçok kuşun soyu tükendi.
Reklam
İç sesim
Rüyamda insanlar bir kaldırımdı çoğu kararmış kırılmış ezilmiş içlerinde ise çok azı bembeyaz kırılmamıştı diğerlerinden farkli ve azınlıktalardı mutsuzlardı farkli oldukları için kirilmak nedir bilmiyorlardı aldatılmayı tanımıyorlardı sonrasinda darbe aldilar hayat bu tabiiki diğerlerinden aldıklari darbe onlari daha fazla üzdü kırdı duygusallaştırdı hayallerinden uzaklaştirdi kisacasi dayanamadilar tedavi olmaya gittiler tedavileri ise kirlenmek ve kırılmaktı topluma benzemeleriydi tedavileri( fikrimce bana benzeyen ve yeni DEHB li olduğunu farkeden yetiskinler icin olan düşüncem burada kaldirımlari birer insan olarak alegorikleştirdim kendimce bizler de insanız ve cok daha fazla kırılıyoruz diğer topluma nazaran fazla fedakarlıklar yapıyoruz birisini sevelim hele ki gidince dünyamız başımıza yıkılıyor hayat herkesi kırar ama biz küçük olaylari bile duygusallaştırıyoruz hayal gücümüz cezaya dönüşüyor) demek istedigim DEHB hastalik degil farkindalik olarak tanımlanmalı Teşekkurler.
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Nefes” adıyla anılan ölümsüz bir varlığın (şahsiyetin ) rivayetleriyle selamlıyorum sizi. Asırlar boyunca kimi yazılı kimi sözlü kaynaklarla bahsedilen günümüze de değişe dönüşe ulaşan birbirinden esrarengiz hikayelerle. Kimdir bu Nefes? Gerçekten aramızda yaşamakta mıdır? Yoksa pireyi deve yapan zamanın mübalağası ile efsaneştirilmiş midir?
Nefes Rivayetleri
Nefes RivayetleriAyfer Kafkas · Doğan Kitap · 20242 okunma
Dünyamız tarafından mesajınız alındı. Ben bu dünyadaki barış yanlısı birisiyim. Mesajınızı ilk alan kişi ben olduğum için şanslısınız. Sizi uyarıyorum: Cevap vermeyin! Cevap vermeyin!! Cevap vermeyin!!!
Sayfa 285Kitabı okudu
Bizim şu dünyamız ne kadar kötü olursa olsun, böyle bir adamın yaşamasına layık bir dünya değil.
Sayfa 490 - Topal AliKitabı okudu
Reklam
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Fakir bir dille zengin bir düşünce dünyası kuramayız. Dil ve düşünce dünyamız eş zamanlı olarak fakirleştiğinde başkalarının kavram ve tasavvur dünyasının esiri oluruz. Düşünmek, bu esaretten kurtulmaktır.
Sayfa 32
Yıkıldı yıkılacak bir binanın altında. Yıkıldı yıkılacak bir dünyamız var. Yıkıldı yıkılacak bir neşemiz. Biz diye bir şey var burada, bizim diye bir şey.
Bir baba ihtiyacı her zaman mı vardır, yoksa,kafamız karıştıgı,dünyamız dağıldığı,ruhumuz daraldığı vakit mi isteriz babayı?
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.