Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
155 syf.
·
Puan vermedi
Kabuk Adam - Aslı Erdoğan (Kitap Tanıtım ve Yorum)
''Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı. Herhangi bir iz taşıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır.'' İki yıldır yurtdışında bir fizik laboratuvarında çalışan baş karakter kızımız yaşama dair hiçbir beklentisi
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,328 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
CELLAT & KARAKUŞ #kitapyorumu "Gözlerinin gururla parladığını görmek için ona karşı bir kez daha kaybederdim. Belki birden fazla..." Beklenmedik şekilde karşılaşan iki seri katil. Küre Dokuyucu namı diğer Karakuş Sloane yaptığı son avda kendisini bir anda kafeste buluyor ve aynı gün de yolu diğer seri katilimiz Cellat Rowan ile
Cellat ve Karakuş
Cellat ve KarakuşBrynne Weaver · Juno Kitap · 2024122 okunma
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İki günlük hastalık dönemimde okumuş olmaktan kaynaklı ruhumu daraltmış olması dışında pek güzel bir kitap. Ruhumu daraltmış olması da zaten metnin vuruculuğundan ve anlatılmak istenenin nitelikli bir şekilde anlatılmasından kaynaklanıyor; gerçi kitabın yazarı 'anlatılmak istenen' kısmına 'ben herhangi bir şey anlatmaya
Gençlik Düşü
Gençlik DüşüAyhan Geçgin · Metis Yayıncılık · 200658 okunma
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,1bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nietzsche, yüz elli yil önce "Felsefeyi daha tehlikeli hale getireceğiz"demiş ve yazarımız #emretimur 'da romanını silahlandırarak bize sunmuş . Üç büyük korkuyla yüzleştirmiş bizleri.Hastalık ,sefalet ve ölüm . Bir sürünün önde gelen parçasıydı Adem Bey . Başarıyı, kazanmayı anlatıyordu konferanslarında.Dev cüsseli başarılı adam elli sekizinde yaşadığı felç ile ilk kopuşunu yaşadı. "Dürüst insanlar, yalancıların mutluluk masallarıyla mutsuz olmaya mahkûmdur ." Bir öteki olmayı gururuna yediremedi. İntiharı denediğinde yine bir öteki ,fahişe Matmazel tuttu ellerinden . İki yıl biçilen ömrünü güzelleştirmek için gittiği psikolog Memduh'u da intihar etmek üzereyken bulunca ,üçlü ötekiler grubu oluştu aralarında. Kime göre ,neye göre öteki olmuşlardı ki her gün sayıları artıyordu? Yoksa acıları mı birleştiriyordu onları? "Anlam" denen şey nedir? Bizim sonradan hayatın üzerine baharat gibi serptiğimiz bir şeydir. O baharatı çıkardılar hayatlarından .Öze indi tartışmaları.Kendilerini tekrardan inşa ettiler. Sistemin bozuk çarkını eleştirdiler bolca . Atlattıkları büyük depremle, ölümün gerçek yüzünü hissettiler .Bu tartışmalar onları daha güçlü hale getirdi . Yaşadığımız pişmanlıklar , utançlar ne varsa yüzleşildi bu kitapla . Öteki olanlara kurtacı mıydı Adem bey ? Okuyun;Ama öyle okumuş olmak için değil ,sindirerek ve düşünerek ....Kitapla kalın canlar .
Ötekiler
ÖtekilerEmre Timur · Az Kitap · 2019298 okunma
299 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Golden Skulls MC adlı 12 kitaplık serinin ilk kitabı aslında anlatım ufak tefek hatalar dışında gayet iyiydi . Sıkıntım başka konulardan oldu inceleme içinde bahsedicem . Öncelikle inanılmaz tetikleyici acı verici olaylar var kitapta okurken insanın içi parçalanıyor . Korkunç kötü insanlar ve mide bulandırıcı dünyanın gerçekleri ile dolu kitap .
Reaper
ReaperRebecca Joyce · Independently published · 01 okunma
Reklam
Saraybosna’da silahlar patlamadan önce siyaset ve sanat üzerine olan konuşmaların en önemlileri uluslararasıydı soyledigine göre, Saraybosna’da silahlar patlamadan önce farklı ülkelerden gelenler Gertrude Stein’ın Paris’teki salonunda buluşur, çağın en ateşli sorunları uluslararası psikanaliz derneğinin kongrelerinde tartışılır, Avrupa’nın ileri
Sayfa 230 - Siren Yayınları
Bizanslılar düşerken Latinler (İtalyanlar) yardım etmek istemediler, dahası, yazarın da belirttiği üzere şöyle düşündüler:“Müdehale etmeyelim, Türkler Çargrad’ı alsınlar, sonra biz de bu kenti onlardan alırız”. Böylece hiçbir yerden yardım gelmedi. Sadece bir Cenevizli, Prens Giustiniani, yanına 600 asker alıp iki gemi ve iki kadırgayla Bizans’a yardıma yetişti. Prens, denizde dolaşan padişah gemilerinin arasından gizlice geçerek İstanbul surlarına yaklaştı. Konstantin onu önceden de tanıdığı için gelmesine çok sevindi, saygıyla karşıladı ve ona 2000 adam verilmesini emretti. Prens Giustiniani İmparator’dan en tehlikeli yeri istedi ve orayı o kadar cesurca ve korkusuzca korudu ki, Türkler oradan geri çekilmek zorunda kaldılar ve bir daha bu bölgeye uzun süre yaklaşamadılar. Prens, aynı zamanda surları dolaştı ve Bizans askerlerinin morallerini yükseltmeye çalıştı. Onlara Tanrı’dan umut kesmemeleri gerektiğini hatırlattı.
“Pupa Hava’yı gerçekte yazan Tengo’dur. Şimdi o, kendisine ait yeni bir öykü yazıyor. Gökyüzünde iki ay bulunan bu dünyada kendi öyküsünü keşfetti. Üstün nitelikli bir paşiva olan Eriko, onun antikor gibi taşıdığı öyküyü görünür kıldı. Tengo da reşiva olarak üstün yeteneklere sahip gibi. Seni buraya getiren de, farklı bir ifadeyle söyleyecek olursak, seni vagona bindiren de onun bu yeteneği olabilir.” Aomame karanlıkta yüzünü şiddetle buruşturdu. Bir şekilde konuşmadan kopmaması gerekiyordu. “Yani ben, Tengo’nun öykü anlatma yeteneği yoluyla, senin sözcüklerini kullanacak olursak reşiva gücü yoluyla 1Q84 yılı denilen başka bir dünyaya taşınmış mı oldum?” “En azından bu benim tahminim” dedi adam. Aomame kendi ellerine baktı. Parmakları gözyaşlarıyla ıslanmıştı. “Böyle gidecek olursa büyük bir olasılıkla Tengo öldürülecektir. O, şu an için Little People denen varlıklar açısından en tehlikeli insan. Dahası burası nihayetinde, gerçek dünya. Gerçek kan akar, gerçek ölüm gelir, insanları bulur. Ölüm elbette sonsuzdur.”
Efsaneye göre Kleopatra'nın baştan çıkaran çekiciliğiyle başarılı olduğunun söylenmesine rağmen, gücü gerçekte insanlara kullanıldıklarını farkettirmeden işlerini yaptırabilmesinden geliyordu. Caesar ve Antony yalnızca onun tehlikeli kardeşleri Ptolemy ve Arsinoe'dan kurtulmasını sağlamakla kalmadı, hem hükümette, hem de askeriyedeki bütün düşmanlarını yok etti. İki adam onun maşası olmuştu. Onun için ateşe girdiler, çirkin ama gerekli işleri yaptılar, bu arada kendisi kardeşlerini ve Mısırlıları öldüren kişi olarak görünmedi. Sonunda iki adam da onun Mısır'ı Roma sömürgesi olarak değil, bağımsız bir müttefik olarak yönetme isteğine razı oldular.Ve bütün bunları onun kendilerini nasıl kullandığını farketmeden yaptılar. Bu en kurnazca ve en güçlü türde iknadır.
Sayfa 294Kitabı okudu
Reklam
Yalnız bizim taburun değil, bütün cephemizin en sağ kanadının dayandığı Munzur Dağları'nın daimî karlarla örtülü zirvelerinde, tehlikeli geçitlerinde, ne düşmanın, ne de bizim olmayan ve daha ziyade heriki tarafa pusu kurup, iki tarafın da canına kıyarak, silahına, cephanesine konmak isteyen Kürt kabilelerinin gizlendikleri yerlerde yapılan keşifler bunların en çetinleri oluyordu.
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
456 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
9/10 (Spoiler!!!) Öncelikle kitap çok garip bir biçimde merak uyandırıp sürüklüyor okuyucuyu. Lakin konusu alışmışlığın dışında, çok farklı bir konuyu ele alıyor... kitapta bir diğer farklılık ise başrol kızımızın bir ismi olmaması. Evet, evet kadının hiç bir şekilde bir ismi yok. Konusunu ve bu muhteşem ötesi eseri spoiler vermeden
Başucumda Müzik
Başucumda MüzikKürşat Başar · İş Bankası Kültür Yayınları · 20036,5bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aslında kitabı olurken hiçbir fikrim yoktu sadece kapağını aldandım neyse bu aldaniş kötü olmadı tabii. Kitap ciltli ve karton olarak basılmış Ben karton aldım karton baskılarını çekti baskıdan pek de farkı yok sadece kalın kapak değil aynı Özen aynı süs püs. Kitaba gelecek olursak epic fantastik türünde ilk başta hiçbir şey olmuyor zannediyoruz ama öyle değil. Hikayenin içinde tanrılar, düşmüş ruhlar, ikincil tanrılar falan var. Bu evrende solduran hastalık dedikleri bir hastalık yaşıyor insanlar ve kimse sağ kalamıyor. sağ kalanlar olursa şayet imparator- Kral onlara bulup deneylerinde kullanıyor artık bu arada ne oluyorsa. Bizim esas kız da bu hastalıktan kurtulmuş yaşayan iki kişiden biri diğer kişiyse onun üvey annesi. Ama annesinin hastalığı yeniden ortaya çıkıyor ve esas kız bunun için aptalliklar yapıyor. Yani şimdi bu kadar akıllı bir güzel akıllıca şeyler yapmasını beklersin ama duruyor saçma sapan şeyler yapıyor bu saçma şeylerdi zaten hikayeyi oluşturan şeyler e ne yapayım sinirleniyorum işte böyle saçma sapan bir şey yapıp bir hırsızlık girişimi yapmaya çalışıyor yapıyor da üstelik bu mu krallığın en tehlikeli adamına yaptığının farkında değil O adam tabii ne çoraplar örüyor kızın başına ama neyse. Aslında ben çoğu şeyi tahmin etmiştim ama yine de küçük bir noktada kaldım yani belki de neyse söylemeyin devamini çevirisi çabuk gelir umarım. Dehşet ve ibretle tavsiye ederim
İşaretli'nin Şarkısı
İşaretli'nin ŞarkısıS. M. Gaither · Olimpos Yayınları · 202457 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.