Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dışarısı ve içerisi arasındaki farkı nasıl ayırt edersiniz? Duyuş ve düşünceleriniz size mi, dışarıya mı aittir? Bir insanın sesini duyduğunuz zaman bu, be­deniniz sınırlarının dışından mı geliyor, yoksa kafanızda mı yer alıyor? Size ait olduğuna karar verdiğiniz alanlar ile size ait olmayanlar ara­sındaki sınırları çizdiğiniz ve böylece bir tür bütünlük kurduğunuz zaman, bunun varlığını nasıl koruyacağınızın yolunu bulmanız gerekecektir. Size göre benlik imgenize uymayan duyuş ve düşüncelerin, arzu ve hayallerin uyandırdığı lekelerden onca çabayla geliştirdiğiniz bu benlik imgenizi nasıl korumayı başarırsınız? İçinizde istemediğiniz şey­lerin tümünü dışarda nasıl tutabilirsiniz?
Kumru'nun Anlatımıyla
Kafamın içinde hep bir müzik, kafamın içinde hep bir beste... Kafamın içi hep dalgalı, hep yosunlu ve ben hep boğuluyorum o yosunların içinde. Kanadını incitmiş bir kumru gibi oradan oraya yalpalıyor ve derin sulara düşüyorum sanki. Bilincim boğuluyor ve ruhum uyanıyor. Dünyaya gözlerimi kapattığım an içimde bir dünya yeşeriyor. Dışarısı kararıyor ve içerisi aydınlanıyor. Dışımdaki rüya sona eriyor ve içimdeki başlıyor. Yosunların arasından sıyrılıp çıkmaya çalışan yaralı bir kumru gibiyim. Zorluyorum her yanımı, bağlarımdan kurtulmaya çalışıyorum. Bir avuç deniz yosununun içinde sıkışıp kalıyor bilincim, kendimi oradan çıkarıyorum ama yosunlardan kurtulamıyorum. Yosunlar hep benimle, onlar hep kafammn içinde. Ben öyle derin bir uykuya dalıyorum ki çocukluğumun yorgunluğundan kurtulmak istiyorum sanki. Bu öyle derin bir uyku ki sanki tüm hayatımın yorgunluğundan kurtulmak istiyorum. Öyle derin ve öyle derin ki doğduğum günden beri yorulduğum her saniye için dinlenmek istiyorum, belki de hayatımda ilk defa kendimle bu kadar uzun baş başa kalıyorum.
Reklam
"Konuş, anlat. Belki iyi gelir. Bazen konuşmak nefes almaktan iyidir.'' "Hayatımda ilk defa kontrolümü kaybettiğimi hissediyorum. Oturmak iyi gelmiyor. Kalkıp dışarı çıkıyorum ama burası da dışarısı değil ki, içerisi neyse burası da aynı. Bu duvarlar üstüme üstüme geliyor Kumru. Boğuluyorum. Buradan çıkmak istiyorum, sizi çıkarmak istiyorum, bitsin istiyorum, nefes almak istiyorum. Her yerim işgal altında gibi hissediyorum." dedi Uraz art arda, kıpkırmızı olmuş olmalıydı, konuşmasına nefesi bile yetmemişti. Ona doğru dönüp onun hiç beklemediği bir anda kollarımla sardım onu. Küçük bedenim Uraz'ın kocaman gövdesinin altında ağaca konan bir kelebek gibi görünse de bunun adı sarılmaktı. Ona sıkı sıkı sarıldım. Uraz'ın kolları beni sararken kollarının bile öfkeden titrediğini hissediyordum. "Sakinleş." diye fısıldadım, "Sakin ol..."
İçerisi nasılsa, dışarısı da öyle; Yukarısı nasılsa, aşağısı da öyle.
Sadece ilişkilerden korktuğunuz için kendinizi yalnızlığa mahkûm etmeyin. Sadece yalnızlıktan korktuğunuz için de kendinizi istemediğiniz ilişkilerin içine kitlemeyin. İçeride doğanları dışarıda yeşertin. İçerisi ile dışarısı buluştuğunda canlılık baş gösterir. Bunun için de hem yalnızlığımıza hem de ilişkiselliğimize sahip çıkmamız gerekir.
Sayfa 100 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Başlangıç
kapılar üzerime mi kapanmıştı yüzüme mi neresi içerisi dışarısı avluda mıydım doğulu yakarış, kaynaşacak mıyım bu yeni yere, yabancı
Fihrist KitapKitabı okudu
Reklam
Körlük
Dışarısı ile içerisi arasında fark yok, burası ile orası arasında, az ile çok arasında, şimdiye kadar yaşadıklarımızla bundan sonra yaşayacaklarımız arasında hiçbir fark yok.
Sayfa 244Kitabı okudu
Aysel'le Özcan Deniz'i konuştuğumu duydu. Oturur oturmaz "Ben Gülben Ergen'i çok beğeniyorum"... Midem kalktı. Nasıl konuşacağım, neyin muhabbetini kuracağım? Dışarısı içerisi nasıl sıcak, yangın bombası atıyorlar sanki!
Dışarısı bahar ya içerisi? 🕌
Aylardan aralık, dışarıda zemheri ayazı... Kalabalık, soğuk, sisli ve puslu sabahların dayanılmaz yalnızlığı... Geride bıraktıklarım, dostlarım, arkadaşlarım, sevenlerim ve sevdiklerim... Kafamın için de yankılanan hep aynı soru: Ne işim var burada benim? Etrafımda birbirine selam veren simalar, gülen, konuşan, hal hatır soran... Arada dostluktan ziyade yıllanmış zamanın yakınlığı... Biz bir aileyiz duygusu ya da bir kabullenilmişliğin yanılgısı... Herkesin birbirini tanıdığı, en azından adını bildiği bir ortamda yeni gelen olmanın yalnızlığı... Dışarıdan, dışlanmış ya da henüz kabullenilmemiş olan... Birkaç kişinin belki beş on kabullenme çabası ya da hoş geldin ritüeli. Adet yerini bulsun diye hani! El sıkışmaların arasında gittikçe büyüyen yalnızlığımın boğazıma düğümlenmesi... Etraf soğuk, aylardan aralık, dışarıda zemheri ayazı... Mevsim kıştı. Kalbim kıştı. Dışarısı kıştı, içerisi kıştı, içim dışım her yanım kıştı. Öyle bir zamanda fark ettim onu. Merdivenlerden ağır ağır inen bir ışıltı... Ne bir hoş geldin dedi ne de merhaba. Sadece küçük bir tebessüm belirdi dudaklarında: sımsıcak, içten, sevgi dolu... İçimde yankılanan kocaman ses parça parça olup karışıyordu zemheri ayazına. Onu her gördüğümde yüzümde beliremeyen kocaman bir sevinç gelip yerleşiyordu kalbimin en derinlerine. Sesini duymak istiyordum oysa o hiç konuşmuyordu benimle ama ne zaman görse yüzünde kocaman bir gülümseme... Melek! Ben ona melek diyordum, o bana ne diyordu bilmiyorum.
Reklam
Sonuç
Sınır, hem Gürcü göçmen işçiler hem de Hopa'daki göçten etkilenen toplumsal kesimler açısından bakıldığında ekonomik fırsatlar sunan bir kaynak, geçim kapısı, kârı maksimize etmeyi amaçlayan bir araç olarak görülürken aynı zamanda biz ve onlar, bu taraf ile o taraf, burası ile karşısı, içerisi ile dışarısı aracılığıyla ulusal kimliği muhafaza eden onu yeniden üreten karışıklığı ortadan kaldıran bir aygıt olarak da işlev görmektedir.
Sayfa 382Kitabı okudu
Rasûlullah s.a.s şöyle buyurmuştur: “ Kuşkusuz cennette, içeriden dışarısı, dışarıdan içerisi gözüken köşkler vardır.”
Kurmaca eser okurken
"Okurken dikkatimizi dışarıya, kâğıt üstündeki sözcüklere yöneltiyoruz, ama aynı anda hayal etme ve zihinde canlandırma esnasında içeriye dönük muazzam bir dikkat var." Gözünüzü kapatıp rasgele bir şeyler hayal etmeye çalışmaktan farklı bir durum bu. "Bir yapısı var - dikkatimizin önce dışarısı, yani kâğıt üstü ile içerisi, yani o sözcüklerin temsil ettiği şeyler arasında gidip geldiği eşsiz bir durum." "Dışa dönük dikkat ile içe dönük dikkat"in bir araya geldiği bir durum. Kendimizi, diyor Raymond, "farklı karakterleri, onların motivasyonlarını, hedeflerini anlamaya, bu farklı şeyleri takip etmeye çalışır halde buluyoruz. Bir tür idman bu. Gerçek dünyadaki insanları anlamaya çalışırken de aynı türde bilişsel süreçleri kullanıyoruz muhtemelen."
Hiç dikkat ettiniz mi, en yakınlarına kötü davranan insanlar başkalarına karşı oldukça sevecen ve yardımseverdirler. "Ele iyi" diye bir laf vardır bizim toplumda. Size tokat atan baba, karşı komşunun çocuğunu sever; bir kere yüzünüze gülmeyen anne markette gördüğü çocuğu öpücüklere boğar. Toplum içinde taktığımız maskelerdir bunlar. Dışarısı bizi iyi bilsin, içerisi ne de olsa bizimdir.
Sayfa 59 - Doğan kitapKitabı okudu
“Artık hiç saygı kalmadı, dışarısı içerisi gibi.”
Sayfa 111 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
804 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.