Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Bir ürün ortaya çıkarmak için öncelikle inceleme yapmak daha sonra da tüm zihinsel becerileri ortaya koymak gerekir. İşin zahmetli kısmı evvela dikkat etmek, ardından da konsantre olmak ve kendini tanımakta gizlidir. İkisi için de dikkat gerekir. Kısaca çalışmak, dikkat kesilmek anlamma gelir. Ancak maalesef dikkat istikrarlı, devamlı, uzun süreli
Reklam
ON SOZ
Bilgelik sevgisi anlamına gelen felsefe, sürekli olarak varlık, bilgi, değer üzerine rasyonel ve eleştirel düşünerek hayata ve evrene karşı bir tutum oluşturma çabasındadır. İlk araştırdığı Varlık" ve "var olanadır. Var olan şey, maddi (mineraller, su vb.), manevi (tarih veya ahlaki bir olay, iyi veya kötü bir iş), ideal (matematiksel
Sayfa 7 - Elis Yayınlan Ankara Birincl Baskı Eylül 2019
Madde 20 - Mükerreren ve birçok erkeklerle münasebette bulunması dolayısIyla bir kadının fuhşu sanat edindiğinden şüphe edilir ve hakkında gizli ve etraflıca yapılan inceleme ile elde edilen müspet delillerle kendisinin 15inci maddede yazılı genel kadınlar vasıflarını haiz olduğu meydana çıkarılırsa evvela bu kadını fuhşa sürükleyen sebepler komisyonca araştırılır ve kendisinin tekrar namuslu bir hayata dönmesini sağlayacak tedbirler düşünülür. ... Öncelikle vurgulanması gereken şey, farklı erkeklerle girilen cinsel ilişki sayısının bir kadının devlet nezdinde namussuz sayılabileceği ve bu kadarla da kalmayıp seks işçiliği yaptığına dair şüphe uyandırabileceği ibaresidir. Yani bir kadının çok sayıda (ki bu sayının ne kadar olduğunu ve neye göre belirlendiğini bilemiyoruz) erkekle beraber olması onun seks işçisi olup olmadığının tespiti için takibe alınmasına yetiyor. Buna ilaveten beraber olduğu erkek sayısı kadını namuslu veya namussuz kategorilerinden birine rahatlıkla yerleştirebiliyor. Kadının "namuslu" bir hayat sürdürmediği düşünülürse, kendisi gizlice takip edilebilir. Diğer bir deyişle, kadının cinselliği veya cinsel davranışları toplum içerisinde görünür olma: ya başladığı noktada, bütün yetkili kişiler kadının ait olduğu kategoriyi bulup onu bu kategoriye sokmak için alarma geçeceklerdir.
Sayfa 105
“Anlat derdini Markopaşa’ya” diye bir laf vardır ülkemizde… Soruna muhatap bulamadığımızda, bizi dinler gibi yapan ama çözüme dair hiç bir şey geliştirmeyen insanlar ya da kurumlar için söylediğimiz bu söz, benim incelememde yer değiştirecek; bu kez Markopaşa bize derdini anlatmayı deneyecek. Hadi o zaman, çok bekletmeyelim paşamızı. Türkiye
GASPIRALI İSMAİL BEY'İN SEYAHATLERİ VE SİYASİ MÜCADELELERİ Gaspıralı İsmail Bey ilk ve önde gelen bir milli ve sosyal liderdi. O devamlı olarak Rusya'nın muhtelif Müslüman memleketlerini ziyaret ediyor ve şahsi temasları kadar yazdığı metinlerle onun birleşmeye ait düşüncelerini aşılamaya çabalıyordu. 1880-1890 devresinde Gaspıralı Rusya'da en
Reklam
Guy de Maupassant Roman Üzerine
Burada, asla ilişikteki romancığı savunma niyetinde değilim. Tam tersine, anlaşılmasını sağlamaya çalışacağım düşünceler daha ziyade Pierre ve Jean'da teşebbüs ettiğim psikolojik inceleme türünün eleştirisini gerektirecektir. Genel olarak Roman'ı ele almak istiyorum. Yeni bir kitabın çıktığı her sefer, aynı eleştirmenlerin aynı
Özgürlüğümüzü garantiye almak için yapılması gereken tek şey hayata dair bir planımızın olmasıdır.
Sakya Muni, hayatta hiçbir rahatlık bulamadı. Hayatın büyük bir kötülük olduğuna karar verdi. Ruhunun tüm gücünü kendini, diğer insanları hayattan kurtarmaya verdi, öyle ki ölümden sonra hayat kendini bir daha yenileyemeyecek hayat tamamen yok olacaktı. Bu yüzden, bütün Hint bilginlerle konuştu. Böylece insan aklının hayata dair sorulara verdiği cevap, lara doğrudan ulaşabiliriz. “Bedenin hayatı kötüdür, bir yalandır. Bedenin hayatının imhası bir nimettir, bunu özlemle beklememiz gerekir.” der Sokrates. Schopenhauer, “Hayat olması gereken şey değil. Hayat kötü bir şey ve sunduğu tek nimet hiçliğe açılan bir kapı olması.” demektedir. Süleyman'a göre “Dünyadaki her şey, budalalık, akıl, zenginlik, fakirlik, keyif, keder, hepsi anlamsız, boştur. İnsan ölür ve geriye hiçbir şey kalmaz. Bu saçmadır.” “Acı çekmenin, düşkünlüğün, yaşlılığın, ölümün kaçınılmaz olduğunu bilerek yaşamak imkânsızdır, kendimizi yaşam, yaşamın getirebileceği tüm ihtimallerden soyutlamalıyız.” der Buda.
Unutabilmenin de kendisine mahsus zevkleri var. Acı, içimizde sonsuza dek yaşamadığı için hayata tutunabiliyoruz. Geleceğin daha güzel olacağına dair bir ümit besliyoruz. Böylece ayakta kalıyor, sevmeye, çalışmaya devam ediyoruz. "Ey ömrün en güzel türküsü Aldanış/ Aldan! Gelmiş olsa bile ümitsiz kış." İnsan aldanmayı istiyor. Ölümün ve acının kol gezdiği bir dünyada başka türlü nasıl direnebilir?
Reklam
Eskilerin hayata dair muhteşem bir öğretisi;
"Çok muhabbet tez ayrılık getirir. Bir şeyi az anarsan unutursun, çok anarsan çürütürsün. Bir çiçeği az sularsan kurutursun, çok sularsan çürütürsün." Hayat; dengeyi arama, bulma ve uygulama meselesidir. Kurutmadan ve de çürütmeden...
Hayykitap
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.