Bir anda çok yorulmuş,çökmüş, verdiği zihinsel uğraştan ötürü değil, ansızın dünyanın nasıl bir yer olduğunu fark ettiği için, yalanın hep baki , doğrununsa hep kayıp olduğunu anlamış, uzaklarda bir yerlerde doğrular olsa bile bunların sürekli değiştiğini, olası bir doğrunun haklılık nedenlerini araştırmak için yeterli zaman olmadığı gibi, bu doğrunun muhtemel bir yalan olup olmadığını da inceleme zorunluluğu bulunduğunu görmüştü.