Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir ay yüzlü güzele gönül verdim fakat onun gece renkli saçında hileden ve dolandırıcılıktan başka bir şey göremiyorum, Ey Selîm, canım ten zindanından bıktı usandı. Yazık ki beni bu tutsaklıktan kurtaracak birini görmüyorum."
Sayfa 104 - Yavuz Sultan Selim
Büyük bir bilim ve sanat koruyucusu olan Fatih'in sarayında Ali Kuşçi, Hocazade gibi müslüman bilginlerin yanı sıra Trabzonlu Georgios Amirutzes, arkeoloji meraklısı Ciriaco de Pizzicolli, ressam Gentile Bellini gibi yabancılarda bulunuyordu. Açık görüşlü ve taassuptan uzaktı. Döneminde batı kültürü ile Osmanlı kültürü serbestçe biraraya geldi. Din ve felsefe konularına gençliğinden beri duyduğu ilgi ömrünün sonuna kadar sürdü. Arap ve Fars edebiyatı iyi bildiği gibi Yunan filozoflarının arapça ve farsçaya çevıilmiş eserlerini okur ve çevresiyle tartışırdı. Öteki sanatlarla oldugu gibi edebiyat ve özellikle şiirle de yakından ilgilenmiş, çağın şairlerini sarayında toplamış, onları himaye etmiştir. Avnî mahlâsıyla kendisi de şiirler yazmış, bu şiirler tarihi kaynaklara dayanılarak toplanmış, Divan-ı Avnî (1904), Fatih Divanı (1944), Fatih'in Şiirleri (1946) adı altında yayımlanmıştır.
Sayfa 5
Reklam
Dil, düşüncelerin ve duyguların karşı tarafa aktarımı için vardır. Düşünceler duyguları tanımlar. ''Ben bu konuda böyle düşünmüyorum, ben böyle hissetmiyorum senden daha farklı hissediyorum'' demektir aslında. Romanları niye okuruz? Filmleri niye izleriz? Şiirleri niye dinleriz? Orada bir duygu aktarımı vardır. İnsanda karşı tarafın duygularını okuyan, algılayan bir mekanizma vardır.
Sayfa 44 - Aile YayınlarıKitabı okudu
Dil be-mâhi dâde'em der-turra-i şeb-reng-i û Gayr-ı mekr u fenn-i tarrârî nemîbînem dirîğ . Bir ay yüzlü güzele gönül verdim fakat onun gece renkli saçında hileden ve dolandırıcılıktan başka bir şey göremiyorum
Sayfa 104Kitabı okudu
SAHAFLAR ÇARŞISI Bugün, günlerden salı... Usuldan usuldan bir kar serpeliyor. Sulu sepken. Bir soğuk var ki, deme gitsin... iki genç kız, on yedişer yaşlarında gösteriyorlar, büzülerek, birbirlerine sokularak çarşıya girdiler. Başkaca çarşı ıpıssız, in cin top oynuyor. Başka günler yırtık pırtık kitaplar kaldırımdan taşardı. Kar altında kalacak
Kafkasyalılar, tıpkı bir sevgiliye yazar gibi hançerleri için aşk şiir­leri yazar, adeta sevgiliyle buluşmaya gider gibi savaşa giderlerdi. Dünyanın en güzel insanları olduğu söylenen bu esmer halk için savaşmak hayatın ta kendisiydi. Hançerleriyle yaşar ve yine han­çerleriyle ölürlerdi. Cenk etmek onlar için nefes almak gibiydi. Amentüleri
Reklam
Zuhûrâta cevâb u tâb u tâkatsiz kalıp hayrân Sığındım dergeh-i lutf-ı Hudâ"ya her çi bâd-â-bâd (Olup bitenler karşısında karşılık vermeden, güçsüz ve çaresizce hayrete düşerek Hakk'ın lütuf dergâhına sığındım) Yavuz Sultan Selim
Tur otobüsünün lastikleri karın üzerinde derin izler bırakarak geçerken Fatih Sultan Mehmed'in karmaşık kişiliğini düşündüm. Bir yanda tahtta kaldığı zaman içinde seferden sefere koşarak dünyayı ele geçirmeye çalışan bir savaşçı, öte yanda enfes aşk şiirleri yazan ince ruhlu bir şair, bir yanda egemenliği altındaki halkların kendi inançlarını yaşayabilmelerini kanunlarla güvence altına alan hoşgörülü bir insan, öte yanda kardeş katli fermanını yayımlayan katı bir devlet adamı, bir yanda amacına ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyen bir padişah, öte yanda Doğu'nun ve Batı'nın bilim adamlarını sarayında toplamaya çalışan aydın bir hükümdar. Bunların hangisiydi Fatih? Belki hiçbiri, belki hepsi. Yaptıklarının hangilerini mecbur olduğu için yapmıştı, hangilerini zevk için? Çözümlenmesi zor, karmaşık bir kişilik.
Sayfa 486Kitabı okudu
bahar başlangıcı Murat bahçesi Gülbahar'ın avuçlarında Fetih gülsuyu damlası çadır ve oba Bizanslı kızların avuçlarında eriyip akıyor güllü kumrular Fatih'in yanında Gülşah ve Çiçek Fatih'in yanında yine Gülbahar
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum :P
"alt kattaki bara haluk levent gelsin istiyorum üstünde babamın pijamasıyla tanışalım merhaba ben boris yeltsin sümerbank'ta satış temsilcisiyim acaba siz neler yapıyorsunuz bensizken ankara'da dayak yiyorum yirmi bir yaşında yirmi iki yaşında kocamustafapaşa'da oturuyorum kutsal hitaplardan ve zabıtalardan korkuyorum banliyö trenleriyle geçiyorum rüyalarınızın içinden tesettürlü ruhlarınıza türk sanat şiirleri yazıyorum hepinize iyi niyetle gülümsüyorum ve küfrediyorum içimden."
Reklam
göbeğinden çıkan ağaç osman gazi'nin dereler, çayırlar, sürüler üstünde yaşadığım toprak murad'ım, yıldırım'ım, fatih'im yeniçeri'm, evliyâ çelebi'm bursa'm istanbul'um hele istanbul'um tarihim, sanatım annem, babam, komşularım zenci nergis kalfa çerkes nevres dadım cihangir'de deniz pırıltısı içindeki evim ben bu diyara zembille gelmedim ben bu yerlerin çocuğuyum burası benim istanbul'um bu insanlar benim bu insanlar benim bu gökler benim bu tatlı Ömer çocuk benim dedelerim, memleketim ve her şeyim onun osman gazi'nin gördüğü rüyâda ömerle ben varım.
büyük doğu,28 mayıs (1954)Kitabı okudu
'Gönlüm dert sahibi olmaya ve kedere alışmıştır. Tabibe söyleyin, bana bela ve dert için ilaç hazırlamasın.'
Sayfa 42 - Muhit kitapKitabı okudu
Fatih Kurtçuk
Bak! Bir gala gecesi bu Yapayalnız son yıllar içre. Bir melek topluluğu, kanatlı Gözyaşına boğulmuş ve bürünmüş tüllere, Oturmuş bir tiyatroya Görmek için bir korkular ve umutlar oyununu, Göksel cisimlerin müziğini Kısık kısık üflerken orkestra.
Sayfa 97 - İthakiKitabı okudu
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Fatih Sultan Mehmed’in karmaşık kişiliğini düşündüm. Bir yanda tahtta kaldığı zaman içinde seferden sefere koşarak dünyayı ele geçirmeye çalışan bir savaşçı, öte yanda enfes aşk şiirleri yazan ince ruhlu bir şair, bir yanda egemenliği altındaki halkların kendi inançlarını yaşayabilmelerini kanunlarla güvence altına alan hoşgörülü bir insan, öte yanda kardeş katli fermanını yayımlayan katı bir devlet adamı, bir yanda amacına ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyen bir padişah, öte yanda Doğu’nun ve Batı’nın bilim adamlarını sarayında toplamaya çalışan aydın bir hükümdar. Bunların hangisiydi Fatih? Belki hiçbiri, belki hepsi. Yaptıklarının hangilerini mecbur olduğu için yapmıştı, hangilerini zevk için? Çözümlenmesi zor, karmaşık bir kişilik.
Sayfa 486 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.