Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Leyla isteyen kişi Mecnun olmalı; Kendisinden de, dünyasından da geçmeli. Sevenlerin sofrasına çağrılınca Ben körüm, ben dilsizim demeli. Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin? Kimselerin kulu kölesi değil misin? Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya? Keyfine bak: En hoş dünyası olan sensin. Niceleri geldi, neler istediler; Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
heyyoo, bugün Sinan Akyüz - Elveda Aşk kitabından bahsedeceğim sizlere. Akyüz fanı olmaya adım adım gidiyorum arkadaşlar, kendisinden okuduğum üçüncü kitap mest oldum yine. anlatım dili gayet anlaşılır ve akıcı bir üsluba sahip olduğunu tekrar belirtmek istiyorum. yazarımız bizi Çanakkale Savaşı’na götürüyor Keşşafların hikayesi ile; İstanbul
Elveda Aşk
Elveda AşkSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 20211,207 okunma
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Savaşın yıkıp geçtiği neslin romanı... Balkan Harbinden yeni çıkmış bir ülke ve  daha bu harbin yaralarını saramamış bir halk. Yokluğu, yoksunluğu, yitirdiklerinin acısı ile toparlanmaya çalışırken yeni bir savaşın ortasında kalan Osmanlı... Halkı yine, yeni fedakârlıklar bekliyordu. İstanbul Sultanîsi talebeleri ise yaşlarının getirdiği delikanlılığın hakkını verircesine yaşarlarken bir taraftan İzcilik nedir onu öğreniyor bir taraftan da ilk aşkın verdiği heyecanı yaşıyorlardı. Yusuf Süreyya Fevzi Yaşları, bedenleri küçük ama yürekleri büyüktü. İzcilik türesiydi, yemin etmişlerdi, Çanakkale de yaşanan savaşı yok sayıp, nasıl verdikleri sözü, ettikleri yemini unutabilirlerdi. Kutsal vatan toprağı için, ailelerini, yavuklularını geride bırakıp elbette cepheye gitmek için gönüllü olarak askere yazılacaklardı. Daha yaşları 17 idi... Bu vatan için şehit olan kocaman yürekli çocuklardı onlar ve niceleri... Güzide Refika Yavuklularının ardından gönüllü hasta bakıcı olarak gittiler cepheye. İçlerinde kopan fırtınaya rağmen, umutla gittiler... Aşklarına kavuşmak, hikâyelerinin yarım kalmaması için peşlerinden gittiler... Çanakkale Savaşı'nı anlatan bir roman Elveda Aşk.
Elveda Aşk
Elveda AşkSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 20211,207 okunma
Şarap
Bir elde kadeh, bir elde Kuran; Bir helâldir işimiz, bir haram. Şu yarım yamalak dünyada Ne tam kâfiriz, ne tam Müslüman! Niceleri geldi neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler, Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler… Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır, Yüzünden aldatmaca sahtekarlık yayılır, Şarap içmiyor diye kasılıp gezer ama, Yedikleri yanında şarap meze kalır. Şarap içmem diye övünüyorsun, ama, Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eşek eşeği beğenir, Hayır var sana kötü demelerinde. Tertemiz geldik yokluktan kirlendik; Sevinçle geldik dünyaya, dertlendik. Ağladık, sızlandık, yandık, yakındık; Yele verdik ömrü, toz olup gittik. Yüreğin temiz olmadıktan sonra Kaç para, hacı hoca oluşun! Tespih, hırka, post, seccade, hepsi güzel; Ama kanar mı Tanrı bunlara? Dinle dinsizliğin arası bir tek soluk; Düşle gerçeğin arası bir tek soluk, Aldığın her soluğun değerini bil Bütün yaşamak macerası bir tek soluk. Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde? Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde....😏😏
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İçinde 12 hikâyenin yer aldığı bir polisiye. Anlatımı başarılı, kurgular güzel, okurken sıkmıyor. Ben zevk aldığımı söyleyebilirim. Serinin ilk kitabı, diğer 4 kitabını da okuyacağım. -SPOILER İÇERİR- Bohemya’da Skandal: Watson ve Sherlock eski arkadaşlardır ama eskisi kadar görüşmemektedirler. Sherlock ve Watson bir gün yolda karşılaşırlar,
Sherlock Holmes - Akıl Oyunlarının Gölgesinde
Sherlock Holmes - Akıl Oyunlarının GölgesindeArthur Conan Doyle · Martı Yayınları · 202012,7bin okunma
Reklam
Beden eğitimi fenaydı, voleybolsa en fenası. Beth topa bir türlü düzgün vuramıyordu. Ya topa sertçe şaplak atıyor ya da rasgele sektiriyordu. Bir keresinde parmağını o kadar kötü incitti ki hemen şişiverdi. Kızların çoğu kahkahalarla bağrışarak oynuyor ama Beth aynısını hiç beceremiyordu. ... Haksızlıktı bu. Sportmenlik Beth'i hiç
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Dünya ne verdi sana? Hep dert, hep dert! Güzel canım da bir gün uçar elbet. Toprağında yeşillikler bitmeden Uzan yeşilliğe, gününü gün et. Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok; Şu dünyanın sırrına ermişim az çok. Derken aklım geldi başıma, bir de baktım: Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok. Leyla isteyen kişi Mecnun olmalı; Kendisinden
Altıncı Kısım
Çok güzel sevgiler görmedi kalbim. Hep yarım bırakıp gittiler. A.U
Reklam
Kan Yüzüğü
Adam , otelin salonuna girdi. Salonda ikişer üçer kişi oturuyorlardı. Tek başına oturan kız, kendisine mektup yazıp bugün burada buluşmak üzere söz veren kız olmalıydı. Kız, arkası kapıya dönük oturmuştu. Adam kızı görüyordu. Adamın ilk gözüne çarpan, kızın saçlarıyla ayakkabıları oldu. Kauçuk tabanlı, bej derili spor ayakkabı ve koyu sarı saçlar…
Hayat hep beklemediğim yerden mutsuz etti beni. En kırılmaz yerimden kırıldım. Hayatımı sırf sonunda ışık görüyorum diye yürüye yürüye bitirdiğim bir tünelde geçirdim sanki. Sonunda ışık var diye karanlıkta yürüdüm hayatım boyunca. Kırıldım, parça parça oldum ama kendi parçalarım yine kendi içime döküldü. Aldığım her nefesi bir mutsuzluk böldü.
Hayatım boyunca imkânsız mutsuzluklar hazırladım kendime. Balıklarım suda boğuldu, kuşlarım uçarken vuruldu, hayat hep beklemediğim yerden mutsuz etti beni. En kırılmaz yerimden kırıldım. Hayatımı sırf sonunda ışık görüyorum diye yürüye yürüye bitirdiğim bir tünelde geçirdim sanki. Sonunda ışık var diye karanlıkta yürüdüm hayatım boyunca. Kırıldım, parça parça oldum ama kendi parçalarım yine kendi içime döküldü. Aldığım her nefesi bir mutsuzluk böldü. Bütün nefeslerim yarım kaldı. Bütün konuşmalarım başlamadan bitti. Ne zaman üşüsem yağmur yağdı ıslandım, ne zaman ne güzel yağıyor desem durdu yağmur. Beni mutlu eden her şey tek tek bıraktı gitti beni. Her şeyin sonunda, sessiz sakin, tek başıma, kendimle kaldım. Hayatıma giren insanlar avuçlarıma umutlarını bırakıp çekip gittiler, öylece kalakaldım. Ne için umut etsem gerçekleşmediğini kendi gözlerimle izlemek zorunda kaldım. Kimsede berabere bile kalamadım, ben hep yenildim, tek başıma kaldım. Yavaş yavaş eridi hayatım insanların gözlerinin önünde, bakıp güldüler.
Sevdiklerimiz, bir gecede, her şeyi bırakıp, bir ordu gibi, geçip gittiler ruhlar âlemine. Peki sıra bize geldiğinde ardımızda bırakacaklarımız neler acaba? Yarım kalacak olanlar neler? Yapmayı hep sonraya ertelediğimiz kaç işimiz berhava olacak? Gönlünü almayı murat ettiğimiz kaç kişinin kırık kalbi bizden sonra da sızlamaya devam edecek...
🍀🍀 Metin Erksan 🍀🍀 ° Selamlar 🥳. Son zamanlarda Metin Erksan üzerine bir kitap okudum. Gerçekten muhteşem bir isim ve Türkiye'nin her alanda gelişmesini sağladığını gördüm. Biraz yaptığım araştırmaları ve kendi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum 😻. 🍀 Metin Erksan 1 Ocak 1929 doğumlu. Türk film yönetmeni, senarist, öğretim görevlisi, Onursal
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.