"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Daha önce de birkaç mola yazısı yazmıştım, her seferinde en zoru bu yazı olacak diyorum :)
O yüzden ne diyeceğimi neresinden tutturacağımı bilemiyorum.
Yaşadığım sağlık sorunlarım yüzünden zaten ara ara verdiğim molalardan da anlaşılmakta ;
Gözlerimde oluşan enfeksiyon sebebiyle bir müddet tedavi görmeye mecburum.
Yani benim için ayrılıp, tedavi sürecimi başlatmanın vaktidir.
İlk günden itibaren iletişim içinde olduğum, hiç bir iletişim olmasa da aynı kitapların farklı satırlarında buluştuğum tüm üyelere varlıkları için minnettarım.
Teşekkürümü de yüreğimin taa içinden ettiğimden samimiyetimden lütfen emin olun.
Hakkınızı helal edin...
Hayatın en büyük kuralını bilir misiniz?
Kaçtığınız şeylerin tutsağı olursunuz!
En çok neyden korkarsanız bir gün gelir o yakalar sizi! "Korktuğum başıma geldi," der ya insan. Gelir, gelmeden ölmezsiniz!
Ve hayat, daima sevdiğinizle sınar!
İzaha gereği yoktur bu cümlenin. Okuyan herkes bilir sevdiğiyle sınanmanın ne demek olduğunu.
Sana Sığındık Allah’ım
Allah’ım,
Bütün hamdler sanadır; sana hamd eder, senden mağfiret dileriz.
Nefislerimizin aşırılıklarından, hatalarından sana sığınırız. Sen kimi hidayet
ettiysen o hidayet bulmuştur. Kimi sapıttırdıysan da o sapık kalmıştır.
Şehadet ederiz ki:
Senden başka hiçbir ilah yoktur. Senin ortağın yoktur. Ve yine şehadet
Herkese merhaba
Daha önce iki kez okunmayı deneyip yarım bırakmıştım bu kitabı. Hayatıma girme zamanını doğru ayarlayamamışım galiba:)
Kitapların da insanlar gibi olduğunu düşünmüşümdür hep. Doğru zamanda doğru şekilde hayatımıza girmeliler...
Ama kitabı okuduğum süre içerisinde defalarca yarım bırakma isteği kapladı içimi. Yine mi doğru zaman
100. incelemem en sevdiğim kitap için ve bu tabii ki tesadüf değil...
100. incelemeyi herhangi bir kitaba yazmak istemedim. Bana kitap okumayı sevdiren, hayatımı, mesleğimi belirleyen o kitap için yazmak istedim. Bir süredir kitap okumakta zorlanıyordum,
Çalıkuşu yine bana okumayı sevdirsin istedim; öyle de oldu, sayfalar aktı gitti sanki...
Bir
Jean Louis Fournier, Dul kitabında 40 yıl boyunca evli kaldığı eşinin ölümünün ardından hissettiklerini anlatıyor.
Ölümün ardından yas tutmuyor, hayatına devam ediyor. Fakat, her an onu özleyerek ve anarak; ektiği çiçeklerle, kurduğu sofralarla, kutlamalarıyla, yolculuklarıyla, aralarındaki küçük sürtüşmelerle, şapkasına, çantasına bakarak, sıklıkla da neden erkenden bırakıp gittin beni diye sitem ederek.
Bana da, sevdiklerimiz hayatımızdan çıktıktan sonra onları en çok, hayatın o küçük sıradan anlarında özlediğimizi hatırlatarak.
O anlatırken, geçen o 40 koca yılı yeniden yorumluyor ve sizin de kendinize soru sormanızı sağlıyor.
Evli değilseniz, "evlilik benim için ne ifade ediyor?" evliyseniz "ben bu evlilikte mutlu muyum?" diye sorabilirsiniz kitabı okurken kendinize. Bunlar çok kritik sorular, hele evliyseniz bu sorunun cevabından kaçmamanız gerekiyor. Kendinizi geçiştirmeden "evet ben mutluyum" diyebiliyorsanız şanslısınız! Zoru başardınız :)
Jean Louis Fournier ve Sylvie da zoru başaranlardan, mutlu bir hayat yaşamışlar birlikte. Hikayelerini dinleme fırsatı bulduğum için ben de şanslı sayıyorum kendimi.
Jean Louis Fournier ile tanışma kitabımdı, çok memnun oldum. Yazarın, acısını yaşayış ve anlatış biçimini çok içten buldum. Diğer kitaplarını da mutlaka okumaya devam edeceğim.
DulJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20133,927 okunma
4 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Çok şükür her zaman Rabbimin rızasını gözetmeye çalıştım ama yine de eğer bir günahım olduysa Rabbim bağışlayanların en bağışlayıcısıdır.
Mezun olmak nasıl bir duygu diye düşünürdüm hep. Onca emeğin harcanması onca zamanın geride bırakılması zordur. Ama en zoru sevdiklerinle olan anılarına uzaktan bakıyor olduğunu bilmek.
Buna rağmen şu söz gelir aklıma;
Gitmekle gitmiş olamazsın, gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır... ❤️