Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
127 syf.
10/10 puan verdi
Bir kadının neden erkeklerden her konuda geride olduğu özellikle edebiyat alanında, romanda ,şiirde neden ilerleyemediğini kadının özgürlüğünü geç elde etmesine bağlıyor.Düşünün bir yazar sessizliğe ihtiyaç duyarken kadın gürültü ihtiyacı duyuyor o dönemlerde , yazdıklarını gizleyecek vakte sahip olmak için.Ne rahat bir ortam, ne ekonomik özgürlük gerçek yaratıcılığı engeller.Var olan potansiyelin harcanır belki de .Virginia Woolf diyor ki Kadınlık korunan bir yaşam biçimi olmaktan çıktığı zaman her şey olabilir.Bütün mesele eşitlik aslında. Günümüzde de kadın yerden yere vuruluyor. Kadının yaptığı iş küçümseniyor .Kitap size diyor ki zihinsel olarak erkekte kadın da vardır kadında erkekte.Eğer ki tek kimliğe sahip olursak asla bütüne ulaşamayız.Erkeksi kadın, kadınsı erkek olmaliyız.Tek bir cinsiyetin harikalar yaratamayacağını anlatıyor.Ya bir şans verilseydi beş yüz sterlin ve kendine ait hir oda özgür bir ortam.Shakespeare'in geride bir sözcük bırakamayan kızkardeşi ölmedi diyor. Onu biz yaşatacağız .Siz yaşatacaksınız.İçimizde yatan bu kız kardeş için oturma odasından çıkmalı, kadınların kadınlardan nefret etmemesi gerekir.Vee son olarakta her kadın kendi özgürlüğü için bir savaş vermek zorunda çünkü altın tepsiyle sunulmuyor hele şu günlerde. Kadın doğum yapan bir makine olmaktan, hizmetçi olma konumundan çıkmalı.Gece çamaşır bekleyip sabah çocuğunu okula yollayan aynı zaman da çalışan kadınlar, belki daha kötü durumda olanlar kendimizi dinlememis gerek yoksa hep geride olacağız.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İletişim Kitabevi · 202137,9bin okunma
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Muhteşem. Macera ve heyecanın hiç azalmadığı, düşündüren, Doğunun tüm geleneklerini kullandığı, ayrıntı dolu bir kitap yazmış Trevanian. Uzun bir Hollywood aksiyon filmi izlemiş gibi oluyorsunuz. Başlarda biraz tıkanmış gibi gelebilir ama ilerledikçe ağzınız hiç kapanmayacak. Fazla spoiler vermeden başkarakter Nicholai Hel üstünden kitabın
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20228bin okunma
Reklam
... Koşullar iyi yetişmemizi ve kişi olarak gelişmemizi engelleyebilir. Bir dış zorlama bizi durdurabilir. Bizde yatan olanakları özgürce geliştirebiliyorsak, ancak o zaman özgür insanlar olarak yaşıyoruz demektir. Ama yine de içimizde verili olanlar ve dış koşullar tarafından yönlendirileceğiz.
Sayfa 288
“Bak, biz çiçekler gibi tek bir yılın uzayından sevmiyoruz; biz severken öncesi düşünülmez özsu yükseliyor kollarımıza. Ey kızlar, işte bu: İçimizde seviyoruz biz. Geleceği, bir tek çocuğu değil, mayalamakta olanı sayısız; babaları seviyoruz, yıkılmış dağlar gibi derinimizde yatan; bir zamanki anaların kuru dere yatağını –; ses vermez ülkeyi bütün, o apaçık ya da bulut bulut yazgı altında–: İşte bu, genç kız, senden öncesi.”
İş BankasıKitabı okudu
Çok önem taşımayan bir karar alırken bütün artıları ve eksileri gözden geçirmenin çok faydası olduğunu gördüm. Gelgelelim, eş ve iş seçimi gibi daha hayati meselelerde, karar bilinçdışından, içimizde bir yerden gelmelidir. Özel hayatla ilgili önemli kararlarda, bana kalırsa, tabiatımızın daha derinlerinde yatan içsel ihtiyaçlar bizi yönlendirmelidir.
Sayfa 119 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
215 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Buket Uzuner ile tanışma kitabımla karşınızdayım. Arkadaşımdan almıştım bu kitabı. Kendisi kitabı çok beğendiğini ve benim de okumam gerektiğini söyleyince ondan alıp okudum. İlk başta şunu söylemem lazım. Kitap gerçekten çok etkileyiciydi. Sizi kesinlikle bu dünyadan alıp götürüyor. Afife ile başka yerlerde buluyoruz kendimizi. Yunus Nadi
Balık İzlerinin Sesi
Balık İzlerinin SesiBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20121,125 okunma
Reklam
Bu kadar kızma insanlara düştüğünde elinden tutup kaldırmadılar diye. Çünkü insanlar böyledir; zarar verirler, yaptıkları haksızlıklarla ve düzenbazlıklarla ruhumuzu yavaş yavaş öldürürler ve içimizde pusuya yatan saldırgan canavarı ortaya çıkarırlar. Onlar tehlikelidir Timon, tehlikeli. Sakın seni bir canavara dönüştürmelerine izin verme.
KADIN,ADAM ve ÇOCUK
''Kadınlar bedenlerini nasıl verirlerse, erkekler de ruhlarını öyle verirler.'' diyordu bir kitapta. Ruhla işi olan bir adam neden bedene kanardı peki? Güzellik kavramı neden kadınla özdeşleşmişti? Ya da derin bir ruhun esamesi olamaz mıydı o güzellik? Veyahut kadın sürekli bedeninde cevaplar arayan adama teslim olmuş olamaz mıydı? Peki kadın neden güçte arardı adamın ruhunu? Kim yüklemişti ki adama bu mevfumu, iyi bir işi olunca mı güçlüydü adam, tonlarca yükü tek başına kaldırınca mı ya da hiç ağlamayınca mı? İnsanoğlu bir şeylere bunca gizli kapaklı anlamlar yüklemeseydi eğer, veyahut sözler ve altında yatan anlamlar birbirleriyle örtüşseydi, olduğu gibi görünmek olsaydı tek derdimiz nasıl da güçlü olurduk halbuki... Oysa ben hiç ağlamasını bastırmaya çalışan bir erkek çocuğu görmedim. Bu da erkeğe sonradan yüklenmiş bir güç emaresi(!) değil de neydi peki? Ya kızlar? Siz hiç makyajsız sokağa çıkmaya çekinen kız çocuğu gördünüz mü peki? Bilmiyorum belki de bu yüzden çocuk olmak..Söylenmek istenenler söylendiği, beklentiler olabildiğine küçüldüğü hayallerse büyüdüğü için herkes,herkes kadar güçsüz olduğu, o güzel gözyaşları korkusuzca dökülebildiği için çocukluk... İstenen her şey mümkün olduğu için mutluluk kavramı henüz içimizde cevap bulduğu, ruhlar henüz bedendeyken ve insan insana fütursuzca dokunabildiği için çocukluk.
Arapları biliyoruz da Çakallar kim? E malum
ÇAKALLAR VE ARAPLAR Vahada kamp yapıyorduk. Arkadaşlarım uykuya dalmışlardı. Uzun boylu, beyazlar giyinmiş bir Arap yanımdan geçti, bir süredir develerle uğraştığı için şimdi uyumaya gidiyordu. Kendimi çimlere attım; uyumaya çalıştım; yapamadım, uzaklarda bir çakal uludu; doğruldum. Ve uzaklarda olanlar bir çırpıda yanıma varmıştı. Çakallar
Sayfa 79 - İş Bankası Kültür Yayınları 2. Baskı Ocak 2017Kitabı okudu
138 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Peyami Safa, bir ana karakter etrafında; diğer şahısları, mekanları ve hatta eşyaları sembolleştirerek doğu-batı şeklinde gruplandırmıştır. Bu kitapta doğu-batı ayrımından ziyade; anlık isteklerin, heyecanların kısa bir süre için geçerli olacağını, bu duygu ve düşüncelerin gelip geçici olduğunu, dönüp dolaşıp yine içimizde yatan asıl karaktere bürüneceğimizi anlatıyor. Fatih-Harbiye romanı, içimizde yatan asıl karakteri bulmak için hatalar yapabileceğimizi gösteriyor.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,6bin okunma
Reklam
İsteklerimiz, içimizde yatan yeteneklerimizin birer önsezisi; başarabileceklerimizin müjdcisidir.
188 syf.
8/10 puan verdi
"İnsan, sadece varolarak diğer bir insanda dönüşü olmayan yaralar açabiliyordu"... Hikayedeki olaylar ve karakterlerden mutlaka kendinizde bulacağınız bir şeyler olacaktır, her ne kadar karakterler bizden farklı dünyanın insanları gibi dursalar da. İçimizde yatan, adını koyamadığımız bazı duyguları Murakami yine serinkanlılıkla kağıta dökmeyi başarmış. Belki de yazarın en iyilerinden biri değil ama, yine kendine has, çok rahat ilerleyen bir roman.
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,292 okunma
Öldünüz mü hiç!
Yalnızlıktan dem vurmayın bana Acılar içinde kivranmak nedir hiç anlatmayın.. Siz hiç mülteci şiirlerde Aşkin yasını tuttunuz mu Ya da bir zindanın penceresinden güneşi gözlediniz mi geceler boyu Savasta kaybolmuş bir çocuğun çaresiz bakışlarında öldünüz mü hiç Kendi hıçkırıklarinda boğulan bir annenin feryadını duydunuz mu Musalla taşında yatan evladına sessizce veda eden babanın duasına ortak oldunuz mu Hiç mezarlıklara düştü mü yolunuz Sahi kim ölecek yaşa geldi içimizde Kim bir şehidin ardından bir nefeslik Fatiha okudu... Şimdi kapayin gözlerinizi rahat uykunuzun son düşüne... Yollara pusu kurmuş azrailler cirit atarken yolunda yiğitlerin Sırtında taşırken bayrağını dilinde vatan türküsüyle çınlatirken dağları Siz rahat bir nefes daha alın ciğerlerinize... Küflenmis ruhunuz satın aldığı yarınları bir bir sayarken... Elif Y.
258 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Jack London'la tanışma kitabım
Adem'den Önce
Adem'den Önce
adlı eseriydi. Kaynaşma kitabım ise hemen ardından okuduğum Beyaz Diş oldu... İki kitap arasında hem konu, hem konuyu ele alış şekli hem de mesaj itibariyle bol bol benzerlik yakalamak mümkün. Ancak tabii ki ayrıştırıcı taraflar da var. İki eseri bu kadar kısa süre
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,3bin okunma
TÜRKÇÜ KİMDİR? Türkçü, Türk soyunun üstünlüğüne inanmış olan kimsedir. Bilir ki bugün görülen geri ve kötü ne varsa, hepsi, geçici bir hastalığın belirtisidir ve geçmiş zamanlarda bizi ileri götüren, zaferden zafere yürüten erdemlerin hepsi kanımızda, ruhumuzda, içimizde gizli bir halde yaşamakta, belirecek imkan ve fırsat
712 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.