Alçakgönüllü bir insanımdır ben. Ama müzisyen olarak, ayağımı bastığım zeminin nasıl bir zemin olduğunu bilirim; hepimizin, köklerimizi ta içlerine salmış olduğumuz toprak ana; her müziksel düşüncenin beslendiği kaynak; müziksel tohumun kaynaklandığı o kasıkların sahibi Yani mecazi olarak, gerçek doğurganlığın yer aldığı kutup… Bu benim işte!
Can YayınlarıKitabı okuyor
Müzisyen kadın!Parmaklarının hüneri, tekniğinin mükemmelliği, yüzündeki
ifadenin harikuladeliği beni ilgilendirmez; gerçek olan tek şey var ki kadın müzikten hiç anlamıyor."
"Ama çok güzel çalıyor," diye itiraz etti Ruth.
"Evet, müziğin jimnastiğini yapıyor ama içini, müziğin ruhunu kavrayamamış. Müziğin ona ne anlam ifade ettiğini sordum, bilirsin özellikle bunu hep merak etmişimdir; müziğe taptığı, en önemli sanat olduğu ve kendisi için hayattan daha büyük bir anlamı olduğu dışında bir sey çıkmadı ağzından; müziğin kendine ne ifade ettiğini bilmiyordu."
Sayfa 280Kitabı okudu
Gerçek bir bilim insanı, filozof, yazar, sanatçı yetiştirmek bir görev ve sorumluluk meselesinden öte içsel bir yolculuktur. Yaptığı işi görev olarak gören birinin gerçek bir bilim insanı, filozof, müzisyen ya da yazar olması mümkün değil. Çünkü her gerçek sanatçının, filozofun, yazarın ve bilim insanının içinde mutlaka zevk aldığı bir yolculuk vardır.
Sayfa 140Kitabı okudu
Gerçek benim gözümde öyle değerli ve gerçeği vermeye çalışmak öyle çekici ki, renklerke müzisyen olmaktansa kunduracı olmak daha iyi sanıyorum.
Yazar, müzisyen, ressam, oyuncu, fotoğrafçı bütün sanatçılar içlerinde bu duyguyu taşırlar. Özellikle de fotoğrafçılar; çünkü fotoğraf, anın geçiciliğine karşı sanatın geliştirmiş olduğu en önemli savunmadır. Her fotoğraf, çekilen nesnenin ışınlarını kendi üzerinde toplar. Yok olmaya mahkûm olan kişi, eşya, hayvan ya da aradan yayılan ışınları kendine çekerek, gerçek anlamda bir tür ölümsüzlük yaratır."
Tapınağın gölgesinde müritleriyle yürüyen öğretmen, bilgeli- ğinden değil, inancından ve sevecenliğinden verir.
Gerçek bir bilgeyse eğer, kendi bilgelik evine çağırmak yerine, kendi aklınızın eşiğine gitmeniz için yol gösterir size.
Gökbilimci size uzayı nasıl kavradığını söyleyebilir ama size bu anlayışı aktarmaz.
Müzisyen evrenin her yanındaki ritmi size duyurabilir ama o ritmi yakalayacak kulağı ve onu yansıtacak sesi veremez.
Ve sayılar biliminde usta olan biri, size ölçüler ve tartılar dün- yasından söz edebilir ama sizi oraya ulaştıramaz.
Sayfa 60Kitabı okudu
Ölümsüzlük
Yazar müzisyen ressam oyuncu fotoğrafçı bütün sanatçılar içlerinde bu duyguyu taşırlar. Özellikle de fotoğrafçılar çünkü fotoğraf anın geçiciliğine karşı sanatın geliştirmiş olduğu en önemli savunmadır. Her fotoğraf çekilen nesnenin ışınlarını kendinde toplar. Yok olmaya mahkum olan kişi eşya hayvan ya da manzaradan yayılan ışınları kendine çekerek gerçek anlamda bir tür ölümsüzlük yaratır
Sayfa 120Kitabı okudu
Wagner’in 1883 yılındaki ölümü ile sadece “ölümcül hakaret”in yarası tekrar açılmakla kalmayıp, çoktan toprağa gömülmüş olan bir talep tekrar gün ışığına çıkmıştı. “Karşısında kendimi savunmam gereken kişi," diye yazıyordu Nietzsche Köselitz’e, “son olarak yaşlı Wagner’di; gerçek. Wagner’e gelince, doğrusu onun mirasçısı olmak isterim”. Nietzsche’nin müzisyen yardımcısı Köselitz de bu gelişmeden faydalanacak, o zamana dek değeri anlaşılamamış olan Venedik Aslanı adlı bestesi kısa sürede büyük başarılar kazanacaktı. “Artık her şey mümkün” diye kehanet ediyordu Nietzsche hayalperest bir sevinçle, “mesela sizi dinlemek için Bayreuth’taki ‘tapmakta’ oturmak gibi” - Köselitz’in Aslan'ı, Wagner’in Parsifal’ine karşı. Bu da Nietzsche’nin “Mutlu Adalar”da bir felsefe okulu kurmak gibi, en büyük hayallerinden biriydi. Artık öksüz kalmış olan Bayreuth, onun için adeta rüyasında gördüğü “sevgilisi tarafından terk edilmiş prensesin, yani Cosima’nın üzüntü ve bitkinlikten uyuyakaldığı Naksos kumsalı”na dönüşmüştü.
Sayfa 196
Ama gerçek benim gözümde öyle değerli ve gerçeği vermeye çalışmak öyle çekici ki, renklerle müzisyen olmaktansa kunduracı olmak daha iyi sanıyorum.
Sayfa 133 - Remzi Kitabevi - 19. BasımKitabı okudu
Mesela Bangtan...
'Sonuçta,gerçek bir müzisyen sadece bir şarkı söylemez,aynı zamanda size bir şeyler hissettirir.'
Sayfa 14
Ama ruhunu anlamamış
“Hele o müzisyen! Parmakları ne kadar hassas, tekniği ne kadar olağanüstü, ifadesi ne kadar muhteşem olursa olsun; gerçek şu ki, müziğe dair hiçbir şey bilmiyor.”
Ruth, “Ama çok güzel çalıyor” diye itiraz etti.
“Evet, müziğin dış kabuğu üzerinde bolca idman yaptığı belli, ama ruhunu anlamamış…”
Sayfa 307Kitabı okudu
-Müzisyen kadın! Parmaklarının hüneri, tekniğinin mükemmelliği, yüzündeki ifadenin harikuladeliği beni ilgilendirmez; gerçek olan tek bir şey var ki kadın müzikten hiç anlamıyor.
+Ama çok güzel çalıyor, diye itiraz etti Ruth
-Evet müziğin jimnastiğini yapıyor ama içini, müziğin ruhunu kavrayamamış. Müziğin ona ne anlam ifade ettiğini sordum, bilirsin özellikle bunu hep merak etmişimdir; müziğe taptığı, en önemli sanat olduğu ve kendisi için hayattan daha büyük bir anlamı olduğu dışında bir şey çıkmadı ağzından; müziğin kendine ne ifade ettiğini bilmiyordu.
Müzisyen kadın! Parmaklarının hüneri, tekniğinin mükemmelliği, yüzündeki ifadenin harikuladeliği beni ilgilendirmez; gerçek olan tek şey var ki kadın müzikten hiç anlamıyor.”
“Ama çok güzel çalıyor,” diye itiraz etti Ruth.
“Evet, müziğin jimnastiğini yapıyor ama içini, müziğin ruhunu kavrayamamış. Müziğin ona ne anlam ifade ettiğini sordum, bilirsin özellikle bunu hep merak etmişimdir; müziğe taptığı, en önemli sanat olduğu ve kendisi için hayattan daha büyük bir anlamı olduğu dışında bir şey çıkmadı ağzından; müziğin kendine ne ifade ettiğini bilmiyordu.”
Türkiye İş Bankası Yayınları
Gerçek bir eğitim sana birinci olmanı öğretmeyecek. Sana ne yaparsan yap, sonuçlar için değil de eylemin kendisinden hoşlanmanı söyleyecek. Tıpkı bir ressam veya dansçı veya müzisyen gibi...
Yaptığı işi görev olarak gören birinin gerçek bir bilim insanı, filozof, müzisyen ya da yazar olması mümkün değil.