Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ramazan boyunca burda dursun....!
- "(...) sual eder; ● Namaz kılıyor musun ? ● Oruç tutuyor musun ? ● Zekât verdin mi ? ● İçki içiyor musun ? .....vs Hak ettiği tek cevap var.! verelim cevabını; " SANA NE...!!! " " Kendime ihtar ederim ki: Şahsi ibadetler ve günahlar; "SEVEN" ile "SEVİLEN" arasında saklı kalması gereken "SIR"dır. Sual edilmesi kadar, anlatılması da, "ÇOK ÇİRKİNDİR..!" İnsanlara oruç tutuyor musun, namaz kılıyor musun??? gibi Allah'ın kula soracağı soruları değil; karnın aç mı, bir ihtiyacın var mı gibi kulun kula soracağı soruları yöneltin Yargı sahibi olan yalnızca Allahtır.....
Namaz neden beş vakittir, hikmeti nedir?(yorumu da okuyunuz inşallah)
Fecir(sabah) zamanı, tulûa kadar, evvel-i bahar zamanına, hem insanın rahm-ı madere düştüğü âvânına, hem semavat ve arzın altı gün hilkatinden birinci gününe benzer ve hatırlatır ve onlardaki şuunat-ı İlahiyeyi ihtar eder. Zuhr(öğle) zamanı ise, yaz mevsiminin ortasına, hem gençlik kemaline, hem ömr-ü dünyadaki hilkat-i insan devrine benzer ve
Reklam
Mini bir ihtar..
Buradaki genç kardeşlerimiz mutsuzluk edebiyatı yapmaya bayılıyorlar. Hele genç hanım kızlarımız dibini sıyırmak adına ne yapacağını şaşırmış durumdalar. Elbet bazıları laf olsun deyi bunları yapıyor da olabilir; "belanın ağızdan çıkan söze bağlı olduğunu unutarak." Demem o ki sevgili kardeşlerim: "Allah bu şükürsüzlükten sebep öyle bir belanı verir ki buraya sızlanacak parmakların yerle yeksan olur." Etme, verilen nimete şükret. Gelen belaya hamd et. Belayı kendi ağzınla bağıra bağıra da çağırma. Son olarak: Siz gerçekten mutsuzluğun ne olduğunu bildiğinizi mi zannediyorsunuz küçük hanım/bey?
Şam'da bir cami yapılıyor... Camiin bitmesine yakın, bir Yahudi, birdenbire adalet heykeli Hazret-i Ömer'in karşısına dikiliveriyor: -Ya Ömer! Camiin ucu birkaç parmak benim arazimin içine girdi! Tasavvur edelim: Koskoca camiin iki duvar köşesinden ibaret ucu, birkaç parmak, bir Yahudi'nin arazisine girmiş ve Yahudi, insan şeklinde adalet âbidesinin karşısına geçip bunu ihtar etmiştir. Hazreti Ömer, kaşlarını çatıyor, dikkatle Yahudiye bakıyor ve onu, altına girdiği yükü kaldırmaya davet ediyor: - İspat et! Yahudi hemen şahitlerini getirdi, vesikalarını Halife'nin önüne serdi ve gerçekten caminin, bir ucuyle, üç dört parmak kendi arazisine girmiş olduğunu ispat etti. Hazret-i Ömer'in üstünde güneş geçerken ürperdiği başı doğruluyor: - Camii, bütün camii yıkınız! Yahudi, hayret ve dehşetinden yere kapanmış, haykırıyor: -Durun, yıkmayın! Müslüman oldum! Helâl ediyorum!
Sayfa 127 - Hitabe/ÜSTAD NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN IIFSO 3. GENEL KONFERANSINDA YAPTIĞI KONUŞMANIN TAM METNİKitabı okudu
Bilmeden beklemek …
şehrin bir yerinde birileri ölüyor, ne korkunç! beklenmedik ölümler, beklenen ölümler, apansız gelenler, ağır ağır gelenler, ihtar edip gelenler, habersizce gelenler. kahvede otururken ölenler, bir otobüs yolculuğunda ölenler, gece yatağına yatıp da kalkmayanlar, vazife başında can verenler, onulmaz hastalıklardan ölenler, başını taş duvarlara çarpa çarpa gidenler, aşk derdiyle ölenler, aşksız ölenler. birileri hastalanmaya hazırlanıyor, öksürüyorlar ya da öksürmeden şuralarında bir sızı, uzaktan, üstlerine kondurmadıkları bir sızılarla, böyle başladığmı bilmiyorlar ya da bilmezlikten geliyorlar, çünkü beklemek çok korkunçtur, usul usul geleceğini bilerek ama ölüm meleğinin kanadını açıp kendisini kapacağı anı bilmeden, bu meçhul anı bilmeden beklemek korkunçtur.
Sayfa 12
HUZUR ROMANI YARDIM KİTİ
Merhaba arkadaşlar; Huzur kitabını dün, uzun bir yolculuğu geride bırakan varış noktasındaki yorgun yolcular gibi bitirdim. Bu okuma süreci benim için biraz değil epey zor oldu. Malum yazıldığı dönem itibariyle Huzur daha çok Arapça ve Osmanlıca olmak üzere birçok Arapça kökenli eski Türkçe kelimeleri içeren cümlelerden oluşuyor. Bir taraftan bu
Reklam
536 syf.
·
Puan vermedi
Şeyh Galib ve Hüsnündeki Aşk
Hüsn ü Aşk "Gayret dedi Aşk’a ey birâder Gel yol eri yolda olmak ister" Besmele-Hamdele-Salvele.. Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim. Elimden geldiğince ve kalemim yettiğince, bu şaheseri terennüme ve dahi izaha yelteneceğim. Haddimiz ile
Hüsn-ü Aşk
Hüsn-ü AşkŞeyh Galip · Yelkenli Yayınevi · 20201,278 okunma
"Onlara ihtar ettiğimiz ders ve nasihatı unuttukları ve amel etmedikleri vakit, onları tutup musîbet altına aldık." | En’am,44
450 syf.
·
Puan vermedi
Mert Ona Denmiştir
Besmele-Hamdele-Salvele.. Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim. *** Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya
Şeyh Galib Divanı
Şeyh Galib DivanıŞeyh Galip · Akçağ Yayınları · 061 okunma
... dalga içinde kaybolan top mürettebatı zor anlar yaşıyordu.Bu hercümerçte köprü üstündeki vardiya zabiti, topçulara, İhtar atışı!” diye bağırdıktan sonra, fişek sürüp havaya kaldırdığı veri tabancasının tetiğini çekti. O karanlıkta ta tepede patladıktan sonra ağır ağır düşmeye başlayan aydınlatma fişeğinin fosforlu ışığında, tam da sancak omuzlukta bir şilep görünüvermişti.
Reklam
Böyle dehşetli bir asırda, insanın en büyük meselesi, imanı kurtarmak veya kaybetmek davasıdır. Umumi harpler, beşere intibah vermiş, dünya hayatının fânîliğini ihtar etmiştir ve bâkî bir âlemde, ebedî bir saadet içinde yaşamak hissini uyandırmıştır. Elbette böyle muazzam bir davayı şaşırtıcı ve aldatıcı bir zamanda kazanabilmek için, bir dava vekili bulmakta çok dikkatli olmamız lâzımdır.
Sayfa 1221Kitabı okudu
Deprem bizi yakamızdan tutup olanca hızı ile sarsmıştır. Daldığımız gaflet uykusundan uyandırmak için. Yine de ilahî kitap, bazılarının, hiçbir vakit uyanmayacaklarını ihtar ediyor.
Sayfa 212Kitabı okudu
Kapısı kapanmayan kabir, daima idamını o münkire ihtar etmekle, lezzetli hayatını elîm elemlerle zehirliyor. İşte, iman ne kadar büyük bir nimet ve hayatın hayatı olduğunu anla!
"Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez." .[İmam-ı Şafii]
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.