Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şakayık
Rivayete göre Fuzuli hocasının kızına âşık olunca aşkını dizelere nakşetmek için bir murabba yazar. Bu şiirin her dörtlüğü sonunda nakarat gibi tekrar edilen dizede üstad "Gözüm cânım efendim sevdiğim devletlü sultanım" buyurmaktadır. Sevdiği kadına karşı altı adet hitabı ard arda sıralayan ve hepsinde de onu yücelten bu anlayış
Sayfa 46 - Alfa YayıncılıkKitabı okudu
Yirmi Beş
- Önemli olan nokta, dedi Bay Brul, eğitiminizin var olma tiksintinize nasıl katkıda bulunduğunu çözümlemek. Çünkü sizi buraya getiren sebep bu? - Aşağı yukarı öyle. Niçin bu konuda da hayal kırıklığına uğradım. - Ama önce, bu eğitimde sorumluluk payınız nedir? Wolf okula gitmek istediğini çok iyi hatırlıyordu. Bunu Bay Brul'e söyledi. -
Sayfa 92 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
Reklam
bülbül ve gül
"Ölüm, bir kırmızı gül için büyük bir bedel," dedi Bülbül," Yaşam, her şeyden değerli. Yeşil ağaçların arasında oturmak, altın arabası içinde geçip giden Güneş'i ve gümüş arabasında Ay'ı izlemek çok güzel. Akdikenlerin kokusu ne tatlı, vadide gizlenen çan çiçekleri, rüzgârın tepelerin üzerinden savurduğu fundalar ne hoş. Yine de Aşk, Yaşam'dan üstün. Bir kuşun kalbinin, bir insanın kalbine göre ne önemi var ki?"
"Tek bir kırmızı gülün bedeli ölüm mü!" diye feryat etti Bülbül, "Herkesin hayatı değerlidir. Yeşil ormanda oturup altı arabasındaki Güneş'i ve inciden arabasındaki Ay'ı izlemek güzeldir. Alıç ağacının kokusu da, vadide saklanan çançiçekleri de güzeldir. Ama Aşk, Hayat'tan daha güzel. Ayrıca bir insanın kalbinin yanında bir kuşun yüreğinin ne önemi vardır ki?" "Death is a great price to pay for a red rose," cried the Nightingale, "and Life is very dear to all. It is pleasant to sit in the green wood, and to watch the Sun in his chariot of gold, and the Moon in her chariot of pearl. Sweet is the scent of the hawthorn, and sweet are the bluebells that hide in the valley, and the heather that blows on the hill. Yet Love is better than Life, and what is the heart of a bird compared to the heart of a man?"
– Anna Andreyevna, madrabazın biri! O, seni de beni de bütün dünyayı da aldatır! Öteki bayanla sorunu daha iyi halledeceğini bildiğim için seni bekledim. – O bayan da kim? – Mme Andrakova. Ben her şeyi biliyorum. Onun sendeki mektuptan korktuğunu kendin söyledin… Utanarak: – Hangi mektup? Yalan söylüyorsun… Onu gördün mü, diye homurdandım. –
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
SUYUN AYAK SESİ Annemin sessiz geceleri için! Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel,
Bilim ve felsefe insana kendi hakkında bilgi vermezler. Çünkü bilim ve felsefe insanın incelenmesini ve açıklanmasıni, inceleyen ve açıklayan sanki insan değilmiş gibi yapmak iddia ve isteğindedir. Bilimin kapsamına giren insan her ne kadar (henüz) bilinmeyen yönleri olsa bile formülü bulunmuş, ölçüm aygıtlarına konuluk edebilecek bir nesnedir.
Sayfa 24 - ŞÛLE YAYINLARIKitabı okudu
Annemin sessiz geceleri için! Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel, Dostlar, akan sudan daha iyi
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Reklam
Dünyada aslında iki ırk vardır. Dolandırılanlar ve tecavüz edilenler. Beyazlar dolandırılır. Onun dışındaki renklerinse ırzına geçilir, aynı beyazlar tarafından. Küçük boyutlu dolandırıcılıklar, ülkenin kadınlarından yeraltı ve yer üstü zenginliklerine kadar her şeyine sahip beyazların göz yummak zorunda kaldıkları bir durumdur.
Brutus ve Caesar Konuşması
“Bütün Roma düştüğünü görmek için bekliyor,” dedi Decimus Junius Brutus. Uzaklara dalmış bakışların ve bir hamlede kendilerine dönecek sırtların arasından geçip banyoya doğru yürüyorlardı. “Çakallar kan kokusu almakta ustadır Brutus, ama ne var ki yara almış bir arslanı yakalayacak cesaretleri bile yoktur,” dedi Gaius Julius Caesar, aşağılayıcı
Sokak fenerlerini düşünürken gökyüzüne baktım. Koyu karanlıktı, ama öbek öbek bulutların arasından dipsiz kara lekecikleri açıkça seçebiliyordum. Birden bu lekelerin birinde küçücük bir yıldız fark ettim ve dikkatle incelemeye başladım. İzlerken birden bir düşünce geldi aklıma: Evet, bu gece kendimi öldürecektim. Daha iki ay önceden aklıma
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
İlkokullarda yılda en az bir kez Okul Aile Birliği toplantısı yapılır. Velilerin ancak yüzde beşi gelir bu toplantılara. Bu işbirliği yüzündendir ki maşallah yıllar yılı çocuklarımız çok psikolojik ve de pedagojik olaraktan yetiştirilirler. Bir de Sınıf Aile Birliği toplantıları yapardık. Bu, yılda iki kez yapılır, birincisi ilk dönemde,
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.