68 syf.
8/10 puan verdi
Rus yazar 
Anton Çehov ‘un (1860-1904) bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen olayları sosyolojik, psikolojik, felsefi ve tarihsel anlamda derinliği ile 1892 yılında ele aldığı bir baş yapıttır 
Altıncı Koğuş . Her ne kadar başlangıçta 68 sayfalık bir çırpıda okunabilecek bir öyküyü andırsa da içerisindeki sosyolojik olgular , felsefik düşünce tarzı ile hâlâ dahi geçerliliğini koruyan evrensel konuları ele aldığından hemen hemen her sayfasında içsel olarak düşündürün psikolojik bir kitap aslında.
Altıncı Koğuş küçük bir taşra kasabasında adeta hapishaneyi andıran bir akıl hastanesinde geçmekte. Bizatihi ele alınan ve Altıncı Koğuş olarak adlandırılan odada 5 kişi bulunmakta. Herkesin bildiği lakin kayıtsız kaldığı bir sisteme dahil olan bu hastaneye, sonradan gelen Doktor Andrey Yefimıç de başlangıçta içsel olarak birçok şeyi eleştirse de sonraları herkes gibi sitemin bir parçası olmakta.Lakin bir süre sonra Altıncı Koğuşta kalan eğitimli ve soylu bir aileden gelen hastası İvan Dmitriç ile birlikte yaptığı sohbetle tabiri yerindeyse aklı başına gelmekte. Fakat elinden geleni yapmak için geç kalmıştır ve o da sisteme çoktan kurban edilmiştir bile.
‘ Elinden Geleni Yapmak İçin Dahi Artık Çok Geç Kaldın Doktor Andrey ‘… dedirtti kitap bana…
Keyifli Okumalar..
Kan Konuşmaz
