"O İnce Mehmet var ya... O, bela bir adamdır. O her şeyi görür, bilir. Şimdi bizim burada ne konuştuğumuzu bile görür, duyar. Onun her yerde gözü, kulağı vardır. Onu her şey ayan beyandır. Gökteki uçan kuş, yerdeki yürüyen karınca bile bu dünyada ne olup bitiyor, ona ulaştırır. O, şu dağın arkasına baksın, gözleri Dağı deler geçer ve arkasında ne var, görür." İşte memedi bu sözlerle bulmak, anlamak mümkün ama yeterli değildir elbette çünkü memed bu mısralardan ibaret değildir daha fazlasıdır. Onu tanımak onu okumaktan geçer.
İnce memed Abdi ağayı ve diğerlerini öldürdükten sonra diğer ağları ölüm korkusu sarıyor. Çünkü ne yaptıklarını biliyorlar. Ölüm korkusu onları yıpratıyor bu sebepten yalana binbir yalan katarak ince memed'i öldürmeye çalışıyorlar. Ama ince memed ki Kırkgöz ocağının Anacık sultanından efsunludur. Bu durumda kim onun sırtını yere getirebilir ki. Köylüye işkenceler, sürgünler, topraklara el koymalar her türlü pislik burada yine devam ediyor. Yazar Yaşar Kemal şahlandırmış kitabı. Hürü ana, Topal Ali, tazı Tahsin, Murtaza Ağa ve tabii ki Yağız at. bayılıyorum bu karakterlere. Hürü ananın küfürleri bedduaları ve duaları, tazı tahsinin akıllanmayışı, hele Murtaza Ağa'nın o halleri... Ölüm korkusu sen ne büyük şeysin. Serinin en keyiflisiydi benim için İnce Memed 3. Akıp gidiyor arkadaşlar kitap. Kafamı kaldırmak istemiyordum kitaptan, o denli hoştu. İyi okumalar dilerim sizlere