Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tasvir
O bir uslûp fantazisi ve gelişi güzel bir gezinti değil, bilakis kararlaştırılmış bir yöntem, birleşik bir plan, kapsamlı bir özellik, bir çok şekilde ve değişik konumlarda kullanılan ve sonuçta ana kaideye -tasvir kaidesi- ulaşan belirli bir metodtur.
KÖKÜNDEN KAZINMASI GEREKENLER...
"Hoca" her zamanki hıyarlığıyla, "Nokta" dergisinde çıkan mülakatım ve orada "yaman" tasvir edilişimle ilgili olarak: - "Bak orada nasıl konuşmuşsun!.. Yüksek sesle güzel güzel konuş da biz de dinleyelim!" Hele benle böyle konuşan şu herife bakın... Bunlar, (işkenceciler) birtakım cinsî sapıklar gibi görünmeyen plânda ve hâllerine uygun aktiviteye geçebilen sakat tipler; ve toplumun selâmeti için, kökünden kazınması gereken!..
Sayfa 80 - 81 3.Levha, -Tesbitler, Teşhisler-, İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
"Batıl şeyleri konuşmaktan maksat, yapılması haram olan şeyleri ve işleri nakil, rivayet ve hikaye etmektir. Bu tıpkı, zinadan ve zina edenlerden bahsetmek, fasıkların yaptıkları gayr-i meşru işleri anlatmak, haramları akla getiren ve özendiren sözler söylemek ve batılı tasvir etmektir. Bu türlü şeyleri konuşmak haramdır. Çünkü bu konuşmalar haramları teşvik anlamını taşır. Gelişi güzel üsluplarla haramları eleştirmek de helal değildir. Çünkü çoğu eleştiriler; kötülükleri öğretmek, onlara revaç kazandırmak ve itibar sağlamak hükmüne geçer."
Sayfa 42 - Çelik YayıneviKitabı okudu
"Sen akıllı bir adamsın, dostum John; iyi mantık yürütürsün ve nekān gözüpektir, ama çok fazla önyargılısın. Gözlerinin görmesine ya da kulaklarının duymasına izin vermiyorsun ve günlük yaşamınin dışında olan şeylerin senin için değeri yok. Anlayamayacağın, ama yine de var olan şeyler olduğunu düşünmüyor musun; bazı insanların görebildiği,
Sayfa 217 - Dr. Seward'ın Günlüğü - 26 EylülKitabı okudu
MÜSLÜMANLARIN BABASI Allah’ın Elçisi güzel davranışları ve güzel ahlâkıyla herkesi kucakladığı için bütün Müslümanların babası durumundaydı. Ve herkes, haklarının gözetilmesi bakımından onun yanında eşitti. İbni Ebî Hâle Resûl-i Ekrem Efendimiz’i işte böyle tasvir etmiş ve sözünü şöyle bağlamıştır: “Resûlullah Efendimiz her zaman güleç yüzlü, güzel huylu, halim selimdi. Kötü huylu, katı kalpli değildi. Bağırıp çağırmaz, çirkin söz söylemez, kimseyi ayıplamaz ve aşırı derecede övmezdi. Hoşlanmadığı şeyi görmezden gelirdi. Herkes onun lütuf ve kereminden kendisine bir pay düşeceğinden emindi.” Şifâ-i Şerif/Kâdî İyâz r.h اللهم صل و سلم على سيدنا محمد و على آل سيدنا محمد
Reklam
Ne güzel bir cümle...
bu gezilerde yalnız Anadolu'yu değil, tasvir etmeye gücüm yetmeyeceği için bana vefalı kaldığı süre hafızama resmettiğim nice güzellikler görme fırsatı da elde ettim.
Sayfa 205Kitabı okudu
...zira bir insan tek başına ve diğer birçok insanın yardımı olmaksızın mükemmelliğe ulaşamaz. (Doğan Cüceloğlu'nun Var mısın? kitabında da bunu destekleyen, güzel bir tasvir var. s.248)
Hadis: Ümmetimin hayırlıları, onların cahilleri arasında belâ ve mücahede içinde bulunurlar. İzah: Malûmdur ki, her hangi bir cemiyet efradı arasında muhtelif tıynette, kabiliyette insanlar bulunur. Bunların düşünceleri, maksatları arasında büyük büyük farklar vardır. Bu cihetle aralarında vakit vakit dilsûz haileler zuhûra gelir, bihakkın fazilet ve kemal sahipleri ise bu haileler arasında acınacak bir halde yaşayıp dururlar. Bununla beraber yine o cemiyetin selâmet ve saâdetine hizmet etmeyi bir vecibe bilirler, ilim ve irfandan mahrum kimseler ise ilm ü fazilet erbabına karşı hasmâne bir vaziyet alırlar. Onların aleyhinde bulunmayı bir hüner sanırlar. Onların en güzel âmme hakkında en nâfi hareketlerini bile haset sâikasıyla geçemezler. Bu gibi kimseler biraz bilgi sahibi olsalar da ahlâk bakımından yine cahil sayılırlar ve bütün cahil olanlardan daha ziyâde tayibe lâyık bulunurlar. Bu gibi hallerine acınacak gafil, garezkâr kimselerin bu hallerini vaktiyle yazmış olduğum şu manzume biraz tasvir etmektedir.
Antik YakınDoğu
Aristoteles'in Poetika'da öne sürdüğü ve yüzyıllar boyu evrensel olarak ka­bul görecek olan ilkeye göre çirkin şeyler güzel bir şekilde taklit edilebilir; ni­tekim en baştan beri Homeros, Thersites'in bedensel ve ahlaki çirkinliğini çok iyi tasvir ettiği için takdir edilir.
Reklam
Gerçek savaş acımasızdır. Savaş edebiyatı sırtüstü uzanıp okurken güzel ve kahramanca gelir. Ben de bir kez savaşa katılmak istiyorum, diye merak edersin. Ancak işin gerçeği farklıdır. Nadiren gerçeklik tasvir edilince de sansür uygulanarak yayılması engellenir.
İthaki YayınlarıKitabı okudu
Beş şart :)
Güzellik ve güzelliğe sahip olma konularına uzun yıllar kafa yoran Ruskin beş temel sonuca vardı. İlki, güzellik, aklı psikolojik ve görsel olarak etkileyen birden fazla etkenin neden olduğu karmaşık bir sonuçtu. İkincisi, güzelliğe karşılık vermek ve ona sahip olmak insanların doğuştan taşıdıkları bir eğilimdi. Üçüncüsü, güzelliğe sahip olma tutkusu kimi zaman çok kaba biçimde ifade edilebiliyordu: gidilen yerden hediyelik eşyalar ve halılar almak, ismini sütunlara kazımak ya da fotoğraf çekmek vb. Dördüncüsü, güzelliğe sahip olmanın aslında tek bir yolu vardı, o da güzelliği anlamaktan ve ona neden olan psikolojik ve görsel etkenlerin bilincine varmaktan geçiyordu. Son olarak, bu bilinçli anlama sürecini gerçekleştirmek için en etkili yöntem güzel yerleri sanat yoluyla tasvir etmekti. Bunun için gördüklerimizi, yeteneğimiz olup olmadığını düşünmeksizin resme ya da yazıya aktarmamız gerekiyordu.
Sayfa 230Kitabı okudu
Tasvir muazzam...
"Bana eroini anlatır mısın?" Derda başını çevirip Anne'in yüzüne baktı. "Niye, başlayacak mısın?" Güldü Anne. "Hayır, hayır, sadece nasıl bir his olduğunu merak ediyorum o kadar." Derda birden ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Anne de peşinden. Yüz küsur sessiz adımdan sonra genç kızın kısık sesi
Sayfa 164
1.240 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.