Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
608 syf.
·
Puan vermedi
Geniş Özet
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.  Armstrong'un bir kaç eserini daha
Tanrı'nın Tarihi
Tanrı'nın TarihiKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 20171,636 okunma
Yaşamöyküsü yazılabilenlere ya da oturup kendi yazabilenlere gıpta ediyorum, aslında gıpta mı ediyorum, bilmeksizin. Ben bu dağınık, ilintisiz duygularla (zaten başka türlüsünü de istemiyorum) olaysız yaşamöykümü, hayatsız hikâyemi anlatıyorum. Bunlar benim İtiraflar' ım; ve bu itiraflarda hiçbir şey söylemiyorsam bu, söyle- yecek bir şeyim olmadığındandır. İnsan, ilginç ya da yararlı ne anlatabilir? Başımıza gelmiş olan şeyler, ya herkesin başına gelmiş ya da yalnızca bizim başımıza gelmiştir; ilk durumda bayatlamıştır, ikinci durumda da bizden başkası anlayamaz onları. Hissettiklerimi yazıyorsam, hissetmenin ateşini azaltmak için başka çare olmadığından. İtiraflarım önemli değil, çünkü hiçbir şey önemli değil. Hissettiklerimle manzaralar çiziyorum ben. Duyularımı tatil ediyorum.
Reklam
Yıldızların bizim için doğup battığına, evrenin varlık nedeninin insan olduğuna inanma gereksinimi duyuyorsak, bilim kibirimizi boşa çıkararak hatırımızı mı kırmış oluyor? Kendisinden önceki ve sonraki birçok kişi gibi Fredrich Nietzsche de The Genealogy oj Morali (Ahlakın Soykütüğü) adlı eserinde bilimsel devrimin "insanı gitgide küçülten
Sayfa 20
168 syf.
·
Puan vermedi
#kitapyorumum #okudumbitti Seçme Aforizmalar Francis Bacon TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI (2024 - 13 - 3609) Leibniz'in deyimiyle büyük bir zekaya hamil olan Francis Bacon insanlığa hizmet etmek için doğduğunu düşünmüş, kendisini büyük insanlık ailesinin mutluluğuna adaması gerektiğine inanmış ve insanlığa nasıl yararlı olabileceğini
Seçme Aforizmalar
Seçme AforizmalarFrancis Bacon · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018382 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
Red Kit'in yaratıcıları bir çizgi karakter içinde gerçekleri de vermeye devam ediyor. Bu bölümde gerçek hayatta yaşamış bir adamdan, yargıç Roy Bean'den bahsediyor. Roy Bean bir zamanlar Teksas'ta yaşamış, kendine has hukuk sistemiyle insanları mahkemesinde yargılamıştır. İki kişiyi de idama mahkum ettiği biliniyor. Ve tüm bunları yaparken herhangi bir yazılı kanuna başvurmuyor. Pek çok filme ve kitaba da konu olmuş bir insan. Çizgi romanın bu kitabında Red Kit işte bu yargıcın peşine düşüyor. Roy Bean kasabanın hem şerifi hem yargıcı hem de bir saloon işletiyor. Ve sürekli saçma sebeblerle insanları tutuklayıp salonunda yargılıyor. (Gerçek hayattaki Roy Bean de aynı şekilde bir saloon işletmiş.) Mahkemeyi izlemek için salonuna gelenler içki almak zorunda. Ve hepsi sarhoş olunca da jüri görevi görüyor bir kısmı. Sonuç olarak tek kazançlı Roy Bean, diğer herkes zararda. Red Kit onunla baş edebilmek için karşısına başka bir yargıç çıkarıyor fakat yeni yargıç da aynı şekilde sorunlu... Bir bölümde şöyle bir şey söylüyor yargıç Roy Bean: "Keşke şu Medeni Kanunu önceden okusaydım! İlginç şeyler var. Hem de yargıçlara yararlı şeyler!" Ciddi suçlar işlemiş suçluları serbest bırakan veya çok düşük cezalar veren hakimlerin de ceza kanununu acilen okuması gerek...
Red Kit - Yargıç
Red Kit - YargıçMorris · Yapı Kredi Yayınları · 200728 okunma
Hukuk alanına sızarak gündemlerinde aşama kaydetmenin bir yolu da eşcinselliğin tedavisini imkânsız kılma çabalarıdır. Yaşadığım bir vaka üzerinden durumu açıklayayım: 20 yaşlarında bir delikanlı bana müracaat etti ve eşcinsel hayat tarzından kurtulmak istediği söyledi. Hayat hikâyesi şöyleydi: Baba sevgisinden biraz mahrum kalmış bu genç, internet üzerinden kendini müşfik bir baba gibi tanıtan biriyle ilişki kurar, bir süre sonra onun davetini kabul edip evine gider ve sadece sevgi aradığı hâlde tecavüze uğrar. Aklı allak bullak olan bu genç, sonrasında iki sene boyunca 150 benzer ilişki yaşar, AIDS hastası olur ve bu kâbustan uyanınca yardım almak ister. Çocuğun görüşmemizde bana defalarca, “Benim derdim cinsellik değildi, ben sadece sevgi arıyordum.” dediğini hatırlıyorum. İşte böyle bir vakaya terapi sunmak dünyanın birçok ülkesinde suç kapsamına alınmıştır. Bu karar da şöyle savunulur: “Eğer -kendilerine göre-doğal yapıdan kaynaklanan, özgür ve hatta yararlı bir tercih olan eşcinsel hayat tarzına müdahale edilirse depresyon ve intiharlarda artış olur.” Hâlbuki yapılan araştırmalar tam tersini göstermiş ve eşcinsel hayat tarzına yönelik hiçbir karşı çıkma olmayan ve hatta onur duyulan ABD, Hollanda, Yeni Zelanda gibi ülkelerde eşcinsellerde anlamlı bir depresyon ve intihar artışı izlenmiştir.* “ 5 Burada ilginç olan; politikacı ve hukukçuların, işin gerçeğini göz ardı edip yandaş kararlar almalarıdır. Bunun nedeni ise eksper olarak görüşleri alınan psikiyatrist ve psikologların bilimsel tarafsızlıktan uzaklaşmış olmalarıdır. İleride
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
176 syf.
3/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Wabi- sabi çevremizdeki dünyanın kısa, değişken, kusurlu doğasının güzelliğini gösteren 1japon terimidir. Güzelliği mükemmellikte değil, kusurlu, eksik şlerde aramalıyız. Kusurlu, eksik, kısa ömürlü şeyler gerçekten güzel olabilir çünkü gerçek dünyaya benzeyen onlardır 160 Bize anlamlı gelen şlere bağlı kaldığımızda hayatı dolu dolu yaşar, ama
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam SırrıFrancesc Miralles · İndigo Kitap · 202019bin okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
10. yüzyılda türk coğrafyasında bir arap elçisi ve onun gözünden türkler
okumuş olduğum seyahatname 10. yüzyılın ilk yarısında abbasi halifesi muktedir tarafından itil bulgarlarına elçi olarak gönderilen ibn fadlanın yolculuğu sırasında gördüğü türk kabilelerinin gündelik yaşayışları, dinleri, adetleri, hukukları, devlet yönetimleri... hakkında edindiği bilgilerin, yaptığı gözlemlerin kaleme alınmış halidir. ibn
İbn Fadlan Seyahatnamesi
İbn Fadlan SeyahatnamesiRamazan Şeşen · Yeditepe Yayınevi · 2015601 okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
“Sufilerin kitabı harflerin karanlığı değil, temiz bir kalbin beyazlığıdır.” İşte kitaptan en beğendiğim kısımlardan bazıları: "Sizin sorununuz, sizin zeka dediğiniz şeyin aslında dönüşümlü olarak bilincinizi ele geçiren bir dizi fikir olmasıdır." “Biri Sevgili'nin kapısına gitti ve kapıyı çaldı. Bir ses sordu: "Kim var
Sufi
Sufiİdris Şah · Ayraç Yayınevi · 19977 okunma
Yûnus Suresinin 99. âyetinde açıklamaktadır: "Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmalar için insanları zorlayacak mısın?" Böylece iman alanında zorlamanın olmayacağını söyleyen Allah, kendi dileğini, kulunun dilemesinden önce o alana sokmamaktadır. İmanın insanların gönlünde Allah'ın dileği ile değil de kendilerinin dilemesiyle oluşacağını buyurmaktadır. İnsana yararlı olan ve iyi bir netice getiren, başkasının dileği ile kazandığı değil, kendi dileği ile kazandıklarıdır. Kendi ayakları üzerinde duran, kendi kendine karar verebilen ve kendi niyet ve dilemesiyle hareket eden insanların yetismesi için Allah, iman ve hidayette kendi dileğini ilk sıraya koymamaktadır. Allah, kendi dileğini buraya karıştırmamakta, peygamberine de karışmamasını emretmektedir. Bu âyeti insan kendi hayaına uyarladığı zaman, ilginç neticelere ulaşması mümkündür: Başkalarının niyetine, düşüncesine ve kararlarına tam teslimiyetle hareket eden kendi kendine karar veremeyen, üretemeyen toplumlar hür olamazlar, başkasının isteğine göre hareket eden köleler haline gelirler.Onun içindir ki Allah,kulunun kararı, dilemesi, niyeti ve düşüncesiyle iman etmesini,doğru yolu aramasını istemektedir.
Reklam
~ Wilhelm Wundt'un 1879'da Leipzig Üniversitesi'nde dünyanın ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kurması, psikolojinin gerçek bir bilimsel ders konusu olarak tanınmasını ve daha önceleri keşfedilmemiş araştırma alanlarında yeni bir çığır açmasını sağlamıştır. ~ Yunan'da "ruh" ya da "zihin" anlamına gelen
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
127 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar bu bir çocuk kitabı.Yetiskin kütüphanesine konmuş bakmadan aldım ama çok beğendim.Maceranin yanında Istanbul ' un bütün tarihî yerlerini,saraylarini,sarnıçların ne işe yaradığını,camilerini, Kız Kulesi ' nin adının anlamını, Çemberlitaş ' in Istanbul ' a nasıl getirildiğini anlatıyor.Bu arada Madam Fortine ' nin Sırrı ' ni adım adım takip ediyoruz. Kitapta bir önemli bilgi daha var ki ben bilmiyordum onu paylaşmadan olmaz; İstanbul Balat ' ta Kadın Eserleri Kütüphanesi varmış.1990' da beş kadın tarafından kurulmuş ve içinde kadın yazarların yazdığı 12000 eser mevcutmus. Ne ilginç değil mi? Anneler ,babalar bu yararlı kitabı çocuklarına okutsun hatta birlikte okusunlar onlara destek olmak için.
Madam Fortine'nin Sırrı
Madam Fortine'nin SırrıOya Çağlar · Şule Yayınları · 20217 okunma
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
550 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.