Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanları insanlara, güzel ve doğru yazılmış kitaplar da öğretir.
Bütün canlılarda olduğu gibi her yaşayan insanın da ömrünün bir sonu var. Hz. Adem ve Hz. Havva'da beri dünyada yaşamış olan insanlara, bizden önce yaşayan tüm insanlara ne oldu? Nereye gittiler? Şu anda yaşayan milyarlarca insanın sadece bir elli yıl sonrasını düşünsek, nerede olacaklar? Nerede olacağız? Bir mezar taşında rastladığım,
Sayfa 33 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
İnsanları insanlara, güzel ve doğru yazılmış kitaplar da öğretir.
Sayfa 169
Dünyadaki en güzel şey, eve varmaktır. ”Her anlamda”
“İnsanın evi, kusursuzluktan çok uzak olabilir, ama en azından korku yerine sevgiyle yönetilen bir yerdir. Evde etrafındaki insanlara karşı sürekli savunmada olmak zorunda değildir insan ve bazen “ev bir histir.”
Acı acı güldüğümü hissettim. İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta israr edişime içerliyordum. Yirmi dört yaşına geldiğim halde hâlâ çocukluğumun saflığından kurtulamamıştım. Basit, hatta belki de hiç güzel olmayan bir resim bende ne müfrit intibalar bırakmış, ne geniş ümitler doğurmuştu. O soluk insan yüzüne kitaplar dolduracak kadar çok manalar vermiş, onda, hakikatte asla mevcut olmayan vasıflar bulmuştum.
Reklam
Kimi zaman bir kitap okursunuz ve o kitap içinizi tuhaf bir coşkunlukla doldurur ve paramparça olmuş dünyanın, hayatta olan tüm insanların o kitabı okumadan tekrar bir araya gelmeyeceğini hissedersiniz. Kimi zaman da insanlara söyleyemediğiniz kitaplar vardır, öyle güzel ve nadir ve sizin olan kitaplardır ki sevginizi ilan etmek ihanetmiş gibi hissettirir.
Erkekler gibi tükürmesini, sigara içmesini, havluya yüzümü silmesini, eşyayı tutmasını bilmiyorum bu yaşımda. İnsanlara para uzatmasını bilmiyorum daha; cüzdanımdan para çıkarmasını beceremiyorum. Ne işim var bu dünyada benim? Tabağımı uzatışım bile başkalarına benzemiyor. Oysa ne kadar çalıştım tabağıma bakmadan tabağımı uzatmaya. Annem de yerli yersiz şımarttı beni: başka türlü oluşumu yanlış yorumladı. Onun oğlu kimselere benzemezmiş. Çok duyduk bu sözleri başka annelerden de. Annem sorumludur. Hiçbir şey bilmeseydim, belki yeni baştan öğrenebilirdim. O kadar da saf kalamadım. Artık çok geç. On yedi yaşıma kadar beni yıkadı; bütün imtihanlardan önce, sabahlara kadar anlattığım dersleri dinledi. Yalnız başıma çalışma alışkanlığını edinemedim bir türlü. Ruh doktorları da bu satırları okusalar, bilgiç bir tavırla pis pis sırıtırlar. En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni. Kitaplar da büsbütün bozdu ahlakımı. İnanmak güzel şeydir, hayır, değildir.
Sayfa 626Kitabı okudu
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
"–İnanç konusuna gelince, geçen hafta iki günde değişik dört olay yaşadım. Yeni açılmış bir demiryolu hattında yolculuk ediyordum. Öğleden önceydi. S. adında biriyle dört saattir sohbet ediyordum. Trende tanışmıştım kendisiyle. Onunla ilgili çok şey duymuştum. Bu arada onun bir ateist olduğunu da biliyordum. Gerçekten de çok bilgili biriydi
Reklam
Kitapları okuyanlarla değil kitapları yaşatanlarla tanışacağım ben
“Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım.Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer.” Buna benzer sözlere denk gelince inanmıştım sonra bu inancın hayal kırıklığına da yaşamıştım. Sonra buna inandığım için kendime kızmıştım. Lisede çoğu zaman klasik okuyan kuzenim (çocukluk arkadaşım) vardı. Klasikler hayatla iç içe
Fena üzerime alındım
Üniversitedeyken, çok sıkıcı bulduğu halde, herkes okuyor diye eksik kalmamak için okuduğu bazı kitaplarda böyle tipler olduğunu biliyordu. Bunlar, hiç geçmek bilmeyen bir iç sıkıntısıyla, en güzel anların bile tadını doya doya çıkaramaz, hayatta ölecek olmaktan başka hiçbir şeyin gerçek olmadığını sandıkları için bütün bu yaşadıklarımızın hava cıva olduğuna inanırlardı. Hayattaki her şey, karşı konulamaz bir biçimde geçici olduğundan bundan başka hiçbir şeyi hakikat saymaz, kendilerini hiçbir şeye tam olarak veremezlerdi. Bir insanın hayatında yapılacak onca şey, altına girilecek onca sorumluluk yokmuş gibi, durmadan tuhaf kitaplar okuyarak, herkesin anlayamayacağı filmler izleyerek bu huzursuzluklarını daha da aşılmaz hale getirmeyi severlerdi. Her şeyi dener ama hiçbir seyi beğenmezler, hiçbirinden hayattan bekledikleri tadı alamazlar, bu yüzden bir türlü sebat etmezlerdi. Huzursuzluk illetlerinin bulaşıcı olduğunu bildikleri için de insanlara sokulmaktan kaçınır, onlarla çok yakın ilişkiler geliştirmekten geri dururlardı bu tipler.
Sayfa 131
Keşke ölmek isteyen bir tek kendisi olsa
"Kendi kendisiyle gurur duyma zamanıydı, şimdi yaptığı şeyi yapabildiği, en sonunda cesaretini toplayıp bu yaşama veda edebildiği için." Gururu yaşamdan değil ölümden yana duymamamız tuhaf geliyor ama o hisleri yaşadığımda ben de kendimle gurur duymuştum ve "Acınası olanlar biz değiliz asıl yaşayanlar tamam mı? Neyin acınası ya da
Okuduğum bütün kitaplar, Hıristiyanlık, hümanizma düşünceleriyle ve insanlara merhamet duyulması feryatlarıyla doluydu. Bu arada tanıdığım en iyi insanlar, konu üzerine birbirinden güzel, ateşli sözler sıralıyorlardı. Doğrudan gözlemcisi olduğum hiçbir şeyin insanlara merhamet duygusuyla bir ilgisi yoktu; gördüğüm, yaşadığım her şey hemen tümüyle bu duyguya yabancıydı. Önümde göz alabildiğine açılan hayat, bitmez tükenmez düşmanlıklar, acımasızlıklar, beş para etmez şeylere sahip olma uğruna verilen bitmez tükenmez kirli savaşlarla doluydu. Bense yalnızca kitap peşindeydim, kitap dışında hiçbir şey umurumda değildi.
İnsanları insanlara, güzel ve doğru yazılmış kitaplar da öğretir.
Sayfa 169Kitabı okudu
347 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.