Kitap bir solukta okunacak harika bir akis icerisinde, iceriginde her seyden bir tutam deriz ya tam o kapsamda…
** olum
** Yasam
*Heyecan
*Hayaller
*Aci
*Ask hepsinden biraz serpilmis, vey azar hepsini cok Temiz ve guzel ifade etmis.
Kitabi okurken gozunuzde o kutuphane bayan Elm tek tek oyle guzel canlaniyoor ki. Iste kitap okurken bu hayal dunyasini seviyorum. Size hic birsey bahsetmese bile yasattigi ve size alipp goturdugu o dunyalari.
Hayatinizda defalarca dusundugunuz ve cevap bulamadiginiz sorulari size yoneltse biri, gercekten o karari vermeseydiniz nerde olurdunuz simdi?
Hani is mulakatlarinda sorarlar ya 5 yil sonra kendinizi nerede goruyorsunuz? Peki o soru size 3 yil once sevgilinizden ayrilmasaniz ne olurdu?/ 2 yil once o bursu almasaydiniz ya da???
Aldigimiz her kararin bir EVET / HAYIR cevabinin bambaska bir dunya ya goturecegini bilseydik ne yapardik acaba, bu kadar hizli ve seri dokulur muydu o cevaplar dudaklarimizdan??
Ya da bir dakikaligina durup dusunsek ya “Suan hayl ettigimiz hayati mi yasiyoruz. Ya da yasadiklarimiz kimin hayali?”
Kendime bakiyorum soyle basarili bir muhendis olmak babamin hayaliydi, gurur duyacakti kiziyla… Guzel meslek sahibi olup, ozgurce gezmek annemin hayaliydi. Kendi yapamadiklarini icinde kalanlari doya doya yasamami istedi. Evlenmek , peki ya evlenip yuvami kurmam , yurtdisinda yasamam , ogretmenligi birakmam sahi ya bunlar kimin hayaliydi…. Beni ben yapan ne var hayallerimin parcasi olan???
Simdi mi bildigim bir sey var “ tahtada hala taslarin varken oyunu birakamazsin.”, yeni hayaller , yeni rotalar, yeni bir sen icin hala vakit var…
Hüseyin Nihal Atsız’ı, insanların onun hakkında eleştirilerini duyduğum için eserlerinden uzak dururdum. Ama bu eseri okuduktan sonra bu ön yargının tamamen boş olduğu kanısına vardım. Atsız gerçekten bu eseri çok güzel yazmış.Okurken hiç ama hiç sıkılmadım. Hatta biraz abartmış olmak istemem ama bir günde
Yabancı kitabını
