Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gökyüzü gibi bir şey şu çocukluk. Hiçbir yere gitmiyor
Çok sert görünümlü, dışarıya karşı sert cevaplar veren hatta en yakınına kardeşine bile mesafeli duran adamların arkasında tamamen sevgiye muhtaç ve fark edilmeyi bekleyen bir çocuk var bence. Bunu anlayabilen birini görünce de tamamen o çocuğu göstermeye başlıyorlar çocuk gibi sevip sevilmek istiyorlar sevecen oluyorlar ve bunu çok güzel yansıtıyorlar. Hem çok duygulandırıcı hem de mutluluk verici bir duygu🥹🥹🥹
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
Hiçbir söz, zarar vermeden kulaklarımıza ulaşmaz; iyi dilek dileyenler de ilenenler gibi bize zarar verirler. Çünkü hem lanetleri bizde yersiz korkular uyandırır hem de sevgileri iyilik dilemekle bize kötü şeyler öğretir. Çünkü mutluluğu evimizde bulabilecekken bizi uzak, erişilmez, belirsiz, kaçıcı iyi'lere götürür bu sevgi. Doğru yolda yürümemize izin yoktur diyorum. Ailemiz ve hatta kölelerimiz bile bizi kötü yola sürükler. Hiç kimse yalnız kendi zararına olarak şaşırmaz yolunu; deliliğini en yakınına da yayar, ondan da karşılığını görür. Bu yüzden her kişide toplumun kusurları bulunur, çünkü bu kusurları toplum aşılar ona. Başkasını daha kötü yaparken kendi de kötü olur. Daha kötü şeyler öğrendi mi, yine öğretir başkasına. Böylece herkesin en berbatını bildiği yozlaşma bir yerde toplanınca, o yaygın ahlaksızlık gerçekleşir. O halde bir bekçi edinelim de, zaman zaman kulaklarımızı çeksin, söylentileri dağıtsın ve halkın övgülerine karşı çıksın!
Sayfa 378
Bilirim
Bilirim, dışarısı çok, çok karanlık, çok, çok soğuk olur. Rüzgâr acı acı eser. Böyle gecelerde, en büyük dağlar bile, evet onlar bile, birbirine sığınırlar. Evlerimizin tam yakınına, pencerelerimizin ışığına sokulurlar.
Akşamları işi bittikten sonra eve dönen dedem bana masal anlatır. Bilirim, dışarısı çok, çok karanlık, çok, çok soğuk olur. Rüzgâr acı acı eser. Böyle gecelerde, en büyük dağlar bile, evet onlar bile, birbirine sığınırlar. Evlerimizin tam yakınına, pencerelerimizin ışığına sokulurlar. Ben bundan hem korku duyarım, hem de sevinirim. Eğer bir dev olsaydım, dev kürkümü giyer, dışarı çıkar, yüzümü onlara dönüp dev sesimle seslenirdim: "Sakın korkmayın ey dağlar, ben buradayım! Ne fırtınadan, ne karanlıktan, ne de kardan korkarım ben! Siz de korkmayın. Olduğunuz yerde durun, birbirinize girmeyin." Bundan sonra dev adımlarımla karların üzerinden yürür giderdim. Bir adımda çayı geçer, "hop!" ormana dalardım. Çünkü geceleri ormandaki ağaçlar da çok korkarlar. Kimi kimseleri yoktur. Çıplaktırlar. Soğuktan tiril tiril titrerler, sığınacakları bir yer de yoktur. Ormanda gezer, korkmasınlar diye herbirini okşardım. Yazın tekrar yeşermeyen ağaçlar, kesinlikle kışın korkudan donup kalanlardır. Ölen ağaçları kesip odun yapar, ısınmak için yakarız.
Sayfa 45
637 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
- Ekaterina Maslova (Katyuşa) - Dmitriy Nehludov Roman 19.yüzyıl Rusya'sında geçer. Nehludov; genç ve yakışıklı bir asilzade. Maslova; güzel, sıradan bir hizmetçi. Maslova doğduğunda Nehludov 'un teyzelerinin yanında olduğundan ona sahip çıkarlar. Bir gün Nehludov teyzelerini ziyarete geldiğinde Katyuşa ile münasebetleri olur.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,3bin okunma
Reklam
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#kardeşinidoğurmak Kardeşini Doğurmak Herkese Merhabalar... Sizlere uzun zamandır okumak istediğim ancak bu zamana nasip olan bir kitap yorumu ile geldim. Tabi okurken öyle şeyler okudum ki kendimi hep derin derin nefesler alırken daha doğrusu ağız dolusu küfür savunurken buldum. Türkiye'de ensest gerçeği diyor kitap. Peki Ensest
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
Üçüncü haftanın sonunda, öğle saati zengin baba çalıştığımız yere çıkageldi. Mağazaya girince Bayan Martinde kucaklaştı. İşlerin nasıl gittiği hakkında bilgi aldıktan sonra dondurma dolabına yönelip içinden iki çubuk dondurma çıkardı, parasını ödedi, Mike’la bana işaret etti. Hadi gelin çocuklar, şöyle bir dolaşalım. Elindeki dondurma çubuklarını
Güzellik, çok muhterem beyefendi, algılanan nesnenin bir niteliğinden çok onu algılayanda uyanan bir etkidir. Uzağı daha iyi ya da daha kötü görüyor olsaydık veya daha farklı bir yapımız olsaydı, şu an güzel olduğunu dü­şündüğümüz şeyler çirkin, çirkin olduğunu düşündüğümüz şeyler de güzel görünürdü. Mikroskoptan bakıldığında en güzel el bile iğrenç görünür. Bazı şeyler belli bir mesafeden bakınca güzel, yakınına gelindiğinde ise çirkin görünür.
Sayfa 279Kitabı okudu
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Deliye Değil Deli Edene Bakacaksın...
■İnsan vücudu hem zihinsel hem bedensel olarak birçok fonksiyona sahip olan bir sistemdir. Kimi zaten hemen hemen her insan bedensel veya zihinsel desteğe ihtiyaç duyabilir. Pskiyatrist ya da psikologlar danışanlarının yaşadığı güçlüklerin üstesinden gelmede, genel adı psikoterapi olan tedavi yöntemini kullanır. ■Nasıl başımız ağrıyorsa nöroloji doktoruna gidiyorsak, ruhumuz da acıyorsa bir sinir doktoruna gidebiliriz. Gerçi bu yüzyılda bile hala "deli doktoru" olarak adlandırılıyorlar. İnsanlar da gören duyan ne der, bir başkası nr anlar benim içimi diye bir cok neden ile erteler yada görmezden gelir sorunlarını. Aslında tam da bu zamanda ihtiyaç duymamız gereken bir yerdir burası. Bazen insan en yakınına bile dökemez içini. Zaten dünyamız, yaşadığımız hayat şartları, duygusal sorunlarımız ile baş edemez hale gelmiş durumdayız. Bu yüzden bizleri dış bir gözün görmesi ,anlaması ve hepimizi başka şekillerde mutlu eder... ■Ama biraz da bizi bu hale getirenler çevremiz ve o kahrolasıca dayattığı şeyler değil midir? Ee ne demiş William Gibson, "Kendinize depresyon ya da itibar kaybı teşhisi koymadan önce, çevrenizdekilerin aşağılık insanlar olmadığından emin olun.”
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · NTV Yayınları · 201630,3bin okunma
Reklam
Samanyolu Galaksisinin orasında burasında dağılmış milyonlarca uygarlık varsa, en yakınına olan mesafe yaklaşık iki yüz ışık yılıdır. Işık hızıyla bile bir radyo mesajının oraya ulaşması iki yüz yılı bulur. Eğer bir diyalog başlatmış olsaydık, şu anda diyaloğun neresinde olacağımızı şu örneklerle anlatalım: Johannes Kepler soruyu sormuş olurdu, biz de o sorunun yanıtını daha şimdi almış olurduk.
Sayfa 322 - Altın KitaplarKitabı okudu
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İyi Eşler | Louisa May Alcott | 345 sayfa Küçük kadınlar kitabıyla tanıdığımız kız kardeşlerin macerasının devamı olan İyi eşler, önceki kitabın üç yıl sonrasını anlatıyor. Kızlar çocukluktan çıkıp yetişkinliğe doğru adım atarken bu yeni duruma alışmaya çalışıyor. Meg kendisi ve John için iyi bir yuva kurmak istemekte, Jo kitabını yazmak ve
İyi Eşler
İyi EşlerLouisa May Alcott · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,135 okunma
Ben bile kendime bu kadar uzakken :)
SENDEN Seni, senden de yakın, yalnız ben tanıyorum, Sana, seni en sıcak bir ben anlatıyorum. Kimse varamaz senin ben kadar yakınına; Ço k zamanlar kendimi sanki sen sanıyorum. Sana seni anlatsam, aniatırım kendimi. Sende seni ararken kendimi arayorum.
Sayfa 108 - Adam yayineviKitabı okudu
Sabretmeyi başına gelen bir felaketin ya da kötü bir durumun geçmesini beklemek mi zannediyorsun? Sabretmek sadece ALLAH’tan istemektir. Sabretmek kendini ALLAH’tan başkasından hiçbir şey istememe noktasında kesin ve şaşmaz bir yeminle bağlamaktır. Sabretmek uğradığın haksızlıkları ALLAH’tan başkasına şikayet etmemekten kendini tamamen yasaklamaktır. Sabretmek uğradığın haksızlığa karşı asla şikayet etmeden kimseye derdini anlatmadan o durumdan kurtulmak için elindeki tüm imkanlarınla uğraşmak ve bu sırada hüzünlerini, acılarını en yakınına bile anlatmadan dualarında ALLAH’a anlatmaktır. Sadece ALLAH’a… illa ALLAH’a… Sabretmek ancak ve ancak budur.
570 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.