Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Ne biçim dünya bu be! İnsanlar aya gidiyor. Elektriğin çevresinde dönen tatarcıklar gibi dünyanın çevresinde vızır vızır dönüyor uydular ama, burada, şu garipler köşesinde ne yasa var ne de zavallıyı koruyan, onu düşünen biri... Eliniz den geleni ardınıza koymayın. Gebertin beni.
494 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Hatırlıyor musun? Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı...
‘Yakarsa dünyayı garipler yakar’ ekolünün vakur temsilcisi Martin Eden’le tanışacağım için oldukça hevesli ve heyecanlı bir vaziyette açtım kitabın kapağını... Bu heves ve heyacan –dürüst olmam gerekirse- son sayfalara yaklaştıkça Martin Eden’le artık vedalaşacak ve onu hayatımdan çıkaracak olmanın hazzını besledi. Yangın hiç sönmedi kitap
Martin Eden
Martin EdenJack London · Can Yayınları · 201791,2bin okunma
Reklam
bazı garipler var uzaktan seviyorlar Bazı ahmaklar, sevilmeyi bile bilmiyorlar
Öcüüü! Hah ha!
Bazı korku tüccarları da bundan faydalanmaya çalışıyor­lar: Modernleşmezseniz böyle olursunuz diyorlar çamurlu kaldırım, dolmuşta arabesk, kaçak elektrik, kirli sakallı işsiz adamlar ve yalınayak çocuklar... Öcüüü! Sosyoeko­nomik sebepleri olan bu durumu İslam'la özdeşleştirme­ye çalışıyorlar. İslam'la ne alâkası var kardeşim? Müslü­man, bir kere okumuş adamdır, temiz adamdır! (İslam'ın ilk iki emri: 'oku' ve 'temizlen'.) Tek suçumuz şu: senin 'modernleşmek' dediğin şeye ben 'batılılaşmak' diyorum ve ayak diriyorum. Bu yüzden, ben yobaz oluyorum, sen uygar oluyorsun. Beni bu medeniyetsiz adamlarla bir tut­ma, rica ederim. Böyle yaparsan, bu yoz gecekondu kül­tünün de modernizmin marifeti olduğunu söylerim, apı­şır kalırsın. Bu sınıfsal farklılığı da sen ürettin, bilmiyor mu­yuz sanıyorsun. Kendini modern olarak tanımlayabilmen için, birilerinin azgelişmiş kalması şarttı zaten. Kendini 'öteki'ne göre tanımlamak zorunda olduğun için; çağdaşlaşmanın getirilerinden yararlanamamış bir güruha zaten ih­tiyacın vardı. Yani cumhuriyetin ilk yıllarında CHP'ye yanaşıp da memur olamamış, köşeyi dönmesini sağlayacak bir iş bulamamış, yani burjuvalaşmamış, fakir kalmış, eği­timsiz, öcü diye gösterebileceğin taşralı bir gecekondu sı­nıfı ürettin. Kim bunlar? Bir iki kuşak önce geleneksel ens­trümanları bırakmış; fakat modern kostümleri de üzerle­rine tam uyduramamış ara dönem ucubeleri. Kentlileşememiş garipler. Kızdırma beni, çıkartırım ipliğini pazara.
"Ne biçim dünya bu be! İnsanlar aya gidiyor. Elektriğin çevresinde dönen tatarcıklar gibi dünyanın çevresinde vızır vızır dönüyor uydular ama, burada, şu garipler köşesinde ne yasa var nede zavallıyı koruyan, onu düşünen biri..."
Allah yardımcımız olsun!
Yakarsa dünyayı garipler(sefiller) yakar. 🙂
Reklam
- Son -
Dünyayı yakarsa garipler yakar. Dünyayı kurtarırsa merhametliler kurtarır...
Sayfa 156Kitabı okudu
Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları Anladım farkınız yok koparılmış başaktan! Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık Utanıyorum yaşamaktan.
Sivas'ta Yoksul ÇocuklarKitabı okudu
Bu zihniyetler yüzünden kaç nesil kaybettik..
—Mektepte erkek çocuk da var mı? —E, var, iki, üç tane. Büyücekleri Garipler köyündeki erkek mektebine gönderiyoruz. —Garipler köyü nerede? —Şu karşıki ağaran kayaların ardında. —Yazık değil mi çocuklara, karda, kışta oraya kadar nasıl gidip geliyorlar? —Onlar yola alışıktır, Çamursuz havalarda bir saate bile kalmadan giderler. Sadece yağmurlu, çamurlu, karlı havalarda biraz zorluk çekiyorlar. —Peki, niçin onları da burada okutmuyoruz? —Kadın erkek bir arada okur mu? —Onları erkekten mi sayacağız? —Elbette kızım, on ikişer, on üçer yaşında koca delikanlılar. ... —Hele şimdi hiç caiz olmaz! —Neden? —Sen pek gencecik bir hocanımsın da ondan, kızım.
Sayfa 226Kitabı okudu
bilse idim karanlığın içini işler miydim bu garipler suçunu ..
Reklam
“Şehri bırakıp gitmeliydi. Nereye olursa olsun… Bu şehri bırakmalıydı. Dağlarda yatmalı, su başlarında garipler gibi su içmeli, köylerden ekmek dilenmeli, şehirli görünce yol değiştirip koşa koşa kaçmalı, samanlıklarda yatmalı, dağlardan üzüm çalmalıydı..”
Kaçıp gidelim, yoruldum kendimden...
Şehri bırakıp gitmeliydi. Nereye olursa olsun... Bu şehri bırakmalıydı. Dağlarda yatmalı, su başlarında garipler gibi su içmeli, köylerden ekmek dilenmeli, şehirli görünce yol değiştirip koşa koşa kaçmalı, samanlıklarda yatmalı, dağlardan üzüm çalmalıydı.
Âsî kâlbim sana geldi; görmedin. Eşiğinde boyun büküp lâl oldu; İnâd ettin, kapısından girmedin. Billse idim karanlığın içini, İşler miydim bu garipler suçunu, Hâinlere tarattığın saçını, Benim için bir kez bile örmedin..
208 syf.
8/10 puan verdi
(Not: Okuyacağınız inceleme dini unsurlar içermektedir, zaten haddizatında kitap da dini bir kitaptır. Rahatsız olabilecek sevgili kitap dostlarına duyurulur…) Metin Karabaşoğlu… Saçma gelebilir belki ama eşim bana izdivaç teklifi ettiğinde yıllar önce, kendisini tanımak adına kriterimdi Metin Karabaşoğlu. Giitiğim söyleşilerinden birine onu da
Sizin Yıldızınız Kim?
Sizin Yıldızınız Kim?Metin Karabaşoğlu · İz Yayıncılık · 2018152 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.