ALAMET
Sayın Erkan Aksu,
Kitabınızı mesleki refleks olarak eleştirel okuyarak tamamladım. Okurken yanında mutlaka fosforlu bir kalemle uygunsuzlukların üzerini çiziyorum. Bu tür okuyucu geri dönüşleri bizde kültür olarak yerleşmediği için yazar için en büyük ödül olmaktadır. Farklı bir gözün ortaya koyduğunuz esere bakış açısı önemli ve
Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek.
Ayfer Tunç'tan; Dünya Ağrısı, Kapak Kızı, Yeşil Peri Gecesi, Osman, Mağara Arkadaşları, Aziz Bey Hadisesi, Evvelotel-Saklı ve Ömür Diyorlar Buna'dan sonra okuduğum 9. kitap...
Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek; 19 bölümden, her bölüm altında bulunan irili ufaklı 142 metinden ve 494 sayfadan
Hayat, doğduğumuz gün başlayıp öldüğümüz gün sonlanan amansız bir yolculuktur. Aynı zamanda hayat, doğduğumuz gün başlayıp öldüğümüz gün sonlanan amansız bir arayıştır da. Kimileri bu yolculuk esnasında sürekli arar durur; kimileri ise hiçbir zaman aramaya tenezzül etmez. Kimileri yorulur yarı yolda bırakır; kimileri asla yorulmaz, yılmadan
Eksikliğin Zannettiğin Şey Belki de Asıl Gücündür.Eksiklik zannettiğin şey.Belki de asıl gücündür.Kendini güvensiz hissettiğin her şey.Senin en büyük yeteneğini ve gücünü ifade edebilir.
Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz.
1.
"Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu." Franz Kafka'nın en çok okunan eseri Dönüşüm, bu, son derece etkili cümle ile başlar. Kitap reyonlarında, Dönüşüm'ün ününden bihaber dolaşan bir okur, eminim onu eline alıp bu cümleyi okuduğunda şaşıracak ve bu hikayenin devamını
Ne acıdır ki ; İnsan kendinde ne eksikse, kendi dışındaki herkesi ona sahip olduğu için mutlu sanıyor ama bu büyük bir aldanıştır.... Yoksunluk ve mahrumiyet kişiyi en derine içine doğru çekiyor, ve insan onu elde edip ona sahip olana dek o girdaptan kurtulamıyor.
İşin garip tarafı bundan tam kurtuldum derken sonrasında tekrar başka bir eksiklik seni içine çekmeye başlıyor ve ömrün sonuna kadar bu döngü devam ediyor...
Bundan kurtuluşun tek yolu olmayana takılmadan olanla mutlu olmak sanırım...
Öncelikle bu kitabın bu kadar az okunması ve hakkında hiç inceleme yapılmamış olması beni şaşırttı desem yalan olur. Böyle önemli eserler genelde kıyıda köşede kalmış oluyor ve kıymeti daha az biliniyor ve sonucunda da ne oluyor? Kadınlarımız Jinekolojik muayene masasına geldiğinde çoğunlukla şikayetini net bir şekilde ifade edemiyor çünkü
...yarın korkusuyla yaşamaya devam edip, alanını terk edememek, başkaldıramamak kişinin özgürlüğüne vurulan en derin ketlerden birisidir. İtaat bekliyorsan fakirleştir, kafalarına buyruk yaşamalarını istemiyorsan sadece ölmemeleri için yetecek kadar tayın ver...
Yukarıdaki cümleyi kitap arasına işlerken henüz tam olarak neyle karşılaşacağımı
- İlk olarak kendimi eleştirmem ve incelemem gerekiyor. Ben tarihin aşırı anlatıldığı bu tarz kitapları pek sevmediğimi daha iyi anladım ve kitabı okurken sıkılmamak, uyumamak ve dokunduracak bir yer bulmamak için kendimi zor tuttum. Yaşadığımız hayatın ''hiçbir zaman'' tarafsızlığından yana değilim. İlla ki bir tarafta yer almamız gerekiyor ve
Öleceğimiz ve ölümümüzün her an gelebileceği gerçeği, yaşamımızın tamamına hakimdir. Ölümü düşünmenin ve onunla başa çıkmanın birçok yoluna değinen Todd May ek olarak bu yollar arasında sıklıkla rastlayacağımız ölümün pençesinden kurtulma girişimlerinden söz edecek.
Orijinal basımı 2008 olan bu kitapta Todd May(siyasal filozof), ölümün
Farkında olunmayan spoiler içerebilir.
Kitabın özüyle uyumlu, sevdiğim bir parça:
m.youtube.com/watch?v=5iC0YXs...
Öncelikle kitabın türünü soranlara ne yanıt versem diye az düşünmedim, hangi kategoriye sokmaya çalıştıysam elimden kurtuldu. Yeraltı edebiyatı desek, benziyor ama tam olarak değil. Felsefe desek arkaplanında bolca var ama
Herkesin bu kadar beğenip yere göğe koyamadığı bir yazar ve kitap hakkında nasıl inceleme yazacağım bilmiyorum. Linç edilmekten korktuğumu da belirtmek isterim :D Bu linç kültürünü bırakalım hanımefendiler ve beyefendiler :))
Orhan Pamuk’un okuduğum ilk kitabıydı. Yazar hakkında bir hükme varmak için çok erken olsa da, en iyi eseri olarak