Bir elde kadeh, bir elde Kuran; Bir helâldir işimiz, bir haram. Şu yarım yamalak dünyada Ne tam kâfiriz, ne tam Müslüman! Niceleri geldi neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler, Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler… Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır, Yüzünden aldatmaca sahtekarlık yayılır, Şarap içmiyor diye kasılıp gezer ama, Yedikleri yanında şarap meze kalır. Şarap içmem diye övünüyorsun, ama, Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eşek eşeği beğenir, Hayır var sana kötü demelerinde. Tertemiz geldik yokluktan kirlendik; Sevinçle geldik dünyaya, dertlendik. Ağladık, sızlandık, yandık, yakındık; Yele verdik ömrü, toz olup gittik. Yüreğin temiz olmadıktan sonra Kaç para, hacı hoca oluşun! Tespih, hırka, post, seccade, hepsi güzel; Ama kanar mı Tanrı bunlara? Dinle dinsizliğin arası bir tek soluk; Düşle gerçeğin arası bir tek soluk, Aldığın her soluğun değerini bil Bütün yaşamak macerası bir tek soluk. Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde? Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde....😏😏